İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince, icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen dikkate alır. Somut olayda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin dayanağı olan senette, lehtarın ... olmasına rağmen ... olarak yazıldığı tüzel kişiliğinin senette gösterilmediği, bu sebeple senedin kambiyo senedi vasfında olmadığı anlaşılmaktadır. Bu belgeye dayanılarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılamayacağı hususunun mahkemece re'sen gözetilerek takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, imzaya itirazın esası incelenerek sonuca gidilmesi doğru değil ise de, alacaklı temyiz talebinde bulunduğundan, aleyhe bozma ilkesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmesi bozma nedeni yapılmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlunun İcra Mahkemesine başvurusu, takip dayanağı senedin kambiyo vasfı bulunmadığı gerekçesi ile takibin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğindedir. Sakarya 4. İcra Müdürlüğünün 2021/2927 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 tarafından borçlu Ersin Kınalı, Raşit Kınalı aleyhine 07/04/2021 tarihinde toplam 85.327,08 TL miktarında ödeme emri ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılabilecek takipte ödeme emri olduğu görülmüştür....
Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2021/45086 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu keşideci T1 da aralarında bulunduğu borçlular hakkında 30/09/2021 keşide, 01/10/2018 ibraz tarihli çeke dayalı olarak 04/10/2021 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiği, ödeme emrinin davacı borçluya 09/10/2021 tarihinde tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede 13/10/2021 tarihinde davanın açıldığı görülmüştür. İİK.'nın 170/a maddesinde "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...bilirkişi raporuna göre, senedin ödeme ve düzenlenme tarihlerinde tahrifat yapıldığı ve tahrifattan önceki vade tarihinin düzenlenme tarihinden önceki bir tarihe ait olduğunun, böylelikle de senedin kambiyo niteliğinde bulunmadığının kabulü gerekir. Hal böyle olunca kambiyo senedi niteliğini taşımayan bu belge ile kambiyo takibi yapılması mümkün değildir. Açıklanan sebeplerle İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiş ve koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verildiği" şeklindeki gerekçe ile " Davacının kambiyo hukuku bakımından şikayetinin KABULÜ İLE; Tosya İcra Müdürlüğünün 2021/70 E sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibin davacı yönünden DURDURULMASINA, Davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına " karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takip dayanağı belgede TTK md. 776- 779 arasında sayılan zorunlu unsurlardan düzenleme yeri unsuru olmadığını, bu nedenle takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, ödeme emrinin tebliğ alınmasından itibaren 5 günlük itiraz süresi olsa da kamu düzenine aykırı işlemlerin süresiz olarak şikayet edilebileceğini, kambiyo vasfı taşımayan belgeyle kambiyo senedine ilişkin takip başlatmanın kamu düzenine aykırı olduğundan süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek yerel mahkemenin usule aykırı kararının kaldırılarak şikayetin kabulüne, takibin iptaline ve müvekkilin malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İİK'nun 170/a maddesinde; "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3. bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir. İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir..." hükmü yer almaktadır. Bu durumda, takibin iptali kararının yasal dayanağı İİK'nun 170/a maddesi olduğundan ve anılan maddede tazminat öngörülmediğinden, mahkemece, alacaklının tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 168 inci maddenin 3. fıkrası mucibince yapılmayan şikayetlerde icra mahkemesinin resen inceleme ve değerlendirme yapamayacağını, gerekçeli kararda 170/a-2. maddeye dayanarak resen karar verildiğini, dava konusu çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı gerekçesine dayanılarak 168/3. madde kapsamında yapılan bir şikayet söz konusu olmadığını, davacının 169. madde kapsamında borca itiraz etmediğini, davacı tarafından 168/3 kapsamında 5 günlük şikayet süresine de uyulmak suretiyle yapılmış bir şikayet olmadığından, İİK'nın 170/a-2. maddesinin resen uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı borca itiraz ettiğine göre İlk Derece Mahkemesi İİK m. 169/a-1 uyarınca borcun ödenip ödenmediğininin araştırması gerektiğini, bunun haricinde dava dilekçesinde iddia edilmeyen hususlarda resen araştırma yapmasının mümkün olmadığını, davacının 168/3. madde kapsamında çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ilişkin bir iddiada bulunmadığına göre, 170/a-2 uyarınca...
Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nun 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nun 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nun 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz. Ancak icra mahkemesi itirazla ilgili kararına kadar takibin geçici olarak durdurulmasına karar verebilir (İİK m. 170/2)....
kesinlikle davaya konu senedin kambiyo senedi olduğuna dair bir kabullerinin olmadığını, senede karşı hem şikayet hem de borca itiraz yoluna gidilmesini yasaklayan bir yasal düzenleme bulunmadığını, bu bakımdan mahkemece şikayet yönünden davanın kabulüne karar vermesi gerekirken reddine karar vermesi hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir....
İcra mahkemeleri şikâyet ve itirazları belli bir usule uyarak yargılayan ve objektif hukuk kurallarını şikayet ve itirazlara uygulamak suretiyle bunları takip hukuku bakımından kesin hükme bağlayan mahkemelerdir. Somut olayda, mahkemece hükme esas alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 22.12.2015 tarih ve 8107 numaralı raporunda; inceleme konusu belgede evvelce imza ve isim yazısı mevcut iken bilgisayar ve ekipmanları vasıtasıyla içerik yazılarının aktarılarak mevcut halinin elde edildiği sonucuna varılmış ise de raporda bu sonuca hangi nedenlerle ulaşıldığı Yargıtay denetimine elverişli şekilde ortaya konulamamıştır. Borçlunun genel mahkemelerde sahtelik davası açma hakkı saklıdır. O halde mahkemece, istemin reddine karar verilmesi gerekirken takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....