WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davaya konu icra takibi dosyasına dayanak çekler üzerindeki imzanın müvekkilinin imza kaşesi kullanılarak atıldığını, imzanın ıslak imza mı, yoksa kaşe imza mı olduğu hususunun hem icra müdürü, hem de mahkeme tarafından resen gözetilmesi gerektiğini, bu hususun senedin kambiyo vasfına ilişkin olduğunu, kaşe imzanın ıslak imza olmaması nedeniyle kambiyo senedinin kambiyo vasfını ortadan kaldıracağını, dolayısıyla takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, yerel mahkeme kararında davaya konu icra takibine dayanak çek üzerindeki imzanın müvekkilinin eli ürünü olduğunun bilirkişi kök raporu ile kesin olarak tespit edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu hususta bir kesinlik söz konusu olmayıp bahsi geçen rapora itiraz edildiğini ve itiraz üzerine düzenlenen ek rapor ile de kaşe imza sunulmadan inceleme yapılamayacağından bir kanaat oluşturulmadığını, dolayısıyla imzanın müvekkilinin eli ürünü olup olmadığı hususunda kesin bir tespit yapılmadan eksik inceleme ile...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, Adli Tıp Kurumu Başkanlığından aldırılan raporda imzaların müvekkilinin eli ürünü olduğu hususları bildirilmişse de bu hususları kabul etmediklerini, mahkeme aşamasında rapora itiraz edemeseler de sadece yeni tarihli atılan imzaların bulunduğu mukayese belgelerin dikkate alınarak tekrardan bilirkişi incelemesi yaptırılmasını talep ettiğini, müvekkilinin borçlanmadığın ve borçlu ile ticari ilişki anlamında münasebeti dahi bulunmadığını, bu hususun boş senede atılan imza sonrası alacaklı taraf bilgisinin ve miktarının sonradan doldurulduğu fikrini kuvvetlendirdiğini ve karşı taraf lehine haksız kazanç sağlanmasına neden olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraza ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; "Müvekkili T1 A.Ş.nin borcun kaynağını teşkil eden senet bedelini ödediği, ancak borca ilişkin senetlerin tarafına iade edilmediği, borç ödendiğinden borcun tamamına itiraz ettiği, müvekkili T2 dava konusu kambiyo senedi üzerine kefil sıfatıyla imza atmadığı, senet üzerinde kendi imzasının bulunmadığı, senet incelendiğinde yalnızca şirket kaşesi ve imzasının bulunduğunun görüleceği, davacı T2 'ın borçlu sıfatıyla takip borçlusu gösterilmesinin kanuna aykırı olduğu, ancak İlk derece Mahkemesince itirazlarının kabul edilmediği” ileri sürülerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacılar tarafından bonoya dayalı kambiyo takibinde icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarının yanısıra takip dayanağı senet bedelinin ödendiğinden bahisle borca itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın yetki itirazlarını kabul etmediklerini, senedin düzenleme yeri ile ihtilaf vukuunda yetkili yerin Adana olarak yazıldığını ve imzalandığını, ayrıca davacının imza inkarının ve faize yönelik beyanlarının asılsız olduğunu, bu durumun bilirkişi incelemesi ile ortaya çıkacağını, kambiyo takiplerinde işletilen faiz oranının %13,75 olduğunu, faiz oranına itiraz edilemeyeceğini, ödeme emrinde faizin %13,75 oranında yasaya uygun olarak hesaplandığını, senedin ödendiğine dair belge sunmadıkları sürece beyanlarını kabul etmediklerini beyan ederek, haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, dosya kapsamına uygun denetime elverişli bilirkişi raporunun hükme esas alınarak takibe dayanak senetteki imzanın davacının eli ürünü olduğu, davacının borca itirazını ise İİK'nun 169/a....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/09/2020 NUMARASI : 2019/485 ESAS 2020/273 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/485 Esas 2020/273 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı T1 vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/3927 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi yapıldığını, takibe konulan çekin arkasındaki cirodaki imzanın ve çekteki yazıların müvekkiline ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek itirazın kabulüne, takibin durdurulmasına, alacağın %20 sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açarken imzaya ve borca itiraz etmelerine rağmen mahkemece sadece borca itiraz olarak eksik ve hatalı niteleme yapmasının doğru olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, tarafların birlikte hareket ederek bazen boş senede imza aldıklarını veya hiç imza almadan senetlerin doldurulup hiçbir ilgileri olmayan kişilere verilerek icra takibi başlatıldığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulün talep etmiştir . DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacıya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 05/10/2020 tarihinde İİK 168'e göre yasal 5 günlük süre içinde açılmıştır. 6102 Sayılı TTK 776 ve müteakip maddelerinde bononun yasal unsurları düzenlenmiş olup, takip konusu bono kambiyo senedi vasfına haizdir....

Bu hukuk dalının amacı, bir yandan takip alacaklısının alacağına kavuşması için borçlu veya üçüncü kişilerin çıkarabilecekleri zorlukları ortadan kaldırmak, diğer yandan kötüniyetli takiplere karşı takip borçlusunun kendisini korumasını sağlayacak hukuki çareler bulmak, bu arada takipten etkilenen üçüncü kişilerin menfaatlerini korumak, takip işlemlerinin yapılması sırasında insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edilmesini önlemektir. İcra iflas hukukunun en önemli kaynağı İcra ve İflas Kanunu olup, bu Kanun, icra ve iflas takibinden, tahsile kadar uygulanması gereken usul hükümlerini düzenlemektedir. Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takipte, takibe konu kambiyo senedi altındaki imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde özel olarak düzenlendiğinden, imza inkarı nedenine dayalı sahtelik iddiası hakkında, sonraki genel kanun olan HMK'nın 209. maddesi uygulanamaz. İmza itirazı, İİK'nın 170/1. maddesi uyarınca satıştan başka icra takip muamelelerini durdurmaz....

İlk derece mahkemesi; davacı hakkında yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, takibe süresinde itiraz ederek kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia ettiği, davanın imza incelemesinin alanında uzman teknik ve bilimsel bir incelemeyi gerektirdiği ve bunun için bilirkişi incelemesine ihtiyaç duyulduğu, yerleşik yargıtay içtihatlarında imzaya itiraz davalarında ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, bu itibarla yapılacak bilirkişi ücretinin de davalı alacaklı tarafından yaptırılması gerektiği, aksi takdirde davacı borçlunun iddialarının kabul edileceğinin yadsınamaz hukuki bir husus olduğu, duruşmada ara karar ile davalı alacaklıya bilirkişi için gerekli masrafı yatırması için süre verildiği, fakat bu kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmadığı davacı borçlunun iddialarının kabul edilmiş sayılacağı gerekçesi ile davanın kabulüne, takibin durdurulmasına, bilirkişi incelemesi yapılmadığından davacının tazminat talebinin reddine karar vermiştir...

Bononun üst kısmının deforme olmuş olması bononun kambiyo vasfını ortadan kaldırmaz. İcra mahkemesi tarafından varsayıma dayalı olarak bono metni dışında kalan kısmın kesildiği ve kesilen kısımda kayıtlar bulunduğu savıyla sonuca gidilemez. Asıl olan senet aslı olup, takip dayanağı senedin unsurları tam olduğundan kambiyo senedi vasfındadır. Alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde bir kabul beyanı da yoktur. Senet metni üzerinden senedin teminat senedi olduğu anlaşılamadığından, mahkemece itirazın borca itiraz olarak kabulü ile borca itirazın reddine yönelik kararda isabetsizlik bulunmamaktadır....

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.05.2001 gün 2001/12- 436 E., 2001/467 K. ve 06.06.2001 tarih ve 2001/12- 466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi; herhangi bir belgedeki imza veya yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı...

UYAP Entegrasyonu