İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2022 NUMARASI : 2021/417 ESAS - 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul 28.İcra Müdürlüğünün 2021/33417 Esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, yetkili icra dairesinin Gaziosmanpaşa icra daireleri olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazda bulunmuştur. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....
Esas yönünden yapılan inceleme; Borçlu şirket vekili dava dilekçesinde, takibin dayanağı olan çeklerdeki imzanın tasfiye memuru Sait Doğan'a ait olmadığı gibi keşide tarihindeki yetkililere de ait olmadığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece imzaya ve borca itirazın reddine hükmedildiği görülmektedir. Borçlu şirketin icra mahkemesi'ne başvurusu, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup (Yargıtay 12. HD'nin 2020/4004- 10924 esas ve karar sayılı emsal kararı), İİK.nun 169/a-6 maddesine göre, borca itirazının reddine karar verilmesi halinde borçlunun ayrıca tazminata mahkum edilebilmesi için takibin geçici durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senelerine mahsus haciz yolu ile takipte yetkiye, faize, teminat iddiasına dayalı borca itiraz ile ödeme emri tebliğ usulsüzlüğü şikayeti ile ciro zincirini kopuk olduğundan bahisle alacaklının yetkili hamil olmadığına dair kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK’nın 169. maddesi ve TTK'nın 677, 778/2-d ve ilgili maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından müvekkili bulunduğu şirket aleyhine takip başlatıldığını ve takibe yasal süresi içerisinde itiraz edildiğini, takibe konu senetteki imzanın şirket yetkilisi Irina Yıldırım'a ait olmadığını belirterek imza inkarında bulunduklarını, borca, faize ve tüm fer'ilerine itiraz ederek takibin iptaline ve alacaklı aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlu hakkında İstanbul 13....
Borçlu şirket, yapılan takibe karşı çift imza ile temsil edildiğini, tek imza ile imzalanan çekten dolayı borçtan sorumlu olmadığını ileri sürmüştür. Borçlu şirketin itirazı İİK.'nun 169/1 ve 169/a maddeleri hükümleri uyarınca borca itiraz niteliğindedir. O halde Mahkemece, borçlunun borca itirazının kabul edilerek, İİK'nın 169/a-6. maddesi gereğince çeklerin lehtarı olan alacaklının, çeklerin keşidecisinin tek imza ile sorumlu olup olmadığını bilebilecek durumda olması nedeniyle kötü niyetli ve ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekeceğinden, talebi bulunan borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekirken tazminat isteminin reddine karar verilmesi isabetsiz olup Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılarak İlk derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ......
Diğer taraftan İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi süresinde yapılan şikayet veya itiraz halinde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olup olmadığını veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip olup olmadığı hususunu resen incelemek zorundadır. Somut durumda takip dayanağı senet metninde "bono" veya "emre muharrer senet" ibarelerinden biri yer almadığından bono niteliği taşımadığı görülmektedir. Bu durum karşısında ilk derece mahkemesince İİK'nın 170/a maddesi gereğince süresinde açılan imzaya ve borca itiraz davasında dayanak senedin bono niteliğinde olmadığının tespiti ile takibin iptali kararında HMK'nın 26. maddesine ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/400 KARAR NO : 2022/1430 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ERDEMLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/01/2021 NUMARASI : 2020/175 ESAS 2021/49 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Erdemli İcra Hukuk Mahkemesi'nin 20/01/2021 tarih 2020/175 esas 2021/49 karar sayılı mahkeme kararının davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine işin gereği görüşülüp düşünüldü: DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine Erdemli İcra Dairesinin 2020/1874 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus takip yapıldığını, takibe konu çekten dolayı müvekkilinin davalı tarafa hiçbir borcunun bulunmadığını, çekin lehdara kargo ile gönderilirken kargo aracının soyulması soncu hırsızlandığını, hırsızlık sonucu ele geçirilmiş olduğunu, sahte imza ve kaşeler ile ciro silsilesi düzenlendiğini ve neticede en son davalı yana teslim edilmiş...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan borca itiraz davasına ilişkindir....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir." hükmü düzenlenmiştir....
Şti'nin kurucusu ve ortağı olduğu, bu borçlu yönünden takibin kesinleştiği, davacı borçlu tarafça dava dilekçesinde taraflar arasında her hangi bir ticari ilişki, para alışverişi olmadığı yönünde iddia ileri sürülmüş ise de, yine dava dilekçesinde davacının lehtarın uyguladığı baskı üzerine okulun ve öğrencilerin zarar görmemesi gerekçesi ile senedin imzalanmak zorunda kalındığının belirtildiği, senedin imzalanmak zorunda kalındığının belirtilmiş olmasına rağmen yine dilekçede devamında senetteki imza ile davacının imzası arasında farklılıklar bulunduğu, davacı tarafça senedin baskı ve tehdit altında imzalatıldığına ilişkin cezai yönden her hangi bir müracaatının olmadığı, borca itiraz yönünden yapılan incelemede ise, davacı tarafça taraflar arasında her ne kadar her hangi bir ticari ilişki ve para alışverişi olmadığı iddia edilmiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere davacı tarafın imzaya itirazının belirtilen nedenlerle yerinde görülmediği ve ayrıca borca itiraz yönünden kambiyo senedine...