Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yasal süresi içerisinde söz konusu borca, faize ve imzaya açıkça itiraz ettiklerini, icra takibine konu borçlarının bulunmadığını, davalının, söz konusu senedi sahte olarak düzenlediğini ve müvekkilinin imzalarını taklit ettiğini, davacı müvekkili, borcu kabul etmediği için, böyle bir borç var olmadığı için, davaya konu borcun esasına ilişkin bir bilgisi olmadığını, mahkemenin gerekçesinde belirttiği borcun esasına ilişkin beyanda bulunmadıkları hususunu kabul etmediklerini, taraflar arasında ticari ilişkinin, borç doğurucu hiç bir işin mevcut olmadığını, eksik araştırma ve incelemeye dayalı bilirkişi raporunun hükme esas alındığını ve salt rapor doğrultusunda karar tesis edildiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
şirket yetkilisine ait olmadığını, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmamakta olduğunu, esasen alacaklı ile müvekkili arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmamakla beraber aynı vekil eliyle farklı kişiler adına müvekkilim aleyhine sahte evraklarla icra takipleri başlatılarak mağduriyet yaratılmakta olduğunu, borca ve imzaya yaptıkları itiraz nedeniyle müvekkilinin şirket aleyhine haciz uygulanması iş hayatında sıkıntılara neden olacağından takibin tedbiren durulması gerekmekte olduğunu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 170. maddesi hükmü gereği müvekkilinin adına yapmış olduğumuz imzaya ve borca itirazımızın kabulü ile başlatılan icra takibinin durdurulması ve iptali için iş bu davayı açmak zorunluluğu tarafımızca hâsıl olduğunu, alacaklı tarafından Harran İcra Dairesi’nin 2020/183 E. dosya numarası ile takibe konulan bonoda müvekkilim şirkete atfedilen imza müvekkil şirket yetkilisine ait olmamasından dolayı borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, karar verilmesini...
edildiğini, takip dayanağı çeke dair herhangi bir bilgisinin olmadığını, kendisinin şirketi 02/05/2019 tarihinde devraldığını, dayanak çekin ticari defterlerde kaydı olmadığından çeki ve çekten kaynaklanan sorumluluğu kabul etmediğini, ödeme emri ile birlikte çekin sureti gönderilmediğinden çekteki imzayı inceleyemediği, bu nedenle imza itirazında bulunduğunu, ayrıca borca itiraz ettiğini, ödeme emriyle birlikte dayanak belge gönderilmediğinden ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek icra dairesinin yetkisine, borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, ödeme emrinin iptaline, %20 den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Borca İtiraz Yönünden Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca itiraz edilmesi halinde borcun ödendiğinin İİK'nın 169/a/1 hükmünde belirtilen belgelerle ispatlanması zorunludur. İİK’nın 169/a maddesi uyarınca ödeme belgesinde senedin vade, tanzim tarihi ve miktarına açık bir şekilde atıf bulunmalıdır (Yargıtay HGK 2018/12- 177 E, 2022/256 K). Dosya kapsamında takibe konu senedin konut satışı sebebiyle verildiği tarafların kabulündedir. Ayrıca davacı senede konu borcun 240.000 TL'sini tahsil ettiğini kabul etmiştir....
Sayılı dosyası ile başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde müvekkiline ödeme emrinin 09.03.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, süresi içerisinde işbu takipteki borca, imzaya ve tüm faiz ve ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibine konu bonoda müvekkilinin bilgisi dışında aval olarak gösterildiğini, müvekkilinin, davalı alacaklı ile herhangi ticari faaliyeti ve ilişkisi bulunmadığını, takibe konu bono görüntüsünde de görüleceği üzere el ile yazılmış isim, soyisim, adres ve TC kimlik numarası ve imza bulunduğunu, müvekkili tarafından takip konusu çekin hiçbir şekilde aval olarak verilmediğini ve imzalanmadığını, bono üzerinde T1 ile ilgili yerlerdeki yazılar ve atılan imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek, takibin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda; istinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraza ilişkin olup tahrifat iddiasının da içerdiği yapılan yargılamada borca itirazın davacı tarafça İİK'nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı farklı zamanlarda doldurulduğu iddasının da yazılı bir belge ile aksinin ispatlanamadığı senette tahrifat iddiasının jandarma kriminal raporu ile karşılanıp senette silinti kazıntı olmadığını bildirildiği. İmzaya itirazın da itiraz hususunda aldırılan raporda da bilirkişinin imzanın davacıya ait olduğu konusunda kesin kanaat içeren rapor sunduğu bu hale göre kararın doğru olup, senette tahrifat yapıldığı ve zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddi hakkında aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, GAZİANTEP 5....
İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın % 20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir..." düzenlemesi bulunmaktadır....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekte keşidecinin T1 olduğu, keşideci kendisi olduğundan isim ve TC kimlik numarasını yazdığı, imzayı inkar etmediğini, T1'ün şirket adına değil kendini keşideci göstererek altına imza atmak suretiyle şahsen sorumlu olduğu, şirket unvanı altında değil kendi adına imza attığı, çeke itiraz eden T1'ün şahsen sorumlu ve borçlu olduğu, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; ''...Borca konu çek incelendiğinde; çek ön yüzünde keşideci olarak Çelen Grup İnşaat Madencilik Nakliye Gıda Sanayi ve Ticaret Ltd....
DAVA KONUSU : BORCA VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine İstanbul 33....
Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadın yazılması gerekli değildir. Bu açıklamalar ışığında sorumluluk doğması için keşidecinin atacağı tek imza yeterli olup, bononun ön yüzündeki ikinci imzanın atılması zorunluluğu olmadığından şirket kaşesi dışına atılan imza aval olarak değerlendirilir (HGK.nun 05/10/2011 tarih ve 2011/12- 480 sayılı kararı). Öte yandan bononun kambiyo senedi vasfı taşıyabilmesi için TTK'nun 776/1- 9. maddeleri uyarınca düzenleyenin imzasının bulunması yeterli olup, bu imzanın düzenleyen şirket unvanı ya da kaşesi üzerine atılması gerekmez. Düzenleyenin imzasının bononun alt kısmında ve metni kapsar biçimde olması kafidir. Somut olayda; takibe konu 30/05/2019 vade tarihli bonoda, SS T1 keşideci sıfatıyla bonoyu tanzim ettiği ve senet üzerinde kooperatif kaşesinin de bulunduğu, bono üzerinde dört adet imzanın bulunduğu görülmüştür....