"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 12 ada 8 parsel sayılı taşınmaza komşu 11 ada 3, 4, 5, 12 ada 3, 6, 7, 9, 10 parsel sayılı taşınmazların tesis kadastrosu tutanak örnekleri, tespite esas dayanak belgeleri, tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kütük sayfası örnekleri ile hükmen tescil edilenler var ise mahkeme karar örnekleri ve hükmen tescil edildikleri anlaşılan 12 ada 4 ve 5 parsel sayılı taşınmazların tescile esas mahkeme karar örneklerinin, 2- Dava konusu taşınmazın doğusundaki sıtma mücadele kanalından sonraki bölümde ve 10 adada bulunan taşınmazların tesis kadastrosu haritasının getirtilerek, bu bölümde yer alan taşınmazlar tespit edildikten sonra, bunlara ilişkin tesis kadastrosu tutanak örnekleri, tespite esas dayanak belgeleri, tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kütük sayfası örnekleri...
DELİLLER: Uygulama ve tesis kadastrosu tutanakları, tapu kayıtları, krokiler, ada raporu, ölçü ve sınırlandırma krokileri ile tüm dosya kapsamı....
Keçili Köyünde 1986 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında çekişmeli 664 parsel sayılı 15600 m2 yüzölçümündeki taşınmaz senetsizden ..., 653 parsel sayılı 3300 m2 yüzölçümündeki taşınmaz da senetsizden Hüseyin ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu Keçili Köyünde 1995 yılında 157 Nolu Orman Kadastro Komisyonunca orman kadastrosu ve 2/B uygulaması yapılarak 04.05.1995 tarihinde Valilik tarafından onaylanmış, ancak Keçili Köyü muhtarının orman kadastrosu sırasında köy sınırına uyulmadığı gerekçesi ile ilan ve ilanı doğrulayan tutanağı düzenlemediği ve bu nedenle ilanın o tarihte yapılamadığı daha sonra 19.12.2003 tarihinde 1995 yılında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına ilişkin tutanakların valilik tarafından tekrar onaylandığı ve 20.04.2004 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre 12.03.1999 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve aplikasyonu ile 2/B madde uygulaması vardır. 2006 yılında 4999 Sayılı Yasa ile değişik 6831 Sayılı Yasanın 7. maddesi gereğince yapılmış orman kadastrosu bulunmaktadır. 6831 Sayılı Orman Yasasının 7. maddesi “Devlet ormanları ile evvelce sınırlaması yapılmış olup da herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalmış ormanların, orman kadastrosu ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların Yasada açıkça "her çeşit taşınmaz mallar"dan söz edildiğinden bu kavramın içine, önceki yıllarda arazi kadastrosu yapılmış ya da yapılmamış tüm taşınmazların girdiğinin ve orman kadastro komisyonlarının hiç bir ayrım yapmadan bütün taşınmazların orman olup olmadığını belirleme yetkisinin bulunduğunun kabulü gerekir....
Mahkemece dosya içine getirtilen tesis kadastrosu sırasında düzenlenen orjinal ölçü krokisi ve tesis kadastrosu paftasının incelenmesinden; dava konusu taşınmazların ortak sınırında duvar, yapı, çit vb. niteliğinde sabit sınır tesisi işaretinin bulunmadığı anlaşılmıştır....
Uygulama/Yenileme kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve ilk kadastro tarihinde de mevcut olan sabit noktalardan, aynı döneme ve öncesine ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan bir dizi teknik çalışmalardan sonra tesis kadastrosu haritaları ortofoto üzerine işlenmekte, haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden kaynaklandığı tespit edilerek ada raporu düzenlenmekte ve bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle, mahkemelerce, amaca uygun bir inceleme ve araştırma yapılması zorunludur....
Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutulmak suretiyle ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır....
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce; 1952 yılında genel arazi kadastrosu, 02.06.1971 tarihinde ilân edilerek kesinleşen seri bazda yapılan orman kadastrosu ile daha sonra 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 17.01.2002 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, ilk tahdidin aplikasyonu ve 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir.Dosya kapsamından; 05.08.1952 tarihinde yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında 45 parsel sayılı 600m2 yüzölçümündeki taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Osman oğlu ... adına tespit ve tescil edildiği, 2012 yılında 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında 169 ada 1 parsel numarasıyla 997,18m2 yüzölçümlü olarak tespit edildiği, uygulama kadastrosuna itiraz edilmediğinden kesinleştiği, davalı ve dahili davalıların 17.01.2002 tarihinde ilan edilen orman kadastrosuna itiraz...
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yukarıda sözü edilen yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir....