Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KAPANAN) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; kadastro öncesi nedene dayalı olarak sicil kaydının beyanlar hanesindeki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 16.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,3.6.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava 3402 sayılı kadastro kanununun Ek-4 maddesi gereğince yapılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir. 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4/1. madde gereğince; "6831 sayılı Orman Kanunu'nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2'nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2'nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanunun 11'inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir....

      Yukarıdaki fıkrada belirtilen yasa hükümleri gözetildiğinde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunun amacı, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil etmektir. Kullanım kadastrosu tespitine karşı açılan davaların Hazineye, tutanağın beyanlar hanesinde zilyetlik ve muhtesat sahibi olarak gösterilen kişi yada mirasçılar adına açılması gerekir....

      Çekişmeli ... köyü 495 parsel sayılı taşınmaz, 2/B madde uygulaması nedeniyle tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilerek, tutanağın beyanlar hanesine ''6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırı dışına çıkarılmıştır." ve ''Parselin ... ve ..... ...’in müşterek kullanımında'' olduğu konularında şerh verilmiştir. Dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tespiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur....

        Uygulamada güncelleme adını alan bu çalışmalar Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünce çıkarılan 2009/15, 2011/2 ve 2012/5 sayılı genelgeler çerçevesinde yapılmaktadır. Güncelleme işlemleri sırasında, fiili kullanım şerhi sahipleri hakkında değişiklik yapılabilmesi için; daha önce yapılan tesis kadastrosu, 2924 sayılı Yasa uyarınca yapılan kadastro ya da 3402 sayılı Yasa'nın Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı için Hazine adına tespit edilen taşınmazların beyanlar hanesinde ya da en azından kadastro tutanağının edinme sebebi bölümünde fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi tespitinin yapılmış olması zorunludur. Daha önce fiili kullanıcı ya da muhdesat sahibi tespiti yapılmamış bulunan; başka bir ifadeyle kullanıcısı olmadığı anlaşılan taşınmazlar, güncelleme çalışmasına tabi tutulamazlar....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin iptaline, beyanlar hanesinde zilyet olarak davacının tespit ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... Belediye Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın davacı tarafın kullanımında olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Dava konusu taşınmazın tutanağında tarla vasfında olduğu ve davalı ......

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında 244 ada 10 parsel sayılı 240.40 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., tapu kaydının beyanlar hanesinde adına zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, tapu kaydının beyanlar hanesine taşınmazın 13.12.2010 tarihinden beri davacı ...’ın fiili kullanımında olduğunun şerh edilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davamlı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Doğanbaba Köyü 165 ada 5 ve 213 ada 12 nolu sırasıyla, 686,99 m2 ve 1634,38 m2 yüzölçümlü taşınmazlar, zilyetlikle kazanılamayacak sit alanları içinde kaldığı gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesinde, davacı ...'ın kulanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı gerçek kişi, zilyetliğe dayalı olarak açtığı davasında, taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Doğanbaba Köyü 166 ada 14, 173 ada 64, 185 ada 93 ve 161 ada 14 nolu sırasıyla, 529,16 m², 820,82 m², 771,92 m² ve 1436,44 m² yüzölçümlü taşınmazlar, zilyetlikle kazanılamayacak sit alanları içinde kaldığı gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesinde, davacı ...'nın kulanımında olduğu belirtilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı ..., zilyetliğe dayalı olarak açtığı davasında, taşınmazların kendisine ait olduğunu iddia ederek adına tesciline karar verilmesini istemiştir....

                  Davacı ..., dava konusu taşınmazı 20.04.2000 tarihli senetle zilyedi ....’den satın alıp zilyet olduğunu iddia ettiğine göre ...’ün kadastro tespitinden önceki zilyetliğine dayanmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup, dava konusu 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tutanağı 08.06.1993 tarihinde kesinleştiğine ve dava 29.12.2014 tarihinde açıldığına göre, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu