WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıdaki fıkrada belirtilen yasa hükümleri gözetildiğinde; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun ek madde 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosunun amacı, 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2 nci maddesinin (B) bendine göre orman kadastro komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil etmektir. Kullanım kadastrosu tespitine karşı açılan davaların Hazineye, tutanağın beyanlar hanesinde zilyetlik ve muhtesat sahibi olarak gösterilen kişi yada mirasçılar adına açılması gerekir....

Davacı ..., dava konusu taşınmazı 20.04.2000 tarihli senetle zilyedi ....’den satın alıp zilyet olduğunu iddia ettiğine göre ...’ün kadastro tespitinden önceki zilyetliğine dayanmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup, dava konusu 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tutanağı 08.06.1993 tarihinde kesinleştiğine ve dava 29.12.2014 tarihinde açıldığına göre, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır....

    Mahkemece “3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi hükmünün aynı Kanunun 33. maddesi uyarınca kadastro çalışma alanı dışında bulunan taşınmaz mallar hakkındaki davalarda uygulanmayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen kararın yasal düzenlemelere uygun bulunmadığından bahisle, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı ve dava konusu muhdesatın kadastro tespitinden önce davacı tarafça meydana getirildiğinin belirlenmesi halinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi hükmü gözetilerek muhtesatın davacı tarafça yapıldığının tespiti ile muhtesatın tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilebileceği” gereğine değinen bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve taşınmaz üzerinde bulunan 70 yaşın üzerinde 110 adet, 40-60 yaşın üzerinde 60 adet ve 100 yaşın üzerinde 70 adet olmak üzere toplam 240 adet deliceden aşılanmış zeytin ağaçlarının davacı tarafından yetiştirildiğinin ve mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile bu hususun tapunun beyanlar...

      Bununla beraber; davacı tanıkları duruşmada alınan beyanlarında çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde zilyet olarak gösterilen ... isminde kimse olmadığını belirtmişlerse de, dosya kapsamında, davalı ...’a dava dilekçesi, gerekçeli karar ve temyiz dilekeçesinin tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla beyanlar hanesinde taşınmazı kullandığı belirtilen ... isimli kimsenin bulunmadığına ilişkin iddia bakımından ilgili kolluk kuvvetleri, nüfus müdürlüğü marifetiyle araştırma yapılmalıdır. Ayrıca, mahkemece taraflara delillerini bildirmeleri için uygun bir süre verilmeli, taraf delilleri toplanmalı, taşınmaz başında yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları dinlenilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin eksik araştırma ve incelemeyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

        Ancak, orman sayılan yerler ile orman içi açıklıklardaki zilyetliğin hukuki değeri bulunmadığı gibi suç oluşturacağı, bu nedenlerle devlet ormanlarında kullanıma, zilyetliği ve muhdesata ilişkin şerh verilemeyeceği gözetilmeden, çekişmeli devlet ormanı olarak Hazine adına tesciline karar verilen çekişmeli 140 ada 267, 346, 348 ve 349 sayılı parsellerin, kadastro tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “6831 SAYILI YASANIN 6831 SAYILI YASANIN 2/B MAD. GEREĞİNCE ORMAN SINIRLARI DIŞINA ÇIKARTILMIŞ OLUP” şerhi ile 140 ada 267 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ KESTANE AĞAÇLARI ... OĞLU ...’E AİTTİR”, 140 ada 346 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “ PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ...’E AİTTİR”, 140 ada 348 sayılı parselin tesbit tutanağının beyanlar hanesinde yer alan “PARSEL İÇİNDEKİ İNCİR AĞAÇLARI ... OĞLU ......

          Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca, taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ve paydaşlardan birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilir....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme İddia ve savunmanın ileri sürülüş biçimi ile dosya kapsamına göre asıl dava, kadastro öncesi irsen intikal hukuksal nedenine dayalı olarak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içerisinde genel mahkemede açılan tapu iptali ve tescil istemine, karşı dava ise; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 maddesi gereğince tutanağın beyanlar hanesine şerh verilmesi istemine ilişkindir. 3.2....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin terkini isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2....

              Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, dava dilekçesindeki açıklamalar ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre, kadastro öncesi sebeplere dayalı tapunun beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin terkini isteğine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi 3.3. Değerlendirme 3.3.1. 3402 sayılı Yasa’nın 12/3. maddesinde, kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilerek, mülkiyete ilişkin talepler yönünden hak düşürücü süre öngörülmüş olup, söz konusu yasa maddesindeki hak düşürücü süre, dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir. 3.3.2....

                Ancak bu hüküm kadastro mahkemesince uygulanabilmekte ve yalnızca kadastro işlemleri ile davaları bakımından uygulanmaktadır. Öte yandan nelerin tapu kütüğüne şerh verileceği ve tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterileceği TMK'nun 1009, 1010, 1011 (şerhler için) ve 1012 (beyanlar için) maddelerinde açıklanmıştır. Fakat somut olaydaki istek, HGK kararı ile açıklığa kavuşturulmuştur. HGK 07.05.1986 T ve 1985/1-281 E, 1986/490 Karar sayılı kararında; "Evin kendisine ait olduğu konusunda tapu kütüğüne şerh verilmesi mümkün değil ise de, beyanlar hanesine yazılmasına karar verilmesi gerekir," denildiğine göre, bu karar kapsamı gözetilerek hüküm kurulmalıdır. (8 HD'nin 26.06.2012 T. ve 2012/6360 E ve 2012/6512 Karar sayılı kararı da bu doğrultuda olup, YKD.C:38, Aralık 2012 sayısı, S.2379 da yayımlanmıştır.)...

                  UYAP Entegrasyonu