WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muhdesatın tespiti davalarında muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğini açıkça kabul ederek uyuşmazlık çıkarmayanlar dışında kalan ve muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazda paydaş olan diğer tüm tapu kayıt maliklerinin veya mirasçılarının davada taraf olmaları zorunludur....

Bu açıklamalar karşısında muhdesatın davacıya ait olduğunun tespit edilmesi halinde davacının arazi sahibinden tazminat isteme hakkı olduğu gözetildiğinde davacının muhdesatın aidiyetinin tespitini istemekle hukuki yararı olduğu açıktır. Diğer bozma nedenlerine katılmakla birlikte davacının muhdesatın aidiyetinin tespiti yönündeki isteğinin de incelenmesi düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğunun bu yöndeki görüşün katılamıyorum....

    Mahkemece taraf delilleri toplanarak, tespit öncesi ahşap evin davacıya verilmesi hususunda taraflar arasında anlaşma yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, eğer taraflar arasında tespit öncesi ahşap eve ilişkin anlaşma yapılmışsa davanın 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19. maddesine göre, kadastro tespiti öncesi yapılan muhdesatın tespiti istemine ilişkin olacağı ve ortaklığın giderilmesi davasının reddi sebebiyle eldeki davanın hukuki yarar kalmadığı gerekçesiyle reddinin doğru olmayacağı dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi isabetli olmamış ve bu hususlar Dairemizin bu sefer yaptığı inceleme ile anlaşılmış olup, onama kararımızın kaldırılmasına karar verilmiştir....

      Yapılan açıklamalar kapsamında somut olayın incelemesinde; dava konusu muhdesatın üzerinde bulunduğu taşınmazın kadastro tespitinin 20/09/1995 tarihinde yapıldığı, dosya kapsamında alınan davalı ve tanık beyanlarına göre eski evin yıkılarak aynı yere yeni evin yapıldığı, davacıların dava dilekçelerinde muhdesatın 1996 yılında yapıldığını beyan ettikleri, bilirkişi raporuna göre ise taşınmazın 10- 15 yıllık olduğunun tespit edildiği anlaşıldığına göre, muhdesatın, kadastro tespit tarihinden sonra meydana getirildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemenin, muhdesatın davacıların murisi tarafından meydana getirildiğine ilişkin tespiti yerinde ise de; kadastro tarihinden sonra meydana getirilen muhdesatın tapu sicilinin beyanlar hanesine şerh edilmesine karar verilmesi hatalıdır. Zira, 3402 sayılı Kadastro kanununun 19/2. maddesine göre şerhi imkanı, ancak, kadastro öncesinde yapılan muhtesatlar için mümkündür....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/43 E. sayılı dosyası ile muhdesatın aidiyetinin tespiti davası açıldığı belirtilmiştir. 2. Düzce 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/43 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde de; davacı ... Fil tarafından 28.12.2019 tarihinde açılan ortaklığın giderilmesi davasının yargılaması nedeniyle davalılar tarafından 02.02.2021 tarihinde muhdesatın aidiyeti davasının açıldığı ve yargılamanın devam ettiği anlaşılmaktadır. 3. Muhdesatın aidiyetinin tespiti davası sonucunda, taşınmazdaki muhdesatın bu davanın davalıları tarafından yapıldığının tespitine karar verilmesi halinde bu kişilerin yapıyı kullanmakta haklı sebeplerinin bulunduğu kabul edileceğinden taşınmazı haksız sebeplerle işgal etmedikleri sonucuna ulaşılacaktır. 4....

        tarihli kadastro tespiti davalı veya komisyonda itirazlı yerlerin tescili işlemi ile (kesinleşme tarihi 07.03.2013) Maliye Hazinesi adına tescil edilerek kayıt oluşturulduğu, tespiti talep edilen muhdesatın (binanın) davacı beyanlarına göre 1960 yılında inşa edildiği hususları birlikte değerlendirildiğinde, az yukarıda bahsedilen 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesinin, başka bir deyişle davacıların taleplerinin tespit öncesi nedene dayanıp dayanmadığı hususunun tartışılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır....

          Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. .//.. Ne var ki; çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değilse de, bu husus yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali-tescil ve muhtesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkin olup; öncelikli uyuşmazlık istinaf isteğinin süresinde yapılıp yapılmadığından kaynaklanmaktadır. 3.2. İlgili Hukuk Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 346 ncı maddesi; ″(1) İstinaf dilekçesi, kanuni süre geçtikten sonra verilir veya kesin olan bir karara ilişkin olursa, kararı veren mahkeme istinaf dilekçesinin reddine karar verir ve 344 üncü maddeye göre yatırılan giderden karşılanmak suretiyle ret kararını kendiliğinden ilgiliye tebliğ eder. (2) Bu ret kararına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvurulduğu ve gerekli giderler de yatırıldığı takdirde dosya, kararı veren mahkemece yetkili bölge adliye mahkemesine gönderilir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T1 ve T2 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; muhdesatın aidiyetinin tespiti olan bu davada davacıların hukuki yararının bulunduğunu, davanın usulden reddedilmesinin davacıların mağduriyetine sebep olduğunu öne sürerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/06/2018 tarihinde verilen dilekçeyle muhdesatın aidiyetinin tespiti, 15/10/2018 tarihinde verilen dilekçeyle mirasçılar arasında rızai taksime dayalı tapu iptali ve tescil ya da ödenen bedelin iadesi, terditli olarak temliken tescil, terditli olarak muhdesat aidiyetinin tespiti talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada muhdesat aidiyetinin tespiti isteminin kabulüne dair verilen 22/10/2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....

                UYAP Entegrasyonu