Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılardan... vd. vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, Hazineye ait taşınmaz üzerinde bulunan ve kamulaştırmasız el atılan muhdesatın aidiyetinin tespiti ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosya ve ekinde bulunan belgelerin incelenmesinde, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 05.06.2000 tarih ve 1996/193 esas, 2000/260 karar sayılı senetsizden tescil davasındaki tescili istenen taşınmaz ile ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescili ile muhdesatın aidiyetinin tespiti isteklerine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 29.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetlik hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ve ıslah ile muhdesatın aidiyetinin tespiti istemlerine ilişkin olup, temyiz nedenleri tapu iptali ve tescil davasına münhasır bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 04.11.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ise muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş olup, temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.07.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Kadastro tespitinin yapıldığı tarihteki yapının görüntüsü ile şimdiki görüntüsünün kesinlikle aynı olmadığını, 4. Müvekkilinin oluşturduğu ve tespitini istediği muhdesatın zaten kadastrodan sonraki süreçte meydana getirildiğini, hak düşürücü süre anlamında bir kaybının bulunmadığını, 5. Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, muhdesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci ve 114/2 nci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 684, 718, 722 ve 724 üncü maddeleri. 3. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1 ....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesat aidiyetinin tespiti ... ile ... aralarındaki muhdesat aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.05.2013 gün ve 183/154 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı, hakkında ortaklığın giderilmesi davası açılan dava konusu 660 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki evin inşaatının kendisi tarafından yapıldığını ileri sürerek muhdesatın tarafına aidiyetinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu yapılan evin yapımındaki tüm masrafların kendisi tarafından karşıladığını, davacının katkısı olmadığını bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile 660 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan iki katlı evin davacı ...'...

              Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dosyanın içeriğine, toplanan delillere göre, dava konusu muhdesatların davacı tarafından meydana getirildiği sabit olmuştur. Mahkemece muhdesatın davacı tarafından meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, muhdesatın aidiyetine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 1086 sayılı HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir....

                Açıklanan ilke ve esaslara göre, kural olarak muhdesatın arz malikinden başkasına aidiyetinin tespiti istenemez. Ne var ki; çoğun içinde azda vardır kuralı gereğince, muhdesatın mülkiyetinin aidiyetinin tespiti isteğinin, muhdesatı meydana getirenin tespitini de kapsadığı kabul edilmelidir. Muhdesatın aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin tespitine karar verilmesi gerekir. Tespit davası, kendine özgü davalardan olup dava sonucunda istihsal edilecek ilamın icra ve infaz kabiliyeti bulunmamaktadır. Bunun doğal sonucu olarak da bu davaların uygulama alanı sınırlıdır. Bilindiği üzere, tespit davalarının görülebilmesi için güncel hukuki yararın bulunması(6100 s.lı HMK 106/2 m) ve dava sonuçlanıncaya kadar da güncelliğini kaybetmemesi gerekir....

                  Kaldı ki Kadastro Kanunu 19/2 maddesi kadastro tespiti sırasında başkası adına kayıtlı taşınmaz mallar üzerindeki muhdesatların arz malikinden başkasına ait olması durumunda tapu beyanlar hanesine şerh edilmesine cevaz vermekle, bu husus kadastro tespit işlemlerine has olup kadastro tutanağı kesinleşmiş ve üzerinden Kadastro Kanunu 12/3 maddesi gereğince on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olan durumlarda (kadastro tutanağı 20.09.1990 tarihinde kesinleşmiştir) bu maddeye dayanılarak muhdesatın tapuya şerh edilmesi istemi dinlenilemez. Bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olmasında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                  Gereği görüşüldü: Dava, taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir. İddia ve savunmaya, duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere, toplanıp değerlendirilen delillere ve hüküm yerinde gösterilen gerekçelere, görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası bulunmamasına ve muhdesatların kadastro tespiti kesinleştikten sonra meydana getirilmiş olmasına göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı tarafın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, peşin alınan harcın mahsubu ile geriye kalan 1,55 TL harcın davacı taraftan alınmasına, 09.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu