Mahkemece yapılan yargılama sonunda, yolsuz tescil hukuksal sebebine dayalı olarak açılan davaların hak düşürücü süreye tabi olmadığı ancak bunun istisnalarından birinin, murisin kadastro tespitinden önce ölmesi hali olduğu, dosya kapsamına göre de davacıların murisinin kadastro tespitinden önce 1968 yılında öldüğü, taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 10....
Dosya kapsamına göre, eldeki davanın kadastro öncesi nedenlere dayalı tapu iptali ve tescil, bunun mümkün olmaması halinde tazminat istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazların geldisi olan 203 ada 2 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 28.03.1954 tarihinden, eldeki davanın açıldığı 10.04.2019 tarihine kadar, 2613 sayılı (Mülga) Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu’nun 22/H maddesi ve 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu ve mülkiyet ... bulunmayan davacı tarafça artık bu hakka dayalı olarak tazminat isteminde de bulunulamayacağı açıktır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun geçici 4/3 maddesinin somut olayda uygulama imkanı bulunmadığı gibi bu maddede öngörülen ek süre dahi geçmiştir. 3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 4....
Temyiz Nedenleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, taşınmazın evveliyatı itibariyle davacının murisine ait olduğunun saptandığı, muris İbrahim mirasçıları arasında usulü dairesinde yapılmış bir taksimin dosya kapsamında belirlenmediği, kaldı ki taşınmazın öncesi itibariyle üzerinde zilyetlik sürdürülen ve özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığının da yeteri kadar araştırılmadığını belirterek, noksan araştırma sonucunda verilen kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğinden ibarettir. 3.2....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi 3. Değerlendirme 1. Kadastro sonucunda Şırnak ili, ... ilçesi, ...köyü çalışma alanında bulunan 966, 970, 977, 978, 980, 992, 993, 996, 997 ve 998 parsel sayılı muhtelif yüz ölçümlü taşınmazlar, ... ve müşterekleri adına tespit ve 29.12.1972 ile 27.10.1975 tarihlerinde tescil edilmiştir. 2. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 3....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davacı dava dilekçesinde her ne kadar inançlı işlemde muvazaa nedeniyle tapu iptal ve tescil davası demiş ise de davacının mülkiyet iddiasının kadastro tespiti öncesi nedene dayandığı, buna göre davanın kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu 194 ada 151 parsel sayılı taşınmazın kadastro sırasında tarla vasfı ile Resul Demiral adına tespit gördüğü, bu parsele kadastro mahkemesinde itiraz edildiği, çekişmeli parsele ilişkin Kadastro Mahkemesi kararının mahkemenin şerhine göre 07.10.2002 tarihinde kesinleştiği ve tapu kaydının oluştuğu, 18.12.2018 tarihinde ise taşınmazın davalıya satış ve birleşme ile devrolunduğu, davacının çekişmeli taşınmazın kadastro öncesinde kendi mülkiyetinde olduğu iddiasıyla 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 12.01.2021 tarihinde dava açtığı,...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali tescili istemine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Çekişmeli taşınmazların kadastro tespitleri 15/04/1996 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf 29/11/2013 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olması nedeniyle İlkderece mahkemesince hakdüşrücü nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. IV....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava Kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali tescili istemine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3402 sayılı yasanın 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmünü içermektedir. 3.3. Değerlendirme Çekişmeli taşınmazların kadastro tespitleri 15/04/1996 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf 29/11/2013 tarihli dava dilekçesi ile kadastro öncesi nedene dayalı olarak 10 yıllık sürenin geçmesinden sonra tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış olması nedeniyle İlkderece mahkemesince hakdüşrücü nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. IV....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanunu'nun 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Kadastro sonucu; ... köyü çalışma alanında bulunan dava konusu 331 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu kesinleşme tarihinin 18.05.1983 olduğu, davanın ise 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12/3 üncü maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra 13.08.2021 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _ K A R A R _ Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6572 sayılı Kanunun 27. maddesi ile eklenen Geçici 14. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ancak, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesinde 6644 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, görev sorunu giderilmek üzere dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 15.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tazminat isteklerine ilişkin olup, öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık tapu iptali ve tescil istemidir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....