WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüyle davacının adına kayıtlı taşınmazın yüzölçümünde azalma değil bilakis artma meydana geldiği ve bu haliyle uygulama kadastrosuna itiraz istemi yönüden dava açmakta hukuki yararanını bulunmadığı, mülkiyet istemi yönünden ise mahkemenin görevsiz olduğu gerekçe gösterilerek karar verilmiş ise de, bilindiği üzere Uygulama/Yenileme kadastrosunun amacı teknik açıdan yetersiz kalan, uygulama niteliğini kaybeden, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği anlaşılan kadastro haritalarının yenilenmesi ve uygulanabilir hale getirilmesi olup mülkiyet ihtilaflarını canlandırmak ve çözmek değil; tesis kadastrosu sırasında yapılan teknik hataları belirleyerek gidermek ve kadastro paftalarını zeminle uyumlu, uygulanabilir, teknik ihtiyaçlara cevap verir ve güvenli hale getirmektir....

Mahkemece; davacı tarafından açılan davada taraf ehliyeti olmayan Kadastro Müdürlüğüne dava açılamayacağı gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi"den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir....

    Dava,uygulama kadastrosuna itiraz davasıdır. Yerel Mahkemece, davacıların paydaşları oldukları dava konusu taşınmazdaki diğer paydaşların tamamının muvafakatlarını almadan ya da davaya katılımlarını sağlamadan dava açamayacağı gerekçesiyle aktif dava ehliyeti yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Şöyle ki; eldeki dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesine dayalı olarak yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazların uygulama tutanağı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda husumet yokluğu nedeniyle davanın reddi ile dava konusu taşınmazların uygulama tutanağı gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir....

        Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

          Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir. Bu tür ihtilaflarda "lehine sınır değişikliği yapılan kişi”den maksat, davacı tarafın taşınmazındaki eksilmenin aksine, taşınmazının yüzölçümü artan ya da lehine ortak sınır değiştirilen taşınmaz malikleridir. Ancak, uygulama kadastrosunun sonucunda lehine sınır değişikliği yapılan bir kişi ya da kişilerin bulunmaması halinde ise, Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Dava, uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olup, Dairemizin 20.03.2019 ve 27.06.2019 tarihli geri çevirme kararları ile, çekişme konusu eski 1005 yeni 11541 ada 47 parsel, eski 1006 yeni 11541 ada 35 parsel, eski 3818 yeni 11541 ada 34 parsel ve eski 3819 yeni 11541 ada 48 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastrosu sonucu düzenlenen kadastro tutanak örnekleri istenildiği halde, 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi uyarınca düzenlenen kadastro tutanak örnekleri getirtilip dosyaya konulmadan dava dosyası Dairemize gönderilmekte ve gereksiz olarak dosyanın sürüncemede kalmasına ve masraf yapılmasına sebebiyet verilmektedir....

              Ne var ki; dosya kapsamından ve keşif sonucu düzenlenen harita mühendisi bilirkişi raporunda tesis kadastrosu ile uygulama kadastrosuna ait paftaların çakıştırılması suretiyle oluşturulan haritadan, uyuşmazlık konusu bölüme ilişkin tesis kadastro sınırı ile uygulama kadastro sınırının bire bir aynı olduğu, başka bir ifade ile uygulama kadastrosu sırasında da tesis kadastrosunda oluşturulan sınırın esas alındığı, dolayısıyla tesis kadastrosu sınırı ile uygulama kadastrosu sınırlarının örtüştüğü, uygulama kadastrosuna yönelik çalışmanın usule uygun olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının tesis ve uygulama kadastrolarına göre davalıya ait çekişmeli taşınmaz içinde kalan bölümün kendisine ait olduğuna ilişkin iddiası göz önüne alındığında dava her ne kadar uygulama kadastrosuna itiraz edilerek açılmış olsa da, uyuşmazlığın mülkiyete ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

                Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında Hazineye ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın görevsizlik nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazların uygulama tespiti gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece; davacı Hazine'nin davasının uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde değil, taşınmazın mülkiyetine yönelik olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ise de taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının davasının uygulama kadastrosuna mı yoksa mülkiyete mi yönelik olduğu kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz....

                  UYAP Entegrasyonu