Mahkemece davanın 22/2-a maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş ise de, davacı ... İdaresi'nin davası, uygulama kadastrosuna itirazın yanısıra taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tescili talebini de içermektedir. Hal böyle olunca; Mahkemece, 22/2-a maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz yönünden dosya tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi ve Orman İdaresi'nin mülkiyete ilişkin talebi bakımından 22/a davasının sonucunun beklenmesi, ondan sonra işin esasına girilerek araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davacı ... İdaresi'nin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mülkiyeti Hazine'ye ait 367 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ait uygulama tutanakları ve eklerinin, uygulama kadastrosu tespitinin olağan usullere göre tamamlanması için Kadastro Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, uygulama kadastrosuna itiraz davalarında husumetin, itiraz eden kişiye ait taşınmazların eksik olarak hesap edilmelerine neden olan komşu taşınmaz veya taşınmazlar maliklerine yöneltilmesi gerektiği; davacının husumet yönelttiği Kadastro Müdürlüğünün işlemi yapan idare olup davada husumet ehliyetinin bulunmadığı kabul edilerek ve ön inceleme duruşması yapılmadan re'sen oturum açılarak karar verilmiş ise de, mahkemenin kabulünde isabet bulunmamaktadır. Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz K A R A R Yargıtay 16.Hukuk Dairesine ait 31.05.2020 tarihli ve 2018/5536 Esas, 2021/4484 Karar sayılı geri çevirme kararı ile dava konusu 12040 ada 3 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama (22/a) kadastrosu tutanak örneklerinin, uygulama tespiti sırasında düzenlenen ada raporunun onaylı örneğinin, dava konusu taşınmazların uygulama kadastrosuna ait pafta ve orijinal ölçü krokisinin getirtilerek dosyasının gönderilmesi istenmiş olmasına rağmen dosya arasına istenilen hususlarla ilgisi olmayan çalışma bölgesinde yapılan uygulama kadastro çalışmalarına ilişkin müzekkere ve müzekkere cevapları gönderilerek anılan geri çevirme kararının gereğinin yerine getirilmediği anlaşıldığından; dava konusu 12040 ada 3 ve 12 parsel sayılı taşınmazlara ait uygulama (22/a) kadastrosu tutanak örneklerinin, uygulama tespiti sırasında düzenlenen ada raporunun onaylı örneğinin, taşınmazları...
Davacılar ... ve ... vekili, 03.06.2013 tarihli dava dilekçesiyle, adlarına kayıtlı bulunan eski 1297 yeni 160 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün, 12.400,00 m² iken bölgede 3402 sayılı Kanun'un 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastro çalışmaları sonucunda 8.625,15 m² ye düşürüldüğünü, aradaki 3.774,85 m²'lik farkın komşu 170 ada 6 parsel sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, ... aleyhine, ... Kadastro Mahkemesinin 2013/648 Esas sayılı dava dosyasıyla uygulama kadastrosuna itiraz talepli olarak dava açmış ve bu dava, aralarında fiili ve hukuki irtibat bulunması nedeniyle 2013/491 Esas sayılı dava dosyasıyla birleştirilmiştir....
HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde ve aynı mahiyette olması nedeniyle daha önce dairemizce verilmiş olan ancak gereği yerine getirlmeyen 2021/307- 1327 E.K sayılı kararımızda belirtilen hususlar çerçevesinde; Dava, Kadastro Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca açılan uygulama kadastrosuna itiraz istemine ilişkindir. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğü aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22/a maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna itiraz niteliğindedir. İlgililer tarafından, uygulama kadastrosu sonucu yapılan işlemlere karşı 30 günlük askı ilan süresi içerisinde Kadastro Mahkemesinde açılacak davada, uygulama kadastrosunun yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilmek suretiyle tespite itiraz edilebilecektir....
Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacı, tesis kadastrosu ile lehine tespit ve tescil edilen parselin yüzölçümünün, kadastro müdürlüğü tarafından yapılan uygulama kadastrosu neticesinde azaldığını, bu hatanın düzeltilmesi amacıyla davayı açtığını açıkça beyan etmesine göre talebinin, 3402 sayılı Kadastro Kanunun 22/2-a maddesine göre yapılan uygulama kadastrosuna itiraz davası kapsamına girdiği ve 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi kapsamına giren davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kur...tur. Uygulama (Yenileme) kadastrosunun kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davalarda kadastro mahkemesi görevli olup; taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda ise kadastro mahkemesi görevli değildir....
Kadastro mahkemelerince de yenileme kadastro çalışmalarına ilişkin ihtilaflarda mülkiyete ilişkin iddialar dinlenemez. Davacının, varsa, tesis kadastrosuna ve dolayısıyla da mülkiyete ilişkin olan taleplerinin, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki eldeki davada dinlenme olanağı bulunmamaktadır. Hal böyle olunca davacının tesis kadastrosuna ve mülkiyete ilişkin talepleri bakımından ise tefrik ve akabinde de görevsizlik kararı verilerek dosyanın yetkili ve görevli asliye hukuk mahkemesine gönderilmesi sağlanmalı, uygulama kadastrosuna itiraz mahiyetindeki talepler bakımından ise yargılamaya devam edilip toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre yeniden bir karar verilmelidir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Dava konusu Kocaeli İli, Gölcük İlçesi, Halıdere Yalı Mahallesinde bulunan 1114 ada 11 parsel (eski 577) sayılı taşınmaza ilişkin uygulama kadastrosuna itiraz davasının reddi ile taşınmazın uygulama kadastro tutanağına göre tapuya tesciline, T2'na karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, karar verilmiştir....
Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....