Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2018 gün ve 2018/1 sayılı kararı uyarınca "Tarafların sıfatına ve iddianın mahiyetine bakılmaksızın, 2859 sayılı Tapulama ve Kadastro Paftalarının Yenilenmesi Hakkındaki Kanun uyarınca yapılan yenileme kadastrosu ile 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosundan kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesi Yargıtay 16. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Görülmekte olan dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/A maddesi gereğince yapılan uygulama kadastrosuna askı ilan süresi içerisinde açılmış tapu iptali ve tescil davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Dava konusu taşınmazların Kadastro Kanunu 22/a maddesi uyarınca uygulama kadastro tutanaklarının düzenlenerek askı ilanına çıkarıldığı, davacı tarafından askı ilan süresi içerisinde eldeki davanın açıldığı görülmüştür....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 10.04.2008 tarihinde yapılan kadastro sırasında ...köyü 124 ada 23 ve 31 sayılı sırasıyla 12.279,04 m2 ve 308,94 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, ...’ün zilyetliğinde olduğu, taşınmazlar hakkında Kadastro Mahkemesinde 2008/3 esas sayılı dava dosyası bulunduğundan söz edilerek tutanak asılları cinsi ve malik hanesi açık olarak kadastro mahkemesine gönderilmek üzere 3402 sayılı Yasanın 5. maddesi uyarınca tespit edilmişlerdir. Davacı ......

      Dava, uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin olup, uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir. Bu davalarda taşınmazın mülkiyeti hakkında herhangi bir değerlendirme yapılamamaktadır. Bu nedenle mahkemece, davacıların talebinin mülkiyete yönelik olması nedeniyle görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

      Bu kapsamda mahkemenin Uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı gibi mülkiyet uyuşmazlıkları uygulama kadastrosuna ilişkin davalarda tartışma konusu yapılamayacağından mevcut uyuşmazlığın da 22/a kadastro tespitine itiraza ilişkin olmadığı, davalının maliki olduğu taşınmazın sınırları içerisinde davacının babasından bu yana yer kullandığı, davacının kullandığı bu yerin adına tescil edilmesini talep ettiği, bu sebeple uyuşmazlığın mülkiyet hakkı ile ilgili olup mülkiyete ilişkin hakların 22/a kadastrosuna itiraz davası olarak ileri sürülemeyeceği belirtilerek görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varılmıştır....

      Yerleşik Yargıtay içtihatlarında da açıklandığı üzere uygulama kadastrosunun amacı, tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim (tersimat) ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermektir. Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, kadastro faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yöneliktir....

        Uygulama kadastrosuna itiraz davaları, özü itibariyle uygulama faaliyetinin yukarıda açıklanan ilke ve yöntemlere göre yapılıp yapılmadığının denetlenmesini zorunlu kılan davalardır.Yöntemine uygun yapılmayan uygulama kadastrosu, mülkiyete ilişkin kazanılmış hakların ihlali sonucunu doğurur. Bu nedenle, uygulama kadastrosundan kaynaklanan ihtilafın çözümü için nasıl bir araştırma yapılması gerektiği hususu önem taşımaktadır. Yukarıda yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, uygulama kadastrosu, önemli oranda bir mühendislik faaliyetidir....

        Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında davalıya ait taşınmazın yüzölçümünün artırıldığını, taşınmazın etrafında genişlemeye elverişli devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler bulunduğunu ileri sürerek miktar fazlasının Hazine adına tescilini, bu talep yerinde görülmez ise miktar fazlasının Hazineye ait olduğu şerhinin verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine, çekişmeli 219 ada 190 parsel sayılı taşınmazın uygulama kadastro tespiti gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün, davacı Hazine vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince istinaf başvurusu esastan reddedilmiş ve iş bu karar davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, iddianın ileri sürülüşüne göre uygulama kadastrosuna ve uygulama kadastrosu ile birlikte yapılan 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraza itiraza ilişkindir....

          Bu açıklama sonunda; 1) Dava, sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2)Orman İdaresi'nin davasının yalnızca mülkiyet, bir başka deyişle davanın kesinleşen orman tahdidi iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmeli, 3)Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; bu cümleden olarak uygulama kadastro...

          Bu açıklama sonunda; 1)Dava, sadece 3402 sayılı Kanun'un 22/2- a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin ise, askı ilân süresi içinde açılmış olan davada kadastro mahkemesinin görevli olacağı göz önünde bulundurularak işin esasına girilmeli ve yöntemine uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmeli, 2)Orman İdaresi'nin davasının yalnızca mülkiyet, bir başka deyişle davanın kesinleşen orman tahdidi iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil olduğunun anlaşılması halinde, mülkiyete ilişkin ihtilafların uygulama kadastrosunun konusunu teşkil etmemesi nedeniyle davanın usûlen reddi ile mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmeli, 3)Davanın, hem uygulama kadastrosuna itiraza hem de mülkiyet iddiasına ilişkin bulunduğunun anlaşılması halinde; uygulama kadastrosu tespitine itiraza ilişkin dava hakkında kadastro mahkemesince işin esasına girilerek karar verilmeli; bu cümleden olarak uygulama kadastro...

            UYAP Entegrasyonu