bulunduğunu ancak davalıların bedel talep ettiklerini, şerhlerin bedelsiz terkininin gerektiğini beyanla davanın kabulü ile şerhlerin tapudan terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Gerçekten mahkemenin terkinine karar verdiği şerh 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19.maddesi uyarınca konulmuş olup, şerhin konusu olan haklar yıkılmak, yanmak gibi sebeplerle sona erince yeniden kurulamazlar. Yararına şerh konulan kimselerce de ileride şerhe dayanılarak aynı taşınmazda yeniden yapı yapılması veya ağaç dikilmesi mümkün değildir. Ne var ki; Türk Medeni Kanununun 1026.maddesi uyarınca ayni hakkın sona ermesi halinde şerhin terkini yüklü taşınmaz malikince istenebilir. 1026.maddedeki “Bir ayni hakkın sona ermesi ile tescil her türlü hukuki değerini kaybettiği takdirde yüklü taşınmaz maliki terkini isteyebilir” şeklindeki hükmün anlamı budur. Anılan hükmün 2. ve 3.fıkralarında ise terkin için tapu memuruna başvurulacağı ve onun yapması gereken işlemle terkin edilebileceği veya şerhin terkinini tapu memurunun hakime başvururak karar istemek ./.. -2- 2006/99-688 suretiyle yapılabileceği hükme bağlanmıştır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 24.11.2015 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki haciz şerhinin terkini istemine ilişkindir. Davacı Hazine vekili, dava konusu 10501 ada 1, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına kayıtlı olduğunu, tapu kayıtlarının şerhler bölümünde 17.01.1956 tarihli, 11.12.1959 tarihli ve 01.07.1971 tarihli üç adet lehtarı Hazine olan haciz şerhi bulunduğunu belirterek bu şerhlerin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tapudaki ipotek ve şerhlerin kaldırılması istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 17/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda: “…somut olayda; imar uygulaması sonucu oluşan davacı şirkete ait dava konusu taşınmaza elatmanın önlenmesi (muaarazanın giderilmesi) ve taşınmazın davacı şirkete teslimi ile taşınmazın tapu kaydında bulunan şerhlerin terkini talep olunmakla, tüm dosya kapsamına göre; dava konusu 3885 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde bulunan binanın ise davalı...işletmesine ait olduğu; mahallindeki keşifte yapılan tespitlere göre taşınmazın tamamının, davalı ... İşletmesi tarafından dava dışı ... İnş. Nak. Taahhüt Tic. Ve San. Ltd....
Köyü 311 sayılı parselin davalılar adına tapuda kayıtlı olduğu, asliye hukuk mahkemesinin 2009/141-253 sayılı dosyasındaki bilirkişi raporlarında (1) ile gösterilen 7094.534 m² ve (E) harfi ile gösterilen 934.75 m2 olmak üzere toplam 8029.284 m² bölümün yörede 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu halde, yolsuz olarak davalı gerçek kişiler adına tapu kaydı oluşturulduğu iddiası ile tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini, davalıların elatmasının önlenmesini, tapudaki şerhlerin silinmesini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, dava konusu 434 ve 436 parsellerin 12.05.1999 tarihinde düzenlenen kadastro tutanaklarına karşı, Hazine tarafından 30 günlük askı ilan süresi içinde şerh sahipleri lehine yapılan tespite itirazla beyanlar hanesindeki şerhlerin kaldırılması istemiyle kadastro tespitine itiraz davası açıldığı ve ... 1....
Yönetimi ve davalılardan .... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 18/10/2001 tarihinde kesinleşen orman kadastro çalışmasına göre.... bulunan 1384 parsel sayılı taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığını beyanla taşınmazın davalı ... ve ... adına olan tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tescili, taşınmaz üzerinde .... lehine konulmuş daimi irtifak hakkının terkini ve taşınmaza müdahalenin önlenmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazın orman kadastro sınırı içerisinde kalan ve orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, ..... 1384 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline, taşınmaz üzerindeki daimi irtifak ve diğer şerhlerin silinmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil talebine ilişkindir....
Kadastro mahkemeleri, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 11/1. maddesi uyarınca yapılan 30 günlük askı ilan süresi içinde açılan davalara bakmakla görevlidirler. Askı ilan süresi içinde dava açılmayan kadastro tutanaklarına ilişkin tespitler kesinleşir ve kesinleşmiş tutanaklara karşı açılacak davalara bakma görevi genel hukuk mahkemelerine aittir. Kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin 4. fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Hakkında tutanak düzenlenmeyen veya düzenlenmiş olup kesinleşen taşınmazlarla ilgili iddiaların (davaların) genel mahkemede görülmesi gerekir. Tutanak kesinleştikten sonra kadastro mahkemesinin görevi sona erer....
Eldeki davada Orman İdaresi, tapu iptali ve tescil istemi yanında çekişmeli taşınmazın tapu kaydında yer alan şerhlerin terkini isteminde bulunmuş ve Mahkemece talebi kabul edilmiş ise de, 2296 sayılı parselin gerek dosyada bulunan gerekse temyiz incelemesi sırasında UYAP sistemi üzerinden alınan güncel tapu kaydına göre ... ... Bankası A.Ş. lehine 06.11.2012 tarihinde ipotek şerhi konulduğu ancak şerh sahibi bankanın davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır. Dava neticesinde verilen karardan ipotek şerhi sahibi olan ... Bankası A.Ş.' nin de etkileneceği kuşkusuzdur. Ne var ki, Anayasa'nın 169. maddesinin koruyucu hükmü karşısında ormanlar üzerine hiç bir kısıtlayıcı şerh bulunamayacağı, orman olduğu belirlenecek bölümler üzerindeki şerhlerin silinmesine karar verilmesi halinde karardan etkilenecek olanların davada taraf olarak yer alması gereği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez....