"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, 106 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile davacı ... adına yol olarak terkini istenilmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı temyiz edilmesi üzerine, duruşma isteminin değerden reddine karar verildi, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sonucu ... İli ... İlçesi ... Köyü, 430 ada 3 parsel (eski 1312) sayılı 10.605,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ... İdaresi, çekişmeli taşınmazın orman sınırları içerisinde kaldığı ve eylemli orman olduğu iddiasıyla tapu iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve varsa şerhlerin terkini istemiyle dava açmıştır....
Mahallesi, 133 ada 6 parsel sayılı 232,17 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Kadastro Mahkemesinin 1994/35 E. - 1994/88 K. sayılı kararı ile orman vasfıyla Hazine adına hükmen tescil edilmiş; davacı Orman Yönetimi, orman olan taşınmazın beyanlar hanesinde "1980 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımında olduğu" şerhlerinin bulunduğu, ormanlar üzerinde kişi ve kurumlar lehine hiç bir şekilde şerh konulamayacağı iddiasıyla tapu kaydındaki davalı lehine bulunan şerhin iptali istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne; çekişmeli taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesindeki "1980 yılından beri ... oğlu ...'ın kullanımındadır" şerhinin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapulu taşınmaz üzerinde bulunan irtifak hakkı ve kullanım şerhinin terkini istemine ilişkindir....
Varlığı kadastro tutanağında işaret edilen dava konusu belirtme 10 yıllık süre içerisinde tapu kaydına da 30.12.1955 tarihinde aynen aktarılmıştır. Eldeki dava ise, 10.07.2003 tarihinde açılmış bulunmaktadır. Burada öncelikle üzerinde durulması gereken sorun, kayıt maliki olan davacıların kayıttaki belirtmenin terkini için açacağı davalarda 10 yıllık hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanmayacağıdır. Gerçekten, 3402 Sayılı Kadastro Kanunu m.12/3’deki “bu tutanaklarda belirtilen haklara sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” şeklindeki hüküm uyarınca şayet, taşınmazın tutanağının kesinleşmesinden itibaren 10 yıl geçmiş ise, kayıt maliki belirtmenin terkini istemi ile kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz edemez ve dava açılması olanaklı değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, beyanlar hanesindeki şerhin terkini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 üncü maddesi. 3. Değerlendirme Dava beyanlar hanesindeki miktar fazlalığı şerhinin terkini istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın kadastro tutanağı 25.07.1949 tarihinde kesinleşmiş, davacı satış suretiyle 23.03.2010 tarihinde taşınmaza paydaş olmuştur. Taşınmazın davacı adına tapuda tescil edildiği tarihte terkini istenen davaya konu şerh mevcuttur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.02.2012 gününde verilen dilekçe ile şerhin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 14.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraflarca istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 177 parsel numaralı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde yer alan "taşınmazın tamamı 6831 sayılı Orman Kanununun 2/B maddesine göre Hazine adına orman sınırı dışına çıkartılmıştır" şerhi ile "3573 sayılı Kanunun 3/III maddesine göre bu taşınmaz mal miras dahil hiç bir şekilde bölünemez veriliş tarihindeki yüzölçümü hiçbir şekilde küçültülemez" şeklindeki şerhlerin terkini istemlerine ilişkindir. Davalı Hazine vekili davanın reddini savunmuştur....
Her ne kadar hükmün düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 05.02.2009 tarih 2009/342-1255 esas ve karar nolu ilamında gerekçe ve içerik yönünden bir isabetsizlik yoksa da davacı vekilinin karar düzeltme istemi üzerine yeniden yapılan inceleme de, Hazine adına kayıtlı olduğu halde üzerindeki intifa şerhlerinin terkini ile bu şerhlerin Hazine adına tesciline ilişkin kararın hüküm fıkrasının 1.maddesinin (c) bendinde yer almasına rağmen maddi hata sonucu olarak (a) bendinin düzeltilmesine ve hükmün bu düzeltilmiş şekliyle onanmasına karar verildiği görülmüştür. Bu nedenle Dairemizin 05.02.2009 günlü kararının kaldırılarak, hükmün tekrar düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Türk Medeni Kanununun 1027.maddesine göre de, tapu siciline işlenen bu tür şerhlerin tapu memuru tarafından ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça kaldırılması mümkün değildir. Tapu sicilindeki anlamını ve geçerliliğini yitiren şerhlerin terkini ancak mahkeme kararı ile yapılabilir. Somut uyuşmazlıkta konulan şerh HUMK.nun 101 ve devamı maddeleri uyarınca konulmuş ihtiyati tedbir şerhi değil, tasarruf yetkisinin kısıtlanmasına dair şerh olduğundan yasanın 1027.maddesi hükmünce kaldırılması görevli ve yetkili mahkemeden talep edilebilir. Mahkemece açıklanan doğrultuda inceleme yapılarak çekişmenin esası hakkında karar verilmesi yerine istemin yazılı olduğu şekilde doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 27.9.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Tarım Kredi Kooperatifi lehine ipotek bulunduğunu, taşınmazın bir kısımının kesinleşen tahdit sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tahdit içinde kalan kısmının tapu kaydının iptali ve üzerindeki şerhlerin terkini ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 398 parsel sayılı taşınmazın 06.01.2016 tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A), (C1) ve (C2) harfleri ile gösterilen kısımlarının tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, tapu kaydı iptal edilen kısımlar yönünden tüm şerhlerin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı ... İdaresi tarafından harca yönelik olarak, davalı ... Reformu Genel Müdürlüğü tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
adına tapuda kayıtlı olduğunu, taşınmaz üzerinde “bu parsel tarım reformu genel müdürlüğü arazi toplulaştırma proje uygulaması kapsamındadır, toplulaştırma şerhi” ve “ taşınmaz kısmi orman sınırı içinde kalmaktadır” beyanları, “3083 sayılı Kanun gereğince devir, temlik, ipotek edilemez ve satış vaadine konu olamaz” şerhi ile İkiztepe Tarım Kredi Kooperatifi lehine ipotek bulunduğunu, çekişmeli taşınmazın bir kısımının kesinleşen tahdit sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, tahdit içinde kalan kısımının tapu kaydının iptali ve üzerindeki şerhlerin terkini ile orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....