Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesinin 1991/297-1992/152 sayılı tescil ilâmı ve krokisi kapsamında kaldığı, daha sonra yörede yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulaması sırasında taşınmazın tahdit içine alınması üzerine tescil malikleri tarafından açılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz davası üzerine İzmir Kadastro Mahkemesinin 1998/48-125 sayılı kararı ile aplikasyon ve 2b madde uygulamasının iptal edildiği, bu kararların tarafları için kesin hüküm oluşturduğu belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüme ilişkin hükmün onanması gerekmiştir. 2- Davacılar vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Kadastro Mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur....

    Kadastro Mahkemesi ise, uyuşmazlık konusu olan taşınmazların 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 41.nci maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemine itiraz davası olduğu, davanın 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesinin aradığı sınır ve yüzölçüm uyuşmazlığı olmadığı gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 3402 Sayılı Yasa'nın 41/I. Maddesinde “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re'sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir.” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamından,......

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi Ahmet Alkan tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-3.maddesi gereğince, görevsizlik kararına karşı karar düzeltme talebinde bulunulamayacağından karar düzeltme talebinin REDDİNE, aynı Kanun'un 442.Maddesi uyarınca 170.00.YTL para cezası ile 28.90 YTL red harcının karar düzeltme isteğinde bulunandan alınmasına, 11.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; “davacı tarafından kadastro teknisyenlerince tespit edilen sınıra 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 4. maddesi gereğince 7 gün içerisinde kadastro müdürlüğü nezdinde itiraz edilip, Kadastro müdürlüğünce itiraz neticesince verilen bu karara karşı da 7 gün içerisinde kadastro mahkemesine itiraz edilebilecekken söz konusu başvurular yapılmadığından kadastro çalışma alanı sınırlarının kesinleşmiş olduğunu, kanunda kadastro çalışma alanı sınırların tespitine ilişkin başkaca başvuru hakkının bulunmadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı ... Tüzel Kişiliği vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı ......

          Mahkemece, "taşınmaz başında yeniden keşif yapılmak suretiyle sınırlandırma hatasının bulunup bulunmadığının yöntemine göre saptanması gereğine" değinen Yargıtay Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda düzeltme işleminin Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapılmamış olması nedeniyle Kadastro Müdürlüğü aleyhindeki davanın husumet nedeniyle, diğer davalılar yönünden esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.12.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

            Kadastro Müdürlüğünce verilen müzekkere cevabında, 104 ada 307 sayılı parsel malikleri Sevda ve T3'ın 09.11.2017 tarihinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.madde gereğince düzeltme yapılması için yaptıkları başvurusu üzerine, Kadastro Müdürlüğünce, kadastro paftasında iptal edilen sınırın hatalı olduğu iddia edilen sınıra denk geldiğini belirten inceleme raporu yazı ekinde gönderilerek, 3071 sayılı Dilekçe Kanunu'nun incelenemeyecek dilekçeler hakkındaki 6. maddesinin b bendi "Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar" hükmü gereğince söz konusu dilekçe hakkında dava açıldığından dava sonucuna göre işlem yapılması gerektiğinden başvuru hakkında herhangi bir karar verilmediği bildirilmiştir. Böylece, davanın, düzeltme talebi ile yapılan başvurunun Kadastro Müdürlüğünce ret edilmesi üzerine, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41.maddesine dayalı taşınmazda sınırlandırma hatasının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğunun kabulü gerekmektedir....

            Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Eldeki davada da kadastro müdürlüğünün 15.2.2006 tarihli işlemi ile 55, 58 ve 63 parsel sayılı taşınmazlarda tersimat hatası bulunduğu gerekçesi ile düzeltme yapılmıştır. Yapılan düzeltme işlemi ile 63 sayılı parselin yüzölçümü artırılmış, dava da taşınmazın maliki Hazine'ye karşı açılmıştır....

              Kadastro Mahkemesinde yapılan kadastro tespitine itiraz davasının yargılaması sonunda; müdahil davacı ...’ın davasının tespitten sonraki hakka dayanması sebebiyle Mahkemenin görevsizliğine, karar kesinleştiğinde dosyanın ... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, Anılan kararın davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesince onanması ve sonrasında da karar düzeltme talebinin reddedilmesiyle hükmün görevsizlik kararı açısından 30.03.2015 tarihinde kesinleşmesine müteakip Kadastro Mahkemesince dosya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda, HMK'nin 20. maddesi nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, eldeki dava dosyasının görevsizlikle Mahkemeye gönderilen kısmı hakkında açılmamış sayılma kararı verilmesi amacıyla dosyanın ... Kadastro Mahkemesine iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro çalışma alanı tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Köytüzelkişiliği tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dazkırı İlçesi, ... Köyünde 2005 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında kadastro ekibince 13.09.2005 tarihi itibariyle köy çalışma alanı sınırı belirlenmiş, ilgili ... Köytüzelkişiliğine bu husus duyurulmuştur. 19.09.2005 tarihli dilekçe ile Kadastro Müdürlüğüne başvuran Köytüzelkişiliği, köylerinin Yukarıbeltarla Köyü ile olan müşterek sınırının doğru tespit edilmediğini ileri sürmüştür. Kadastro Müdürlüğünce, ......

                  Davacı tarafça, Hazine ve Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltilerek dava açılmış, mahkemece, davanın komşu parsel malikleri aleyhine açılması gerektiği, davanın yanlış hasma yöneltilmesinin maddi bir hatadan kaynaklanmadığı gibi, kabul edilebilir bir yanılgıya da dayanmadığı, HMK'nın 124. maddesi gereği taraf değişikliğine davalı tarafın rızası bulunmadığı gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Dava, 3402 sayılı Yasa'nın 41. maddesi gereğince yapılan düzeltme işleminin iptali davasıdır. Kadastro Müdürlüğünce re'sen yapılan düzeltme işlemlerine karşı lehine düzeltme yapılan kişilerle birlikte Kadastro Müdürlüğü de hasım gösterilebileceği gibi düzeltme işlemi ile taşınmazların geometrik şeklinin değişmediği, ancak hesaplama hatasından söz edilerek yüzölçümlerinin değiştiği durumlarda, davanın yalnızca Kadastro Müdürlüğüne yöneltilmesi mümkündür....

                    UYAP Entegrasyonu