Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işlemi ile 37 ada 10 parsel sayılı taşınmaz lehine olacak şekilde kendisine ait 37 ada 9 parsel sayılı taşınmazdan 37,75 m² yüzölçüm azalması meydana geldiğini iddia ederek eldeki davayı açmış olmakla, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin olduğundan, Kadastro Müdürlüğü'nün yanında düzeltme işlemi ile yüzölçümü artan 10 parsel malikine de husumet yöneltilmesi gerekirken dava sadece Kayseri Kadastro Müdürlüğü'ne karşı açıldığından davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez....

İlk Derece Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, tapu alanı ile ilk hesap (kadastro sayısal) alanı arasında uyumsuzluk bulunmadığı, toplulaştırma işlemine alınırken taşınmazların kadastro sınırlarında ve alanlarında herhangi bir değişiklik yapılmadığı, yapılan kesintilerin yasaya uygun olduğu, taşınmazlar arasındaki sınır uyuşmazlığın fiili sınır oluşumundan kaynaklandığı ve Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi kapsamında düzeltme işlemi yapılmasına gerek olmadığı gerekçesiyle taşınmazın yüz ölçümü düzeltilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....

    Kadastro Mahkemesinin 09.05.2018 tarihli ve 2018/82 Esas ve 2018/22 Karar sayılı asli müdahil Orman İdaresinin davasının görevsizlik nedeniyle reddine dair kararının onanmasına ilişkin Dairemizce verilen 02.02.2022 tarihli ve 2021/9364 Esas, 2022/663 karar sayılı ilamda her ne kadar karar düzeltme yolu sehven açık denilmişse de asli müdahil Orman İdresinin davası yönünden verilen görevsizlik kararına karşı Dairemizce verilen onama ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalı olduğundan asli müdahil Orman İdaresi vekilinin karar düzeltme isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asli müdahil Orman İdaresi vekilinin karar düzeltme talebinin REDDİNE, 03.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Kadastro müdürlüğünün resen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişileri hasım göstererek işlemin iptalini isteyebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce resen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Yukarıdan beri yapılan açıklamalardan sonra, Kadastro Müdürlüğünün 14.11.2006 tarihli iptali istenen işlemin incelendiğinde, sınırlandırma hatası yapıldığı belirtilerek düzeltme yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle sınırlandırma hatasından ne anlaşılmak gerektiğine kısaca değinilmelidir. Sınırlandırma; Kadastro çalışmaları sırasında, muhtar, bilirkişi ve ilgililerin beyanı ile taşınmazın zeminde belirlenen sınırlarıdır. Kadastro sonrası yapılan işlemlerde ise sınırlandırma, aplikasyon değerleri ile belirlenen sınırlardır....

        Bu maddenin uygulanmasında, 12 nci maddede belirtilen hak düşürücü süre aranmaz." hükmü yer aldığı, davanın da Artvin Kadastro Müdürlüğü'nce 3402 sayılı yasanın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işleminin iptaline yönelik olduğu ve davacı tarafından süresi içinde mahkememize düzeltme işleminin iptali için dava açıldığı, söz konusu hükme göre kadastro tespiti kesinleşmiş taşınmazlarda vasıf ve mülkiyet değişikliği dışında kalan ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hataların başvuru üzerine veya kadastro müdürlüğünce resen düzeltilebileceği, dava konusu edilen Artvin Kadastro Müdürlüğü'nce Artvin İli Ardanuç İlçesi Tütünlü Köyü 222 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından düzeltme işleminin yapılmış olduğu, taşınmaz üzerinde yapılan düzeltme işleminde hata bulunduğu yönündeki bilirkişi raporu dikkate alınarak verilen teknik bilgiler doğrultusunda 11/05/2020 tarih 16 sayı numaralı düzeltme işleminin yerinde olmadığı kanaatiyle davanın kabulü ile işlemin iptali yönünde...

        Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu 122 sayılı parselin 100500 metrakare olan yüzölçümünün 82290.77 metrekare olarak düzeltilmesine ilişkin Kadastro Müdürlüğü kararının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, Kadastro Müdürlüğünce Kadastro Kanunu'nun 41. maddesince yapılan düzeltme işlemine konu kararın, dava konusu taşınmaza ilişkin doğru ölçü değerlerinin paftaya yanlış aktarılmak suretiyle kabul edilebilir miktar dışında 16.216.68 metrekarelik bir eksiklik oluştuğu belirlendiğinden düzeltme işleminin iptali gerektiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; Mahkemece yapılan araştırma, inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır....

          Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur. Tebliğ tarihinden başlayan otuz gün içinde düzeltmenin kaldırılması yolunda ./.. 2009/11590 - 13156 - 2 - sulh hukuk mahkemesinde dava açılmadığı takdirde, yapılan düzeltme kesinleşir....

            Hükmü davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- 3402 sayılı Yasanın 41.maddesi uyarınca kadastro müdürlüğünce ilgililerin başvurusu üzerine veya re'sen yapılan düzeltme işlemlerine karşı ilgililer kararın tebliğinden sonra 30 gün içinde değere bakılmaksızın sulh hukuk mahkemesinde işlemin iptali için dava açabilirler. Bu tür davalarda nispi harç alınmadığı gibi kendisini vekille temsil ettiren kişi yararına da maktu vekalet ücretine hükmedilmelidir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek davalı vekili yararına nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Ancak, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.nun 438/VII maddesi gereğince hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece bozma üzerine davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, ek kararla; temyiz talebinin süresinde olmadığından bahisle reddine karar verilmiş; ek kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

                Dava, Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kanun'un 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istemine ilişkin olup, Kadastro Müdürlüğü'nün yanında düzeltme işlemi ile yüzölçümü artan 1442 parsel malikine de husumet yöneltilmesi gerekirken dava sadece ...'ne karşı açıldığından davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Hal böyle olunca, taraf teşkilinin dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemeyeceği göz önüne alınarak, 41.madde uyarınca yapılan düzeltim işlemi ile yüzölçümü artan 1442 parsel sayılı taşınmazın güncel tapu kayıtları temin edilerek tapu kaydında malik olarak görünen kişiye de davanın yöneltilmesi hususunda davacılara süre verilmeli, taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu