Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Yasa'nm 41. maddesine göre re'sen yapılan düzeltme işlemi sonucu verilen kararla Dökmetaş Köyü çalışma alanında ve davacı Veysel Çiftçi'nin tapuda paydaş olduğu 218 parsel sayılı 26.500 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın yüzölçümü 16.666.06 metrekare olarak düzeltilmiştir. Davacı, yapılan düzeltme işleminin hatalı olduğu iddiasına dayanarak iptali istemi ile yasal süresi içinde dava açmıştır....

    in karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2.1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi uyarınca Yargıtay kararlarına karşı karar düzeltme süresi onbeş gün olup onama ilamı davalı ...’e 01.12.2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş, karar düzeltme dilekçesi ise 15 günlük karar düzeltme süresi geçirildikten sonra 11.02.2021 tarihinde verilmiş olduğu, ayrıca; davacı ...’in karar düzeltme talebinin reddine dair mahkemenin 18.12.2020 tarihli ek kararına karşı verdiği temyiz dilekçesinin davalı ...’e 30.01.2021 tarihinde tebliğ edildiği, bu tarihe göre bir an için davalı tarafından verilen dilekçenin katılma yoluyla karar düzeltme talebi olduğu düşünülse dahi katılma yoluyla karar düzeltme hakkının, asıl karar düzeltme talebine sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğu, davacı ...’in karar düzeltme dilekçesinin normal karar düzeltme süresi içerisinde olması ile sınırlandırıldığı düşünüldüğünde ve davacı tarafın temyiz istemi, yukarıda birinci bentte açıklandığı üzere süre yönüyle reddedildiğinden...

      Buna göre; “Kadastro öncesi davalı olduğu halde, dava listesine dahil edilmemesi veya davalı olduğu mahkemelerce bildirildiği halde bu husus gözönünde bulundurulmayarak tespitleri kesinleştirilen taşınmaz mallar bulunduğu takdirde, devredilmişse Tapu Sicil Müdürlüğünce, devredilmemişse Kadastro Müdürlüğünce ilgili parsel ya da parsellerin tapu kütüğü sayfasının beyanlar hanesine, tespitin davalı olması nedeniyle kesinleşmediği yazılarak bu Yönetmeliğin 5 ve 6. maddeleri uyarınca işlem yapılır” denilmiştir. Kadastro tespitlerinden önce genel mahkemelerde açılan davaların kadastro tespitine itiraz niteliğinde olduğunun, parsellere ait kadastro tutanaklarının zuhulen kesinleştirildiklerinin kabulü gerekir. Dava hala derdest bulunmaktadır....

        Davalı vekili, ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçesinde özetle; davacı tarafın ihtiyatıi haciz talebinin reddedildiğini, redde karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğunu ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırıldığını, icra takibinde borcun tamamına itiraz edildiğini, bir borç ikrarı bulunmadığını, iç denetim raporunun davacının alacağının ispatının yargılamayı gerektirdiği savunmasını ispat etmek için sunulduğunu, davalının beyanlarına rağmen 5.691.993,00 TL alacak yönünden bir itiraz olmadığını, davayı kısmen kabul beyanı olmamasına rağmen yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği sonucuna varmanın mümkün olmadığını, ortadan kalkmış, yok hükmünde bir kararın dayanak alınması ve gerekçesinin benimsenmesinin mümkün olmadığını, kendiliğinden ortadan kalkan ve yok hükmünde olan istinaf mahkemesi kararının mahkemenin önceki ihtiyati haciz talebinin reddi kararına bir etkisi olmayacağının açık olduğunu savunarak, 22.11.2022 tarihli "ihtiyati...

          Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 5304 Sayılı Kanunun 9.maddesi ile yapılan değişiklikten sonra anılan madde; “Kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya kadastro müdürlüğünce re’sen düzeltilir. Düzeltme, taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ olunur....

            Karar düzeltme, ancak temyiz yoluna gidildikten sonra başvurulabilecek bir kanun yolu olduğundan, temyiz yolunun devamı niteliğindedir. Karar düzeltme incelemesi için Yargıtay hukuk dairesine gelen dosyalar, ilk önce, karar düzeltme talebinin süresi içinde olup olmadığı, Yargıtay kararının düzeltilmesi istenebilecek kararlardan olup olmadığı ve diğer usul eksiklikleri yönlerinden (ön) incelemeye tabi tutulur. Ön inceleme yetkisi, her halde Yargıtaya (kararına karşı karar düzeltme yoluna başvurulan Hukuk Dairesine) aittir. HUMK m. 432, IV hükmü, burada (kıyasen) uygulanmaz. Yani, karar düzeltme talebinin, süresi geçtikten sonra yapılmış olması veya düzetilmesi istenemeyecek (caiz olmayan) bir karara ilişkin olması halinde, yerel mahkeme, karar düzeltme talebinin reddine karar veremez; buna karar verme yetkisi, Yargıtaya aittir(HGK’nun 11.05.2011 gün ve 2011/5-253 E., 2011/288 K. sayılı ilamı)....

              Hukuk Dairesinin 20.11.2014 tarihli ve 2014/6709 Esas, 2014/9667 Karar sayılı ilamı ile müdahil Orman İdaresinin temyiz itirazlarının reddine, taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davalının temyiz itirazlarının reddine, (C) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik davacı Hazine ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiği, Yargıtay bozma ilamına karşı süresi içinde müdahil davacı ... Yönetimi vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulduğu ve karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakta olup, Yargıtayın onama kararına karşı başvurulan karar düzeltme talebinin reddi ile red tarihinde onanan mahkeme kararı kesinleşmiş olduğu anlaşıldığından, hükmü temyiz hakkı bulunmayan müdahil Orman Yönetimi vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2....

                Kadastro müdürlüğünün re’sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerini ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re’sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut olayda; dava konusu 111 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlarda kadastro müdürlüğünce taşınmazların imar affı ve mahkeme kararı ile tescil edilen yerlerden olduğu ve yenileme kadastrosu yapılırken sınırlarının yanlış uygulandığı gerekçesi ile düzeltme yapılmıştır. Diğer bir anlatımla, sınırlandırma hatasının varlığı kabul edilmiştir. Burada sınırlandırma hatalarının nasıl düzeltileceğinin üzerinde durmak gerekir....

                  komşu parsele tespit ve tescil edildiğini öğrendiğini, bunun üzerine Devrekani Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne hatalı kadastro uygulamasının düzeltilmesi için 08.05.2020 tarihli dilekçe ile başvurulduğunu, başvuru sonucunda Devrekani Tapu ve Kadastro Müdürlüğünce cevaben; "......

                  Kadastro Müdürlüğünün re'sen veya ilgililerin başvurusu üzerine yapacağı açıklanan düzeltme işlemlerinin ilgililere tebliğinden sonra, ilgililerin sulh hukuk mahkemesine 30 gün içinde açacakları davada, düzeltme işlemi yararına olan kişi ya da kişiler hasım gösterilerek işlemin iptali istenebilir. Düzeltme işleminin kadastro müdürlüğünce re'sen yapıldığı durumlarda müdürlüğe karşı da dava yöneltilmelidir. Somut uyuşmazlıkta, Kadastro Müdürlüğü tarafından yapılan düzeltmenin dayanağı, yukarıda metni yazılan 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesidir. Bu maddede düzeltmenin ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarını saptanması halinde yapılabileceği açıklandığından öncelikle bu kavramların ne anlama geldiği üzerinde durulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu