Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise, aynı Kanunun 26. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü tartışma konusu edilemez. Bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir. Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin Kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı iddiasıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda kadastro mahkemesi görevli değildir....
Yönetimi vekili ve davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme incelemesi yapılabilmesi için; 1- Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... mahallesinde 6292 sayılı Kanun kapsamında kesinleşmiş ve tapuya tescil edilmiş ... parsellerinde 6292 sayılı Kanunun 11. maddesinin 10 numaralı bendine ve 3402 sayılı Kanunun 3. maddesine göre teknik hataların düzeltilmesi yönünde çalışmalara başlanıp başlanılmadığı, başlanılmışsa ... mahallesi eski 942 parsel yenileme 27883 ada 1 parsel sayılı taşınmaza ilişkin düzeltme yapılıp yapılmadığı, çalışmaların tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmışsa buna ilişkin işe başlama, ilan ve düzeltme tutanak ve haritasının, yine 3402 sayılı Kanunun 41. maddesine ilişkin bir işlem yapılmışsa buna ilişkin harita ve belgelerin kadastro müdürlüğünden getirtilerek bu dosyaya konulması, 2- Yukarıdaki bent uyarınca teknik hataların düzeltilmesine yönelik bir çalışma yapılmış...
İSTİNAF NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, davalının, 2018 yılında Kadastro Kanununun Ek 1 maddesine göre yapılan Sayısallaştırma işlemi ile hata oluştuğunun iddia ederek Kadastro Müdürlüğüne başvurusu sonucunda, Kadastro Kanununun 41. Maddesi uyarınca yapılan 14/02/2019 tarihli Düzeltme Kararı işleminin iptali için davacıya 26/02/2019 tarihinden tebliğden itibaren bir ay içerisinde süresinde 20/03/2019 tarihinde görevli mahkemede açılmış düzeltim işleminin iptali davasıdır. Mahkeme tarafından temin edilmiş olan hava fotoğraflarının en eskisi 1992 yılına ait olmakla beraber sırasıyla 1992, 2008, 2013, 2019 yıllarına ait fotoğraflar incelenmiş, tesis tarihi olan 1987 tarihine en yakın fotoğraflar incelenmemiştir. Dava 20/03/2019 tarihinde açılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.11.2006 gününde verilen dilekçe ile 3402 Sayılı Yasanın 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddine dair verilen 15.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, Kadastro Müdürlüğünce 01.09.2006 tarihinde, 3402 sayılı yasanın 41. maddesi uyarınca, 59 parsel sayılı taşınmazın ifrazı sırasında hükmen tescil davasında kabul edilen sınır yerine önceki kadastral sınırın esas alındığı gerekçesiyle yapılan düzeltmede, kendisine ait taşınmazın miktarının azaltıldığını tersimat hatasının bulunduğu gerekçesiyle düzeltme yapıldığını ileri sürerek, işlemin iptali isteminde bulunmuştur....
Ekipçe, hangi sınır nokta ve hatları ile hangi kadastro parsellerinde ne gibi bir uyumsuzluk bulunduğu ve ne şekilde giderildiği hususlarını içeren detaylı bir teknik rapor düzenlenerek imza altına alınır.” hükmü uyarınca yapılan aplikasyon ve fenni hataların düzeltilmesi işleminin yerinde olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 30/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi....
DELİLLER: Dava dilekçesi,cevap dilekçesi ,22- a uygulama kadastro tutanak asılları, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı; GEREKÇE : HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 41. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işleminin iptali isteğine ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun "hataların düzeltilmesi" başlıklı 41. maddesi uyarınca, kadastro sırasında veya sonrasında yapılan işlemlerle geometrik durumları kesinleşmiş olan taşınmazlarda ölçü, sınırlandırma, tersimat ve hesaplamalardan doğan hatalar, ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce re'sen düzeltilir ve düzeltme kararı, ilgili taşınmaz malikleri ile diğer hak sahiplerine tebliğ edilir....
Köyünde yapılıp 07.09.2007 tarihinde ilan edilen fenni ve teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları sırasında adına tapuda kayıtlı 204 parsel sayılı taşınmazın 3116, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon, 2. ve 2/B madde uygulamaları sırasında tahdit dışında bırakıldığı halde , düzeltme işlemi ile taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3 nolu kadastro komisyonunca 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sırasında 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tesis edilen 10625 OTS’nin ve 1976 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre tesis edilen 14 OTS’nin 3116 ve 1744 çalışma tutanaklarına uygun olarak geçirildiği, düzeltme işleminin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....
Köyünde yapılıp 07.09.2007 tarihinde ilan edilen fenni ve teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları sırasında adına tapuda kayıtlı 209 parsel sayılı taşınmazın 3116, 1744 ve 3302 sayılı yasalara göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon, 2. ve 2/B madde uygulamaları sırasında tahdit dışında bırakıldığı halde, düzeltme işlemi ile taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece 3 nolu kadastro komisyonunca 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sırasında 1946 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tesis edilen 10625 OTS’nin ve 1976 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre tesis edilen 14 OTS’nin 3116 ve 1744 çalışma tutanaklarına uygun olarak geçirildiği, düzeltme işleminin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....
Köyünde yapılıp 07.09.2007 tarihinde ilan edilen fenni ve teknik hataların düzeltilmesi çalışmaları sırasında adına tapuda kayıtlı 210 parsel sayılı taşınmazın 3116, 1744 ve 3302 Sayılı Yasalara göre yapılan orman kadastrosu, aplikasyon, 2. ve 2/B madde uygulamaları sırasında tahdit dışında bırakıldığı halde, düzeltme işlemi ile taşınmazın orman sınırları içine alındığı, yasaya aykırı olarak yapılan bu düzeltme işleminin kaldırılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, 3 nolu kadastro komisyonunca 4999 Sayılı Yasa ile değişik 9. maddesi uyarınca yapılan düzeltme işlemi sırasında 1946 yılında 3116 sayılı yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tesis edilen 10625 OTS’nin ve 1976 yılında 1744 Sayılı Yasa hükümlerine göre tesis edilen 14 OTS’nin 3116 ve 1744 çalışma tutanaklarına uygun olarak geçirildiği, düzeltme işleminin doğru olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişi tarafından temyiz edilmiştir....
Dava; teknik hataların düzeltilmesi çalışmasına itiraz ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkin olup, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince 1943 yılında ilk orman tahdidi, 1984 yılında arazi kadastrosu, 09.09.1991 de ilan edilerek kesinleşen 3302/2-B madde uygulaması, 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun (3402 sayılı Kanun) EK-4 üncü maddesi uyarınca güncelleme, 2017 yılında 6292 sayılı Kanun'un 11/10 uncu maddesi uyarınca orman kadastro haritalarında teknik hataların düzeltilmesi ve 2021 yılında 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a maddesi çalışmaları bulunmaktadır. 1. Davacılar vekilinin, görevsizlik kararına yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı Kanun'un 362/1-c bendi gereğince, bölge adliye mahkemelerinin, yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararları ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararları kesin olup, temyiz edilemez....