Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı karşı davasında 366 parselin tapu kütüğü beyanlar hanesinde “bu yer üzerindeki ahşap samanlığın yarısı ...’a aittir” şerhi bulunduğunu, ancak mülkiyet hakkı sahibi davacının tel çit çekerek taşınmazdan yararlanmasına engel olduğunu, ortaya çıkan muarazanın giderilmesini talep etmiştir. Mahkemece mülkiyet hakkına dayanılarak açılan davanın reddine, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi davasının ise kabulüne karar verilmiş, hükmü mülkiyet hakkı sahibi davacı temyiz etmiştir. Gerçekten, mülkiyeti davacıya ait 366 parsel sayılı taşınmazın tapu kütüğü beyanlar hanesinde “bu yer üzerindeki ahşap samanlığın yarısı ...’a aittir” şerhi bulunmaktadır. Bu şerhin taşınmaz kaydına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19.maddesine dayanılarak taşınmaz zemini bir başkasına ait olduğundan konulduğu kuşkusuzdur. Uygulamada kısaca “muhtesat şerhi” olarak bilinen bu tür işlemlerle genellikle hak sahibi kişinin durumunun üçüncü kişilere duyurulması veya bildirilmesi amaçlanır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 1658 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiş ve bu taşınmazın 14.12.2000 tarihinde imar uygulamasına tabi tutulması neticesinde oluşan dava konusu 10083 ada 2 parsel sayılı 232,91 metrekare yüzölçümlü taşınmaz, tapunun beyanlar hanesine "bina ..., ..., ..., ..., ... ve ...’a aittir.'’ şerhi yazılmak suretiyle “davalı” olarak tescil edilmiştir. Davacı Hazine, malik hanesi boş olan dava konusu taşınmazın Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2018/359 ESAS 2019/59 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Tapu Dışı Satın Almaya Dayalı) KARAR : Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 24/01/2019 tarih 2018/359 Esas 2019/59 Karar sayılı ilamına karşı davalı tarafça İstinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi ; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil ve muhtesat aidiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sonucunda ... Köyü çalışma alanında bulunan 272 parsel sayılı 1.372,82 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... ve ...'ün fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, 11.01.2012 tarihinde ifraz edilerek 420 parsel numarası ve 1.330,69 metrekare yüzölçümü ile beyanlar hanesinde aynı şahıslar adına şerh verilerek tescil edilmiştir. Davacılar taşınmazın bir bölümünde kendi fiili kullanımlarının bulunduğu iddiasına dayanarak 25.02.2013 tarihinde dava açmışlardır....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : None DAVA KONUSU : Zilyetliğin Tespiti ve Beyanlar Hanesinde Gösterimi KARAR : Menderes 2....

        Bu madde gereğince taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatın kadastro tutanağının ve taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için muhtesatın kadastro tespit gününden önce meydana getirilmiş olması zorunludur. Kadastro Kanununun anılan bu ayrık hükmü dışında Kanunlarımızda ve Tapu Sicil Tüzüğünde taşınmaz üzerinde bulunan muhtesatların tapu kütüğüne tescil veya şerh edilebileceğine veya kütüğün beyanlar hanesinde gösterilebileceğine ilişkin başkaca bir hüküm de bulunmamaktadır. Öte yandan öğretide taşınmaz hakkında kamulaştırma kararının bulunması halinde de muhdesatın aidiyetinin tespiti istemiyle dava açılmasında hukuki yararın bulunduğu kabul edilmiştir. Hal böyle olunca; mahkemece bu hukuksal olgular dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı ...'...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ: KADASTRO MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2015 NUMARASI : 2013/510-2015/205 Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 3402 sayılı Kanun'un geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 219 ada 1 parsel sayılı 34068,13 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kadastro tutanağının beyanlar hanesinde taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçlarının ......'a ait olduğu belirtilmek suretiyle zeytinli tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, tutanağın beyanlar hanesinde yazılı muhtesat şerhinin iptali istemiyle dava açmıştır....

            Görülüyor ki, 3402 Sayılı Kadastro Kanunun 19/II. maddesine dayanılarak taşınmaz mal üzerinde muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi kadastro bölge ve çalışma alanlarında üzerinde kadastro çalışması yapılan taşınmazlarda, tutanakların askıya çıkarıldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kadastro mahkemesinde açılan davalarda veya bu süre içinde dava açılmamış tutanak kesinleşmişse, Kadastro Kanununun 12/3 maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde kadastrodan öncesi nedenlere dayanılarak genel mahkemelerde açılacak davada istenebilir. Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak, genel mahkemelerde açılan davada, Kadastro Kanununun 19/II. maddesine sığınılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi dava edilemez. Dava konusu olayda davacı kadastro tespiti öncesi nedenlere dayanmamıştır....

              İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın öncesi itibarıyla düşük eğimli makilik olduğuna, üzerinde ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin tamamlanmasından itibaren 20 yıllık zilyetlik süresinin henüz dolmadığının anlaşıldığına, bu hali ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddesine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanma şartlarının davacı ... davalı gerçek kişiler yararına oluşmadığı belirlenerek ve parseller üzerinde bulunan muhtesatlar hakkında mahkemece 3402 sayılı Kadastro Yasasının 19. madde çerçevesinde muhtesat şerhi verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda ... onama harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 07/12/2010 gününde oybirliği ile karar verildi...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davanın esasının, kadastro öncesi nedenlere ilişkin olarak Kadastro Kanunu'nun 12/3. maddesinde belirtilen süre içerisinde açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu, çekişmeli taşınmaz maliki olan davalıların fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 298,95 metrekare yüzölçümündeki bölüm yönünden davayı kabul ettikleri, 6100 sayılı HMK'nın 308. maddesinde açıklanan şekli ile kabul beyanının, tek taraflı ve davayı sona erdiren taraf işlemi olup, somut olaydaki bu beyanların, aynı Kanun'un 309. maddesinde belirtilen usule de uygun olduğu açıklanarak; tapu iptali ve tescil istemine ilişkin kabul beyanına değer verilmek ve kadastrodan...

                  UYAP Entegrasyonu