Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olaya gelince; dava konusu muhdesatın üzerinde yer aldığı 403 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının kesinleşen kadastro sonucu oluştuğu ve kadastro tutanağının beyanlar hanesinde, üzerinde bulunan üç katlı kargir binanın Mehmet oğlu Erğin'in mirasçılarına ait olduğunun gösterildiği anlaşılmaktadır. Davacı taraf muhdesatın zemin katının müştereken meydana getirildiğini öne sürerek beyanlar hanesinin düzeltilmesi istemiyle görülen davayı açmıştır. Davanın açıklanan bu niteliği ve dava konusu muhdesatın kadastro tespit gününden önce meydana getirildiği gözetildiğinde davacı tarafın dava açmakta hukuki yararının bulunduğu ve davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı kuşkusuzdur. Davanın niteliğinde yanılgıya düşülerek, deliller tam olarak toplanmadan, eksik araştırma ve soruşturma ile hüküm verilemez....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu taşınmazların bulunduğu bölgede kadastro çalışmalarının 1945 yılında yapıldığı, 268 ada 8 parsel olarak tespit ve tescil edilen taşınmazın beyanlar hanesinde 9168 m² Hazine fazlalığı şerhi bulunduğu, kök parselin ifrazı ile oluşan 248 ada 171 parselin beyanlar hanesinde de aynı şerhin bulunduğu, bu parselden ıslah-imar planı çalışmaları sonucu oluşan dava konusu 42573 ada 6 ve 7 parsellerin beyanlar hanesine de aynı şerhin aktarıldığı, kadastro öncesi sebebe dayalı şerhin terkini talepli davada 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 12 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Bu taşınmazlardan 2361 ada ... nolu parsel 491,00 m2 yüzölçümünde arsa vasfıyla beyanlar hanesinde “6831 sayılı Kanunun 52. maddesine göre takyitlidir” şerhiyle, 7 nolu parsel 632,00m2 yüzölçümünde arsa vasfıyla, beyanlar hanesinde 2/B maddesi gereğince tescil edilmiş” ve “ 6831 sayılı Kanunun 52. maddesine göre takyitlidir” şerhiyle; 15 nolu parsel 437,00 m2 yüzölçümünde beyanlar hanesinde 6831 sayılı Kanunun 52. maddesine göre takyitlidir” şerhiyle davalı ... adına tapuda kayıtlıdır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanıcı şerhi yazılmasının ancak yasalarda özel düzenleme yapılması ile mümkün olduğu, somut olayda yapılan kadastronun 6831 sayılı Kanun'un 2/B uyarınca yapılan kullanım kadastrosu olmayıp tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışması olduğu, bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca muhtesatın beyanlar hanesinde gösterilmesinin mümkün olduğu, mahkemece kullanıcı şerhi verilmesinin doğru olmadığı gibi mahkeme gözleminde taşınmaz üzerinde zeytin ağaçlarının bulunduğu belirtildiğine göre zeytin ağaçlarının yaşı ve sayısı belirtilmek suretiyle davalı...

          Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen Ek 4. maddesi gereğince yapılan kadastro tespiti sırasında, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhtesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Hazine adına tescil edileceği düzenlenmiştir. Bu kapsamda kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazın 10 yıldan beri ...'ün kullanımında olduğu taşınmazın beyanlar hanesine yazılmıştır. Davacılar ..., ... ve ..., çekişmeli taşınmazın kullanım durumunun yanlış tespit edildiği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Her ne kadar davalı Şetik(Şefik) davayı kabul etmiş ise de, taşınmazın mülkiyeti Hazineye ait olduğuna göre, ileri sürülen zilyetlik iddiasının Hazineye karşı da kanıtlanması gerekir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülmekte olan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kullanım kadastrosu sırasında 112 ada 1 parsel sayılı 1721.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesinde "6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır, kullanıcısı ve üzerindeki zeytin ağaçlarının sahibi ... oğlu ...'tır" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendisinin kullanımında olduğu iddiası ile bu yönde adına şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine taşınmazın köyde olmayıp Belediye sınırları içerisinde kalması nedeniyle kullanım ve muhtesat şerhinin iptali istemi ile davaya katılmıştır....

              Ancak; davaya konu yerin, 1986 yılında 2/B madde uygulaması ile orman sınırı dışına çıkarılmasından ve davacı tarafından, satın aldığı 1996 yılından sonra, çekişmeli taşınmaz üzerinde muhtesat yapıldığı anlaşılmış ise de, 2924 Sayılı Yasaya göre kullanım kadastrosunun da yapılmadığı, 2924 Sayılı Yasanın 4127 Sayılı Yasa ile değişik 11. maddesi hükmüne göre “kadastro çalışmaları sırasında, fiili kullanım durumuna göre Hazine adına tespiti yapılacak bu yerler üzerindeki muhtesat ile tasarruf eden kişilerin isimleri”nin tutanağın beyanlar hanesinde gösterilebilmesi için, Hukuk Genel Kurulunun 10.11.1999 gün ve 1999/7-903-944 sayılı kararında kabul edildiği gibi, kadastro tespitinin yapıldığı tarihte “orman köyü nüfusuna kayıtlı olmaları ve yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geriye doğru en az 5 yıl müddetle o yerde ikamet etmiş bulunmaları gerektiği” dava konusu taşınmaz orman köyünde olmayıp, beldenin mahallesinde olması nedeniyle Hukuk Genel Kurulunun 09.06.1999 gün ve 1998/...

                Davacı ..., çekişmeli 1141 nolu taşınmazı, 1986 yılında davalılardan satın aldığını ve zilyetliğinin halen devam ettiğini iddia ederek, tapunun beyanlar hanesinde yer alan kullanım şerhinin iptali ile taşınmazın zilyedinin kendisi olduğunun tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalı gerçek kişilerin davayı kabul ettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne ve 1141 nolu taşınmazın üzerinde bulunan fındık ağaçlarının davacı ...'nün zilyetliğinde bulunduğunun tespitine, beyanlar hanesinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapunun beyanlar hanesinde kayıt düzeltmeye ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/09/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Değerlendirme Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazın 26.09.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5543 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırılan 2510 sayılı İskan Kanunu hükümleri uyarınca miktar fazlası Hazineye ait olmak koşuluyla temlik edildiği ve 1945 tarihinde yapılan kadastro tespiti sırasında da miktar fazlasının Hazineye ait olacağı şerhinin tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle çap kaydının oluştuğu, tapu kaydının beyanlar hanesinde 1.925.00 m2'lik Hazine fazlalığı şerhi bulunduğu, bu şerhin 15.02.1951 tarih ve 163 sayılı yazı ile idareye bildirildiği anlaşılmıştır. Hemen belirtilmelidir ki, davalıların dayandıkları çap kayıtlarının ilk tesislerinin iskanen oluştuğu sabit olup bu durum mahkemenin ve tarafların kabulündedir....

                    Davacı ..., yasal süresi içinde 127 ada 73 ve 76 sayılı parsellerin ortak muris babasından intikal ettiği ve taksim edilmediği için tüm mirasçılar adına tescili ile 127 ada 3 ve 158 ada 97 sayılı parseller üzerinde kendisine ait muhtesatların beyanlar hanesinde şerh verilmesi istemi ile dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu