Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşabilmek için, usulünce belirlenecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarıyla birlikte kadastro tutanaklarında adları yazılı tespit bilirkişilerinin katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, yerel bilirkişi, tanık ve tespit bilirikişilerinden, çekişmeli taşınmaz üzerinde bulunan evin davacı tarafından mı, davalı tarafından mı yoksa müşterek olarak mı yapıldığı, kadastro tespiti öncesi taraflar arasında eve ilişkin bir anlaşma yapılıp yapılmadığı, evin ne kadar süredir ve neye dayanarak kim tarafından kullanıldığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde çelişki giderilmeye çalışılmalı, dava konusu evin kim tarafından ne şekilde yapıldığı hususu kesin olarak saptanmalı, kadastro tespiti öncesi taraflar arasında eve ilişkin bir anlaşma yapıldıysa bu anlaşmanın tarafları bağlayıcı nitelikte olup olmadığı hususu üzerinde durulmalı, ondan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek...

    Değişik bir anlatımla, kadastrodan sonraki hukuki sebeplere dayanılarak genel mahkemelerde açılan davalarda, Kadastro Kanununun 19/2 maddesine dayanılarak muhdesat tespiti ve bunun kütüğün beyanlar hanesinde gösterilmesi istenemez. Somut olayda; davacı tapu kütüğünün beyanlar hanesindeki "Taşınmaz üzerinde mevcut olan ahır üzeri kargir üç katlı bina Durmuş evlatları ..., ... ve ...'lere aittir" şeklindeki kaydın, 1.katın 2 odası davacıya, 1 odası davalı ...'ye, 1 odası ...'ye, 2.katın 2 odası davacıya, 1 odası davalı ...'ye, 1 odası davalı ...'ye, 3. ve 4.katlar ile çatı tabir edilen yerin davacıya ait olduğu şeklinde düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkeme davayı kadastro tespitinden sonra yapılan yapının beyanlar hanesinde gösterilmesi şeklinde değerlendirmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 2852 parsel sayılı 600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesinde ...’ın zilyetliğinde olduğu şerhi verilerek dava dışı 2213 parsel ile bir bütün halinde iken hududunun gayri sabit olması nedeniyle 2213 parsele uygulanan vergi kaydı miktar fazlası olarak Hazine adına tespit edilmiştir. ...’ın itirazı Kadastro Komisyonunca taşınmazın Hazineye ait Mayıs 1340 tarih ve 7 sıra numaralı tapu kapsamında kalması nedeniyle red edilerek tespit gibi tesciline karar verilmiştir. 3402 sayılı Yasa'nın geçici 5.maddesi, gereğince askı ilanına çıkarılan komisyon kararına karşı süresi içinde davacı ... taşınmazın 2213 sayılı parsel ile bir bütün olduğu, irsen ve taksimen intikal ettiği ve zilyet...

        Gerçekten, anılan hüküm uyarınca; “Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye veya paydaşlarından birine ait muhdesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir.” Bu şekilde bir belirtmenin yenilik doğurucu bir sonucu olmadığı, esasen var olan şahsi hakka aleniyet kazandıracağı ve sadece muhdesat sahibi lehine kanıt oluşturacağı kuşkusuzdur. Ne var ki, Kadastro Kanunu kural olarak kadastro bölge ve çalışma alanlarında, üzerinde çalışma yapılan taşınmazlara uygulanır. Anılan yasanın 33. maddesinde Kadastro Kanununun bazı hükümlerinin kadastro çalışma bölgeleri dışındaki genel hükümlere göre açılan davalarda da uygulanacağı kabul edilmiş ise de uygulanacak hükümler yasanın 14, 15, 17, 18, 20. ve 21. maddeleriyle sınırlıdır....

          Asliye Hukuk Mahkemesince dava konusu taşınmaz hakkında kadastro tutanağı tanzim edilerek taşınmazın ... köyü 511 ada 22, 23 ve 24 parseller numaralarını aldığından Kadastro Kanununun 27. maddesi gereğince mahkemenin görevsizliğine ve dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı ... Çabuk'un (varislerinin) davasının reddine, katılan ... ve arkadaşlarının davasının reddine, dava konusu ... köyü 511 ada 22 ve 23 parsel sayılı sırasıyla 1634 m2, 8132 m2 yüzölçümündeki taşınmazların ham toprak vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, 511 ada 22 parseldeki kargir ev ve ahır ile 7-8 yaşlarındaki meyve ağaçlarının Salih oğlu ...'...

            Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazın adına tescili istemiyle, davacı Hazine ise taşınmazın kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki şerhin iptali istemiyle, ayrı ayrı dava açmışlardır....

              Diğer bir anlatımla, kullanım kadastrosu sırasında beyanlar hanesinde kullanıcı olarak gösterilebilecek kişiler, kadastro tespiti sırasında çekişmeli taşınmazı ekonomik amacına uygun olarak fiilen asli zilyet olarak kullanan kişilerdir. Somut olayda, davacı ve müdahillerin özel parselasyon krokisi ile çekişmeli taşınmazdan yer satın aldıkları ancak kadastro tespiti sırasında davacı ve müdahillerin dava konusu taşınmazı kullanmadıkları, kullandıklarını iddia ettikleri yeri dahi gösteremedikleri, mahkemece yapılan keşif, keşif sonrası dosyaya ibraz edilen uzman teknik bilirkişi raporları ve fotoğraflarla anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken çekişmeli taşınmazın davacı ve müdahiller tarafından kullanıldığının kabulü ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, 3- Bu dava dosyası ile birleştirilen ......

                Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesine göre "Taşınmaz mal üzerinde malikinden başka bir kimseye ya da paydaşlarından birine ait muhtesat mevcut ise bunun sahibi, cinsi, ihdas tarihi ve iktisap sebebi belirtilerek tutanağın ve kütüğün beyanlar hanesinde gösterilir" hükmü karşısında, dava konusu taşınmaz 4 katlı betonarme bina ve arsası vasfıyla tespit edilmiştir. Hal böyle olunca dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan ve davacı tarafça yaptırılan bina niteliğindeki muhdesat yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 19/2. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmemiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden tarafa iadesine, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "davacının, 24.07.2012 tarihli dilekçesi ile kendi kullanımında olduğunu belirterek, tapu kaydının beyanlar hanesinde adına şerh verilmesini talep ettiği taşınmaza ait kadastro tespitinin 23.03.2000 yılında kesinleştiği ve taşınmazda bir kullanıcı tespiti yapılmadığı, Kadastro Müdürlüğünün 15.07.2015 tarihli yazı içeriğinde de belirlendiği şekilde taşınmaz, 2000 yılında yapılan kullanım kadastrosu sırasında kullanıcısı bulunmadığı halde sehven 2010 yılında güncelleme çalışması kapsamına alındığına göre; mahkemece, davacının kadastro öncesi nedene dayanarak dava açtığı gözetilerek tespitin kesinleştiği 23.03.2000 tarihi ile davanın açıldığı 24.07.2012...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında,....Köyü çalışma alanında bulunan 962 parsel sayılı 4.600,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tutanağın beyanlar hanesine 1934 yılından beri .... ve müştereklerinin zilyetliğinde olduğu şerhi verilmek suretiyle ve tapu kaydına dayanılarak Hazine adına tespit edilmiş, dava dışı şahıslar tarafından tespite yapılan itiraz Kadastro Komisyonu’nca kabul edilerek taşınmazın 1/2 hissesinin Mustafa Kale adına, 1/2 hissesinin ise Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu