Birleştirilen davada davalı ... ve ...; davalı ...’a verilen vekaletnamedeki tevkil yetkisine dayalı olarak, davacının rızası ile taşınmazların 3. kişilere satıldığını, satış bedelleri ile davacının oğlunun borçlarının kapatıldığını belirtip davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, asıl ve birleştirilen davada davacı vekilinin istinafı üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, 6100 sayılı HMK’nin 353/1.b.1 maddesi uyarınca istinaf başvurusu esastan reddedilmiştir. Karar, asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
--- dayalı olarak davadan feragat ettiğinden davayı sona erdiren taraf işlemi ve dosya kapsamı gözetilerek resen ele alınan bu dosya üzerinden işlem gören davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin olmak üzere aşağıdaki hüküm kurulmuş olup tedbir talebinin değerlendirilmesine gerek kalmamıştır....
. - KARAR - Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.12.2017 günlü ilamıyla bozulmuş olup, bu karara karşı davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine yeniden yapılan inceleme sonucunda, Davacı, dava dışı oğlu ...’ya verdiği vekaletnamede ana para ipoteği kurmak için yetki verdiği halde dava dışı oğlunun davalı banka lehine vekaletteki yetkisini aşarak kendisinin asaleten ve kefaleten bankaya olan borçlarının teminatı olmak üzere üst limit ipoteği kurduğu, bu itibarla davacının bu ipotekten dolayı bankaya sorumluluğunun sadece vekaletnamedeki yetki yönünden doğacağı, davalı bankanın ipoteğin fekkine karşı çıkarken davalının oğlunun kefalet borcunu öne sürdüğü anlaşılmış olup, yerel mahkemenin davanın kabulüne yönelik kararının onanması gerekirken yanılgıya dayalı bozma yapılması doğru olmadığından, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin 2016/12284 esas ve 2017 7780 karar sayılı ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı 3.kişi, İstanbul 6.İcra Müdürlüğünün 2008/9486 sayılı takip dosyasından kendisine ait gezer vincin 21.08.2008 tarihinde haczedildiğini belirterek, İİK”nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak istihkak davasının kabulü ile anılan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın satışın engellenmesi amacı ile açıldığını ve haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen borçlu şirkete dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir....
Mahkemece, vekaletnamedeki satış yetkisinin davacının iradesi yanıltılarak alındığı, bu nedenle vekaletnamenin geçersiz olduğu ve geçersiz vekaletnameye dayalı olarak yapılan satış işleminin de geçersiz olacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı ...'in yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 1.767.52.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 07.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan hukuksal çerçeve kapsamında; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca eserin ve bu anlamda inşaatın teslim tarihi 29.01.2000 olup, davalı yüklenicinin teslim borcunu kesin vade olarak belirlenen bu tarihte yerine getirmediği gibi ortaya teslimi mümkün olmayan kaçak bir eser çıkardığı, aynen ifa olanağı bırakmadığı ve bu suretle edimini ifa etmediği, haliyle temerrüde düştüğü, keza temerrüde düşmesinde bir kusuru olmadığını da ispat edemediği, davacının da BK'nın 106/II. maddesi hükmünde kendisine tanınan haklardan“ifa yerine geçen olumlu zararını” istediği anlaşılmakla, mahkemece davacıya verilmesi gereken dairenin teslimi gereken 29.01.2000 tarihi itibariyle bitmiş haldeki rayiç bedelinin keşif yapılarak konusunda yetkin bir bilirkişiye hesaplatılarak hüküm altına alınması yerine yorumda hataya düşülerek soyut olarak kaçak bir bağımsız bölümün bedelinin tahsili istemi varmışcasına ifa yerine geçen olumlu zarar talebinin reddi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir....
Davacı vekili bilahare ıslah dilekçesiyle; dava dosyasına dayalı icra takibinde, alacağın kaynağını fatura olarak göstermiş iseler de müvekkili tarafından verilen hizmetin bedeli karşılığında bir ödeme yapılmadığı için fatura düzenlenmediğini, müvekkilinin alacağının dayanağı 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" nda yazılı olan alacak kalemlerine dayalı olarak verilen işçilik ve yedek parça bedellerine dayalı alacak olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa hizmeti verdiğini ancak bedelini alamadığını, bu hali ile alacağın dayanağı olan belgenin 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" olması nedeni ile taleplerini ıslah ettiklerini, taleplerinin 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" na dayalı olarak başlatılan icra takibine konu alacağın tahsili talebi olduğunu beyan etmiştir. Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir....
Davacı vekili bilahare ıslah dilekçesiyle; dava dosyasına dayalı icra takibinde, alacağın kaynağını fatura olarak göstermiş iseler de müvekkili tarafından verilen hizmetin bedeli karşılığında bir ödeme yapılmadığı için fatura düzenlenmediğini, müvekkilinin alacağının dayanağı 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" nda yazılı olan alacak kalemlerine dayalı olarak verilen işçilik ve yedek parça bedellerine dayalı alacak olduğunu, müvekkilinin davalı tarafa hizmeti verdiğini ancak bedelini alamadığını, bu hali ile alacağın dayanağı olan belgenin 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" olması nedeni ile taleplerini ıslah ettiklerini, taleplerinin 13/10/2018 tarihli "Yedek parça ve işçilik teklif formu" na dayalı olarak başlatılan icra takibine konu alacağın tahsili talebi olduğunu beyan etmiştir. Davalı cevap vermeme suretiyle davayı inkar etmiştir....
hakkında Adalet Bakanlığından soruşturma izni alınması için ayırma kararı verilerek vekaletnamedeki sahtecilik suçu yönünden ayrı bir hazırlığa kaydedilen dosyanın 29.07.2010 tarihli iddianameyle Beyoğlu 1.Asliye Ceza Mahkemesin de 2010/346 esasla yargılamasının yapıldığı anlaşılmasına göre; Sahte noter vekaletnamesine dayanarak yapılan menkul ve gayrımenkullerin başkalarına devir edilmesi işlemleriyle, Tapu Sicil Müdürlüğünde yapılan işlemlerinde sahte olduğu,bu nedenle vekaletnamedeki sahtecilik suçundan sonra işlenen tapudaki resmi belgede sahtecilik suçları ile güveni kötüye kullanma suçunun bağlantılı olması nedeniyle davalarının birlikte görülmesi gerektiği, gözetilerek davaların birleştirilmesi, mümkün olmaması halinde anılan dosyadaki delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulmasından sonra sahtecilik suçundan zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerekip gerekmediği tartışılarak, ayrıca katılanın şikayetine konu tapu devir işlemlerinin yapıldığı tarihler ve hisse...
e vekil olarak atandığına dair vekaletnamenin sahte olarak tanzim edildiği, soruşturma aşamasında 24.05.2010 tarihli oturumda sanık ... hakkında Adalet Bakanlığından soruşturma izni alınması için ayırma kararı verilerek vekaletnamedeki sahtecilik suçu yönünden ayrı bir hazırlığa kaydedilen dosyanın 29.07.2010 tarihli iddianameyle ......