İfa, borç ilişkisinde borçlunun yüklendiği "edimin sözleşme ve yasanın belirlediği çerçevede yerine getirilmesi demektir. İfanın konusu, borçlanılan edimdir. Edimin konusu ile ifanın konusu ilke olarak aynıdır. Borçlu, alacaklıya yalnız borçlanılan edimi ifa etmek suretiyle borçtan kurtulur; bu suretle borç sona erer. Alacaklı da esas itibariyle borçludan yalnız borçlanılan edimin ifasını talep edebilir. Alacaklı ve borçlu borçlanılan edimle bağlı olup, başka bir edim ifa konusu olamayacağı gibi talep de edilemez. Ahde vefa (=söze sadakat) kuralı gereği, asıl olan borçlunun borcunu iradesiyle ifasıdır. Fakat borçlu, ifa imkanı bulunduğu halde borcunu iradesi ile yerine getirmez ise, alacaklı onu aynen ifaya zorlayabilir. İfa davası, alacaklının, borcunu kendi isteği ile ifa etmeyen borçlu aleyhine açabileceği, onu zorla ifaya mecbur bırakacağı bir mahkeme kararını sağlamak gayesiyle açılan davadır....
Bu nedenle, burada ceza koşulunun aynen ifaya ilave olarak (kümülatif) talep edilebilmesi olanaklıdır. Seçimlik ceza koşulundan farklı olarak, alacaklı ya aynen ifayı ya da cezayı talep etmek zorunda bırakılmamıştır. Alacaklı burada her ikisini de talep yetkisine sahiptir. Borçlunun borca aykırı davranışı halinde alacaklının ifaya ek olarak talep ettiği alacak bir ceza koşulu alacağı ise, zarar koşulunu gerektirmez. Alacaklı borca aykırılık nedeniyle bir zarara uğramasa bile ifaya ek olarak ceza koşulu talep edebilir. İfaya eklenen ceza koşulu zarar koşulunu gerektirmez. İfa yerine cezai şart (dönme cezası); 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 179/III. maddesinde (818 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 158/III.) hükmüne göre “Borçlunun, kararlaştırılan cezayı ifa ederek sözleşmeyi, dönme veya fesih suretiyle sona erdirmeye yetkili olduğunu ispat etme hakkı saklıdır”. Yukarıda açıklanmış olduğu gibi, ceza koşulunun amacı, borçlunun borca uygun hareket etmesini temindir....
ın tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde, sözleşmenin herhangi bir nedenle aynen ifa edilememesi sonucu, vaat alacaklısının zarara uğrayacağı açıktır. BK’nun 96.maddesi “alacaklı hakkını kısmen veya tamamen istifa edemediği takdirde, borçlu kendisine bir kusur isnat edilemeyeceğini ispat etmedikçe, bundan mütevellit zararı tazmine mecburdur” hükmünü içerir. Buna göre vaat borçlusunun, vaat alacaklısının zararını tazmin etmesi gerekir. Vaat borçlusunun sorumlu olmasının nedeni sözleşmeyle yükümlendiği taahhüdünü Ihlal etmesidir. Borçlunun taahhüdü, genellikle bir akde dayanır. Buna “akdi tazminat”, sorumluluğuna da “akdi sorumluluk” denir. Satış vaadi sözleşmelerinde borçlunun edimini yerine getirmemesinden ötürü vaat alacaklısının karşılaması gereken zarar daima müspet zarardır....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, satış sözleşmelerine dayalı edimin ifa edilmemesi sebebiyle aynen ifa, olmadığı takdirde bedel iadesi ile kira tazminatı ve diğer zararların tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece ödenen bedellerinin her bir davacıya ayrı ayrı ödenmesine, arsa sahibine yönelik açılan davanın reddine dair verilen hüküm, davacılar ve yüklenici tarafından temyiz olunmuş, mahkemece çıkartılan muhtıra üzerine harcın yatırılmaması sebebiyle kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair verilen ek karar davacılar ve arsa sahipleri vekillerince temyiz olunmuştur. 1-Arsa sahibi vekilince ek karar temyiz edilmiş ise de asıl kararı arsa sahibi temyiz etmediğinden ek karara yönelik temyiz itirazları incelemeyeceğinden temyiz isteminin REDDİNE, 2-Davacılar yönünden yapılan temyiz incelemesinde ise; mahkemece harcın ikmâli için davacılara muhtıra gönderilmiş ise de, 6502 sayılı Yasa'nın 73/2. maddesi uyarınca "Tüketici harçtan...
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık ... müdafiinin vekaletnamedeki açık yetkisine istinaden, 14.05.2012 tarihli dilekçesi ile temyiz isteminden vazgeçtiği anlaşıldığından,dosyanın incelenmeden mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE, 10.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak davalı, kendisine ibraz edilen vekaletname ile davacının mahkemeye sunduğu vekaletnamedeki çevirilerin farklı olduğunu, ayrıca apostil şerhinin Kanuna uygun verilmediğini de savunmuştur. Bu durumda mahkemece, vekaletnamedeki çeviri farklılığının giderilip apostil hususunundaki davalı savunmasının da değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, ... sözleşmesinden kaynaklanan aynen ifa ve tazminat istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 15.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 15.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 01.12.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, aynen ifa olmadığı takdirde değerinin ödenmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 3.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 3.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 18.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, TBK'nın 138. maddesine uyarınca sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum, borçludan kaynaklanmayan bir sebeple ortaya çıkar ve sözleşmenin yapıldığı sırada mevcut olguları, kendisinden ifanın istenmesini dürüstlük kurallarına aykırı düşecek şekilde borçlu aleyhine değiştirir ve borçlu da borcunu henüz ifa etmemiş ise borçlunun sözleşmeden dönme hakkını kullanabileceği, ÖTV artışı nedeniyle 133.000,00 TL bedel kararlaştırılan aracın satış bedelinin 149.000,00 TL'ye çıktığı, bu durumda davalı satıcının kusurunun bulunmadığı, davacının kendisine düşen edimi hiç yerine getirmeden davalının aracı teslim yükümlülüğünü yerine getirmesini beklemesinin dürüstlük kurallarına uygun olmadığı, bu nedenle davacının aynen ifa olmadığı takdirde aynı model ve özelliklerde aracın teslimine ilişkin ifa talebinin yerinde olmadığı, davacının aynen ifa talebinin reddine ilişkin kararın usul ve...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda; takibe dayanak çekin keşideci şirketin eski yöneticilerinden ... tarafından kendisine verilen vekaletnamedeki yetkilerinin dışına çıkmak suretiyle kötüniyetle düzenlendiğini ileri sürerek, yetkisiz temsilci tarafından imzalanan çekteki imzaya ve takip konusu borca itirazla takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, borca itirazın kabulü ile borçlu hakkında yürütülen takibin iptaline karar...