Etap Konut adalarında üretilecek konutlardan kura ile 120 m2'lik iki adet daire için hak sahibi olacağının kararlaştırıldığını, konutların 2008 yılında teslim edileceği ve bodrum katların kuraya dahil edilmeyeceğinin özellikle vaad edildiğini, belediyenin taahhütleri bölümünde yer alan şerefiye payının alınmayacağına yönelik düzenlemenin bu vaadin yansıması olduğunu, davalının kamu tüzel kişisi olduğu gözetildiğinde bu vaatlere inanmasının doğal olduğunu, belediyenin gerçekleştirmek istediği ifanın dürüstlük kuralı doğrultusunda ve somut sözleşme hükümlerine göre tarafların iradesine uygun olmayan kötü bir ifa olduğunu ve hileye uğradığını ileri sürerek, aynen ifa kapsamında öncelikle 1.etaptan olması gereken ve vaat edilen vasıflara uygun aynen ifa müeyyidesi ile davalının mahkumiyetine, aynen ifanın mümkün olmaması halinde aynen ifadan vazgeçerek, 1....
Davacının talebinin aynen ifaya ilişkin olması hususu nazara alındığında tarafların karşılıklı ve birbirine uygun iradelerin mevcudiyeti bulunmadığından davalı taraftan aynen ifa beklenemeyecektir. Kaldı ki dava dilekçesindeki anlatım, deliller ve dosyada mevcut bilgi ve belgelerden davacı tarafın söz konusu sözleşme nedeni ile meydana gelen bir zararının bulunmadığı gibi aynen ifa ve gecikme tazminatı talepleri somut olarak ifade edilmemiş ve ispatlanamamıştır. Açıklanan bu nedenlerle açılan davanın reddine karar vermek gerektiği kanaatine varılarak aşağıda belirtildiği şekilde hüküm tesis esmiştir....
Somut olayda ise mahkemeye sunulan 04.12.2012 tarihli bilirkişi raporu ile 14.03.2014 tarihli ek rapora göre davaya konu taşınmazın ifrazının mümkün olmadığı saptandığına göre davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmamaktadır. Kural olarak borcun ifa edilmemesi, borçlunun sorumluluğunu meydana getirir ve borcun ifa edilmemesinde borçlu kusurlu kabul edilir. Bu durumda, vaat alacaklısı davacı aynen ifa yerine Borçlar Kanununun 96. ve devamı maddeleri uyarınca tazminat talep edebilir. Buradaki tazminat, alacaklının müspet zararıdır. Müspet zarar ise alacaklının gereği gibi ve vaktinde olan ifaya taalluk eden menfaatine tekabül eder. Yani borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi, alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyet ile mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki farktır. Diğer bir ifadeyle, müspet zarar aktin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır....
Sadakatle ifa genel bir anlatımla objektif iyiniyet kurallarına uygun olarak ifa şeklinde tanımlanmaktadır. O nedenle vekil, vekaleti ifada; özen ve sadakat yükümüne aykırı davranışta kusuru pek hafif olsa dahi sorumluluktan kurtulamayacak ve bu yüküme aykırı davranışları halinde uğranılan zararı tazmin etmek zorunda olacaktır." Dosya kapsamından, davalı arsa sahiplerince, 08.11.2005 ve 09.11.2005 tarihlerinde davacı yüklenici şirket ile şirket yetkilisi ... ve şirket çalışanı ...'...
Ağır Ceza Mahkemesi TARİHİ : 07/06/2012 NUMARASI : 2011/313 Esas, 2012/266 Karar SUÇ : Görevi kötüye kullanma İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suç tarihinde Zonguldak Barosuna bağlı avukat olarak çalışan sanığın vekaletnamedeki ahzu kabz yetkisine dayalı olarak İcra Dairesinden ve haricen boçludan tahsil ettiği toplam 5.942 TL. paranın 1.746 TL'sini müvekkiline vermeyip mal edinmesi şeklindeki eylemin zimmet suçunu oluşturduğunun nazara alınmaması ve yüklenen suçu TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işleyen sanık hakkında aynı Yasanın 53/5. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....
Noterliğince düzenlenmiş olan 05.02.2008 tarih ve 2105 sayılı vekaletnamedeki temyizden vazgeçme yetkisine dayalı olarak aynı vekil tarafından 16.05.2018 tarihinde temyiz isteğinden vazgeçtiklerinin bildirilmiş olması karşısında, temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı Kurum vekilinin temyizi yönünden Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak kararı temyiz eden davalı vekilinin vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak 02.01.2017 günlü feragat dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiği görüldüğünden, vaki feragat sebebiyle temyiz isteğinin REDDİNE, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Noterliğince düzenlenmiş olan 05.02.2008 tarih ve 2105 sayılı vekaletnamedeki temyizden vazgeçme yetkisine dayalı olarak aynı vekil tarafından 16.05.2018 tarihinde temyiz isteğinden vazgeçtiklerinin bildirilmiş olması karşısında, temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı ... vekilinin temyizi yönünden Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalılardan ...'nden alınmasına, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı şirket adına tasfiye memuru ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı aynen ifa ya da bedelin tahsili ile davalı edimine karşılık ödenen bedelden 10.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile aynen ifaya, bu mümkün olmazsa 34.603,72 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir....
Asliye ticaret mahkemesinde görülen 2001/425esas sayılı dosyada 1985 yılında yapılması gereken teslimata ilişkin aynen ifa ve 2000/200 esas sayılı dosyada 1984 yılında yapılması gereken teslimata ilişkin aynen ifa talebinde bulunulmuştur. Eldeki temyize konu davada ise mahkeme kararı ile hükmedilecek aynen ifa sonrası gecikme tazminatı talep edilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile yapılan hesaplamada Ankara ..... Noterliği'nin 10.05.1985 tarihli ihtarnamesi ile temerrüte düşürdüğü 143.513,989 ton demir kütüğü üzerinden geç teslimi sebebi ile gecikme tazminatını isteyebileceği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de, Ankara 1....