Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğince düzenlenmiş olan 05.02.2008 tarih ve 2105 sayılı vekaletnamedeki temyizden vazgeçme yetkisine dayalı olarak aynı vekil tarafından 16.05.2018 tarihinde temyiz isteğinden vazgeçtiklerinin bildirilmiş olması karşısında, temyiz dilekçesinin feragat sebebiyle reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı Kurum vekilinin temyizi yönünden Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.09.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak kararı temyiz eden davalı vekilinin vekaletnamedeki yetkisine dayalı olarak 02.01.2017 günlü feragat dilekçesi ile temyiz talebinden feragat ettiği görüldüğünden, vaki feragat sebebiyle temyiz isteğinin REDDİNE, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 30.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sadakatle ifa genel bir anlatımla objektif iyiniyet kurallarına uygun olarak ifa şeklinde tanımlanmaktadır. O nedenle vekil, vekaleti ifada; özen ve sadakat yükümüne aykırı davranışta kusuru pek hafif olsa dahi sorumluluktan kurtulamayacak ve bu yüküme aykırı davranışları halinde uğranılan zararı tazmin etmek zorunda olacaktır." Dosya kapsamından, davalı arsa sahiplerince, 08.11.2005 ve 09.11.2005 tarihlerinde davacı yüklenici şirket ile şirket yetkilisi ... ve şirket çalışanı ...'...

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı şirket adına tasfiye memuru ... tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesine dayalı aynen ifa ya da bedelin tahsili ile davalı edimine karşılık ödenen bedelden 10.000,00 TL’nin tahsiline ilişkin olup, mahkemece davanın kabulü ile aynen ifaya, bu mümkün olmazsa 34.603,72 TL'nin davalıdan tahsiline dair verilen karar davalı yüklenici tarafından temyiz edilmiştir....

          Bunun dışında akdin ifa olunacağı yer icra dairesi de ... olarak yetkilidir (HUMK. madde 10). Ayrıca taraflar yetki sözleşmesi ile yetkili olmayan bir icra dairesini de yetkili kılabilirler (HUMK. madde 22). Somut olayda, davalı borçlunun yerleşim yerinin İzmir olduğu, dava dilekçesindeki adres, davacı tarafça düzenlenen fatura ve vekaletnamedeki bilgilerden anlaşılmaktadır. Yine sözleşme konusu işlerin yapıldığı villalar ... İlçesi ... Kasabasında bulunduğundan akdin ifa yeri Kuşadası’dır. Yanlar arasında ... İcra Müdürlüğü’nün yetkili kılındığına dair bir sözleşme yoktur. O halde yetkili icra daireleri İzmir veya Kuşadası İcra Müdürlükleri olduğu ... İcra Müdürlüğü yetkili olmadığından, borçlunun bu icra dairesinin yetkili olmadığı, yetkili icra dairesinin İzmir İcra Daireleri olduğuna dair itirazı usul ve yasaya uygundur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekili ve ihbar edilen vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesinde kredi lehdarı şirketin borcunu güvence altına almak amacı ile müvekkiline ait taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini ve buna dayalı olarak müvekkiline banka tarafından ödenmeyen borç nedeni ile ihtarname gönderildiğini, ancak ipotek sözleşmesinde müvekkilinin vekili olarak sözleşmeyi imzalayan ...in vekil olduğunu gösteren vekaletnamedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bunun yanında yukarında belirtilen 6098 sayılı TBK'nun 136. maddesi uyarınca da karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde imkânsızlık sebebiyle borçtan kurtulan borçlu, karşı taraftan almış olduğu edimi sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca geri vermekle yükümlü olup, henüz kendisine ifa edilmemiş olan edimi isteme hakkını kaybedeceği hükmüne göre davalı tarafça borcunun ifa edilmesinin covid 19 pandemisi mücbir sebebi ileri sürüldüğü ve edimini ifa etmediği, dolayısıyla karşı tarafın ediminin ifasını isteyemeyeceği ve karşı tarafın ödemiş olduğu bedelleri iade etme ve yapılan masrafları tazmin etmek yükümlülüğünün bulunduğu aşikardır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulüne, itirazın iptali ile icra takibinin kaldığı yerden aynen devamına, alacak likit olduğundan davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Açılan davanın KABULÜ İLE; -Davalı borçlunun İstanbul .......

                Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1.Bilindiği üzere, ... Borçlar Kanunu'nun temsil ve vekalet aktini düzenleyen hükümlerine göre, vekalet sözleşmesi büyük ölçüde tarafların karşılıklı güvenine dayanır. Vekilin borçlarının çoğu bu güven unsurundan, onun vekil edenin yararına ve iradesine uygun davranış yükümlülüğünden doğar. 6098 s. ... Borçlar Kanunu'nda (TBK) sadakat ve özen borcu, vekilin vekil edene karşı en önde gelen borcu kabul edilmiş ve 506. maddesinde (818 s. Borçlar Kanununun 390.) aynen; "Vekil, vekâlet borcunu bizzat ifa etmekle yükümlüdür. Ancak vekile yetki verildiği veya durumun zorunlu ya da teamülün mümkün kıldığı hâllerde vekil, işi başkasına yaptırabilir. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür....

                  Naki Demirçivi adına çıkarılan tebligatın vekaletnamedeki adresinden farklı bir adrese ve davalı vekili ile irtibatı belirtilmeksizin başka bir avukata tebliğ edildiği , bu tebligatın geçerli olmadığı görüldüğünden; davalı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamedeki adresine yeniden tebligat çıkarılıp mahkeme kararı ile davacı tarafın temyiz dilekçelerinin yasaya uygun tebliği ile temyiz süreleri beklenmek suretiyle tebligat eksikliğinin giderilerek gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 19.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK'nun 211. maddesi ve 15/7/2018 tarih ve 30479 sayılı Bakanlıklara Bağlı, İlgili, İlişkili Kurum Ve Kuruluşlar İle Diğer Kurum Ve Kuruluşların Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 22. maddesi uyarınca; temlik işleminde kullanılan vekaletnamedeki imzanın sahte olduğu iddiası, başka bir ifadeyle imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunun Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesince saptanması gerekeceği kuşkusuzdur. Ne var ki, mahkemece 18/4/2014 tarihli vekaletnamedeki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda bir araştırma yapılmış değildir....

                      UYAP Entegrasyonu