Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.8.2006 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vs. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, biçimine uygun düzenlenen 28.07.1992 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece dava kabul edilmiş, kararı davalılar temyiz etmiştir....

    O halde açıklanan tüm bu nedenlerle ifa olanağı kalmayan sözleşmeye dayanılarak açılan aynen ifa ve tapu iptal-tescil davalarının tümüyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususlar gözden kaçırılarak hükme varılması usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalılar ... ve ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile kararın adı geçenler yararına BOZULMASINA, 900,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan ... ve ...'a verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden dahili davalılara geri verilmesine, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      ile taşınmazları alan Doğan Kızıltepe adına sahtecilik eylemine dayalı olarak açılmış bir soruşturmanın bulunmadığı, davanın davalılara yöneltilmesi mümkün olmadığ gerekçesiyle;Davanın reddine " karar vermiştir....

      Geçerli sözleşmelerde aynen ifa yerine geçen müspet zarar talebinde bulunabilir. Davacı da eldeki dava da aynen ifa yerine geçen müspet zararı kapsamında dairelerin rayiç değerini istemiştir. Ne var ki, davacı sözleşmede kararlaştırılan bedelin 10.000,00 TL’sini ödemeyerek eksik ifa da bulunmuştur. Bu husus tarafların ve mahkemeninde kabulünde olup ihtilafsızdır....

        etmediğini ve sözleşme süresi içerisinde 01.04.2018 tarihinde başka bir piyasa katılımcısı şirket ile ikili anlaşma imzalandığını, davalı abonenin bu davranışının sözleşmenin tek taraflı ve kusurlu olarak feshi anlamına geldiğini, bu eylemin davacı şirketi zarara uğrattığını, müvekkili şirketin uğradığı zararın tazmini için bu davayı açma zarureti doğduğunu, TBK 112.maddesinde aynen "borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu, kendisine hiçbir kusurun yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan dağan zararını gidermekle yükümlüdür" şeklinde hüküm getirildiğini, bu kapsamda davalı borçlunun borcunu hiç veya gereği gibi ifa etmemesi sebebiyle müvekkili şirketin ifaya olan menfaatinin karşılanması gerektiğini, bu halde davalı borçlu tarafın borca aykırı davranışı nedeniyle kusurlu olduğunu, davalı abonenin müvekkil ile akdedilmiş olan sözleşmenin geçerli olduğu süre içerisinde başka bir tedarik şirketi ile ikili anlaşma imzaladığını ve sözleşmeyi kusurlu olarak fesih ettiğini...

        Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, mehirdeki imzanın davalıya ait olmadığını, altınların davacının şahsi ihtiyaçları için kullanıldığını, mehir ediminin fazlasıyla ifa edildiğini belirterek davanın reddi gerektiği, aksi takdirde aşırı ifa güçlüğü nedeni ile uyarlama yapılması gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        . - K A R A R - Davacı vekili, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için davalı hakkında girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının itirazdan sonra borcun anaparasını müvekkilinin banka hesabına havale ettiğini ancak takipten ödeme tarihine kadar işleyen faizi, harç ve masrafları ödemediğini beyanla itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı tarafın verilen kesin süre içinde bilirkişi ücretini yatırmadığı ve davasını ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK’nun 67.maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafça davalı aleyhine başlatılan icra takibinde borçlu davalı ......

          Vadesinde yerine getirilmeyen edimler için ifa mümkün ise temerrüt hükümleri uygulanacak, ifanın mümkün olmaması halinde imkansızlık hükümleri devreye girecektir. Borcun ifa edilmemesi durumunda borçlu kusursuzluğunu kanıtlayamaması halinde BK'nın 96. maddesine göre alacaklının uğramış olduğu zararları tazmin etmekle yükümlüdür; kusurunun bulunmaması durumunda ise BK'nın 117. maddesine göre borcundan kurtulacaktır. Karşılıklı taahhütleri ihtiva eden akitlerde ifa imkansızlığı halinde borçlu aldıklarını sebepsiz iktisap kurallarına göre iade etmekle yükümlüdür. (BK'nın 117/2 md.)...

            yi müvekkiline ödemediğini, davalının bununla yetinmeyip maaşların 2015 Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran Temmuz, Ağustos aylarına ait 6.884,60 TL yide çekerek müvekkile ödemediğini, tüm bu nedenlerle müvekkil tarafından kendisine veraset intikal ve maaş bağlanması işlemlerini takip etmek üzere verilmiş bulunan vekaletnamedeki yetkileri kötüye kullanarak SGK tarafından hesabına yatırılan maaşları haksızca çekip kullanması nedeniyle davalı aleyhine İstanbul 11....

            Mahkemece, ...tarafından düzenlenen 22.06.2007 tarihli vekaletnamedeki imzanın, davacının eli ürünü olmaması ve ekindeki nüfus cüzdanı fotokopisindeki kişinin duruşmalara iştirak eden davacı olmadığının anlaşılması nedeniyle davanın kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden, 14.03.2007 tarihinde......seri numaralı nüfus cüzdanının yenileme nedeniyle düzenlendiği, daha sonra ...'...

              UYAP Entegrasyonu