DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi istemine ilişkindir. İİK'nın 128/a maddesi, "kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler..." hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesindir. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra, oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Bu durumda borçlu, gerek takip dosyasında alınan raporun tebliğinden sonra, gerek kıymet takdirine itiraz davasında alınan raporun tebliğinden sonra sunduğu itirazlarında, gerek kıymet takdirine itiraz davasında verilen kararın tebliğinden sonra ve gerekse satış ilanının tebliğinden sonra satışa hazırlık işlemi olan satış ilanı ve şartnamede taşınmazın m2'sinin eksik gösterildiğine yönelik süresinde şikayet hakkını kullanmadığından artık bu aşamada bu sebebe dayanarak ihalenin feshini talep edemez. Öte yandan İİK'nın 134/8 maddesinde "ihalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur." düzenlemesine yer verilmiştir. Yerleşik uygulamaya göre ihale bedelinin, en az muhammen bedel kadar olması halinde, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir. Somut olayda 75.000,00 TL değer takdir edilen taşınmaz 140.000,00 TL'ye ihale edilmiştir....
İcra Müdürlüğü’nün 2015/12823 E. dosyasına konu ipotek borcundan dolayı 02.04.2018 tarihinde satışa çıkarıldığını ve dosya alacaklısına borca mahsuben ihale edildiğini, ihaleye konu kıymet takdiri raporunun usule aykırı şekilde kesinleştirilmiş olup, taşınmazın gerçek bedelinin tespit edilmediğini, taşınmazla ilgili icra müdürlüğü tarafından belirlenen kıymetin reel kıymetinin çok çok altında olması nedeniyle kıymet takdirine itiraz edilmişse de, gerek icra müdürlüğünce gerekse de kıymet takdiri itiraz davasında taşınmaz gezilip görülmeden rapor düzenlendiğini, İzmir 2....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Artvin ili Hopa Merkez Kuledibi Mahallesi 126 Ada 26 Parsel sayılı taşınmazdaki ortaklığın giderilmesi talebiyle açılan dava sonucunda Hopa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/96 Esas - 2003/195 Karar sayılı kararı ile ortaklığın giderilmesine karar verildiğini, dosyanın satış işlemleri yapılmak üzere Hopa Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğuna tevdii edilerek 2011/1 Satış sırasına kaydedildiğini, satış dosyasında yapılan kıymet taktirine itiraz edilerek Hopa Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/52 Esas - 2013/72 Karar sayılı kararı ile yapılan itirazın kabul edildiğini, aynı taleple Hopa Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunun 2018/8 Satış sayılı dosyasında satış işlemlerine başlanılmış ve yeniden kıymet taktirinin yapıldığını, sulh hukuk mahkemesinde görülmekte olan dosyada taraf teşkili sağlanmadan karar verildiğini ve kararın kesinleştirildiğini, taşınmazın aynına ilişkin davaların karar kesinleşmeden icra edilebilmesinin mümkün...
Taraflar arasındaki kıymet taktirine itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davaların kabulüne kesin olarak karar verilmiştir. Kararın birleşen dava davacısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, İlk Derece mahkemesinin 13.01.2022 tarihli ek kararı ile başvurunun reddine karar verilmiştir. Ek kararın birleşen dava davacısı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı birleşen dava davacısı tarafından temyiz edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince 14.06.2022 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin konu yönünden reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi; 2019/9864 Esas ve 2019/13902 Karar) Şikayet eden tarafından 30/07/2019 tarihinde mahkememizin 2019/493 Esas sayılı dosyasında icra müdürlüğünce alınan kıymet takdiri raporuna itiraz edilmiş, mahkememizce 01/08/2019 tarihinde şikayetin süre aşımından reddine karar verilmiştir. Karar gerekçesi incelendiğinde, mahkememizce satış ilanı tebliği tarihinin kıymet takdiri bakımından ıttıla tarihi olarak kabul edildiği görülmektedir. Zira icra dosyasında kıymet takdiri raporu şikayet edene tebliğ edilmemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2009/45 Talimat sayılı dosyası ile satıldığını, satış aşamasında yapılan bilirkişi incelemesi ve kıymet takdirinde taşınmazın 75,00 m2 olduğunun ve taşınmazın değerinin 80.000,00 TL olduğunun belirtildiğini, aslında taşınmazın 140,03 m2 olduğunu, taşınmazın eklentisi olarak özel otoparkı, 60,00 m2 deposu ve ön kısmında 30,00 m2 lik ikinci bir deposu mevcut olduğunu ve taşınmazın o günkü değerinin 200.000,00 TL'nin üzerinde olduğunu, konu ile ilgili olarak Çanakkale Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapmış oldukları şikayet sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığınca da bilirkişi incelemesi yaptırıldığını ve taşınmazın 140,00 m2 olduğunun tespit edildiğini, belirtilen incelemelerin eksik yapılması sonucunda kıymet takdiri tarihinde yaklaşık değeri 200.000,00 TL nin üzerinde olan taşınmazın 80.000,00 TL değer ile satılmış olduğunu ve aradaki fark kadar kendisinin zarara uğradığını, davalının ise aradaki fark kadar zenginleştiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı...
Davalı ihale alıcısı cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinde yurt içinde adres göstermediğini, kıymet takdiri raporunun davacıya tebliğ edilmiş olup taşınmazın değeri konusunda ihtilaf var ise kıymet takdirine itiraz davası açması gerektiğini, bu hususların ihalenin feshinde talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İİK.114 maddesine satış ilanının yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına karar verilmesi şartı koşulmadığını, taşınmazın en yüksek teklif veren müvekkiline ihale edildiğini, ihalenin tam saatinde başladığını ve bitirildiğini, ihale tutanaklarında hiçbir eksiklik bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Kıymet takdirine itiraz davası, İİK'nın 128/a maddesinde düzenlenmiş olup, İcra Müdürlüğünce satışa konu malın bilirkişi marifetiyle yaptırılan değer tesbitinin yerinde olmadığına yönelik bir şikayettir. Mahkemece yapılacak iş icra müdürü tarafından belirlenen değerin taşınmazın gerçek değerini yansıtıp yansıtmadığı, bir başka ifadeyle memur işleminin doğru olup olmadığını denetlemektir. Dolayısıyla mahkeme, oluşturduğu bilirkişi kurulu ile icra müdürünün kıymet takdiri yaptığı tarih itibariyle taşınmazın değerini belirleyerek memur işlemini denetler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/28 Satış sayılı dosyası üzerinden şikayete konu taşınmaza ilişkin satışa hazırlık işlemlerine başlanıldığı, anılan dosyada bilirkişiden alınan 08.12.2010 tarihli kıymet takdiri raporu ile 164 sayılı parselin değerinin 234.000,00 TL olarak belirlendiği, şikayetçi ...'ya kıymet takdiri raporunun 29.01.2011 tarihinde tebliği üzerine adı geçen şikayetçi tarafından 25.02.2011 tarihinde .... İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurularak kıymet takdirine itiraz edildiği, söz konusu icra mahkemesinin 30.06.2011 tarih ve 2011/200-415 sayılı ilamıyla taşınmazın değerinin 250.000,00 TL olarak saptandığı görülmektedir. Bu durumda, yukarıda değinilen yasal düzenleme ve açıklamalar uyarınca, ihale konusu taşınmazın kıymet takdiri satış memurluğunca yaptırıldığına göre; kıymet takdiri raporuna yönelik şikayet yönünden ortaklığın giderilmesine karar vermiş olan .... 1....