Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı deliller ile gerekçe içeriğine ve özellikle dava dilekçesinde açıkça icra dosyasında yapılan kıymet taktirinin yerinde olmadığının belirtilmesine, bu kıymet taktirinin iptal edilerek yeniden kıymet taktiri yapılmasının istenilmesine, bu hali ile davanın icra takibindeki kıymet taktirine itiraz davası olduğunun sabit olmasına, bu davalarda icra mahkemelerinin görevli olmasına nazaran kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacı vekilinin Rize 1....
Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde de, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Somut olayda, alacaklı vekilinin 12.06.2013 tarihli talebi doğrultusunda şikayetçi borçlular ... Turizm Petrol Ürünleri Paz. ve Tic. A.Ş. ve ...'a 14.06.2013 tarihinde kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmesinden sonra alacaklı vekilinin 24.06.2013 tarihinde icra müdürlüğüne başvurarak borçlu ...'ın adres kayıt sistemindeki adresi ne ve diğer borçlu şirketin de vekili Av. ...'nın adına yeniden kıymet takdiri raporu tebligatı yapılması talebinde bulunduğu,anılan istem üzerine çıkarılan kıymet takdiri raporunun borçlu şirket vekili Av. ...'ya 26.06.2013 ve borçlu ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu icra mahkemesine başvurusunda sair şikayet nedenleri ile birlikte kıymet takdirine itiraz davasında gerekçeli karar tebliğ edilmeden satış ilanı gönderildiğini, taşınmazların imar durumunun eksik ve eski olduğunu, taşınmazın değerinin ilanda belirtilen değerden fazla olduğunu, ileri sürerek 20.10.2014 tarihli ihalenin feshini istediği, şikayet dilekçesi içeriği itibariyle istemin 20.10.2014 tarihinde satışı gerçekleştirilen 1 ve 2 nolu bağımsız bölümlerin ihalesinin feshine ilişkin olduğu anlaşılmıştır....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. ŞİKAYET Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde; 02.12.2021 tarihli kıymet takdir raporunun borçluya tebliğ edilmediğini ileri sürerek tapunun 3 parselinde kayıtlı 15 bağımsız bölüm numaralı taşınmaza ilişkin ihalenin feshini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklılar cevap dilekçelerinde; satış dosyasında sadece bir kıymet takdiri bulunmakla, bunun da borçluya tebliğ edildiğini, süresi içerisinde yapılmış bir kıymet takdirine itiraz bulunmadığını, satışın usulüne uygun olarak gerçekleştirdiğini ileri sürerek şikayetin reddini talep etmişlerdir. III....
Hukuk Dairesi'nin yerleşik uygulamasına göre, süresinde kıymet taktirine itiraz edilmek şartı ile, ihalenin feshi davasında kıymet taktirine yönelik itirazların değerlendirilmesi gerektiği, şayet süresinde yapılan itiraz üzerine icra mahkemesince kıymet takdirine itiraz red edilmiş ise ihalenin feshi davasında kıymet takdirine itiraz şikayetinin reddinin doğru olmadığının ileri sürülmesi durumunda icra mahkemesinin kıymet takdirine itirazın reddi kararının yerinde olup olmadığını değerlendirmesi gerektiği (Yargıtay 12....
B- İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre, ihale bedelinin, muhammen bedel kadar veya muhammen bedelin üstünde olması halinde, ihalede zarar unsurunu gerçekleşmediğinden borçlu (kural olarak) ihalenin feshini isteyemez. Ancak, borçlu süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itiraz etmişse veya şikayet sebepleri arasında ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir....
Zarar unsurunun gerçekleşmemiş olması halinde şikayetçinin süresinde veya usulüne uygun kıymet taktirine itirazı ya da fesat iddiası var ise işin esasının incelenmesi gerektiği belirtilmektedir. Şikayetçi süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiştir. Kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ancak satış ilanı bizzat tebliğ edilmesine rağmen süresinde kıymet takdirine itiraz etmemiştir. İhalenin şeffaf ortamda yapılmadığını iddia etmiş ise de şeffaflığı ortadan kaldıran sebepleri açıklamadığından bu iddia ihaleye fesat karıştırma olarak nitelendirilmez....
İİK'nın 128/a maddesi; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. " hükmünü içermektedir. Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür....
Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Şikayetçi vekili adına kıymet takdir raporunun 29/09/2020 tarihinde e- tebliğ yolu ile usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının yasal süresi içerisinde kıymet takdirine itiraz etmediği ve kıymet takdirinin kesinleştiğinden, davacının kıymete yönelik şikayeti ihalenin feshi davasında dinlenmez. Bu nedenle anılan istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir....
Ancak ihalenin feshine yol açacak olan, kıymet taktiri tebliğ işleminin usulsüzlüğü değil, kıymet taktiri kesinleşmeden satışın yapılmış olmasıdır. Somut olayda, satış ilanının borçluya 14.02.2011 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından da anılan tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik herhangi bir iddiada bulunulmadığı görülmektedir. Şu hale göre, kıymet taktiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile borçlunun en geç satış ilanının tebliğ edildiği 14.02.2011 tarihinde kıymet taktirini öğrendiğinin kabulü gerekir. 7201 Sayılı Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağından, kıymet taktiri tebliğ işlemi usulsüz olsa bile borçlu öğrendiği tarihten itibaren yasal sürede kıymet taktirine itiraz etmediğinden kıymet taktiri kesinleşmiştir....