İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun...
İİK 'nun 363. maddesinde; İcra mahkemesinin ''85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları'' dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının 18.710.00 Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabileceği hüküm altına alınmıştır....
Dairemizce yapılan incelemeler sonucunda uyuşmazlığın satışın durdurulması talebine ilişkin şikayet olup, istinaf kanun yolu ile incelenmesi talep edilen ilk derece mahkemesi kararının, İİK'nın 363. maddesinde sayılan kesin nitelikte kararlardan olduğu anlaşıldığından şikayetçi vekilinin mahkemenin 15/09/2020 tarih 2020/208 E.- 2020/229 K. sayılı ek kararına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; Davacı vekilinin Adana 5....
İcra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı ilgililer, (7) günlük süre içerisinde şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak itiraz edebilirler. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Öte yandan kıymet takdirine itiraz edilmesine rağmen satışın yapılmış olması, mahkemece satışın durdurulmasına karar verilmediği sürece tek başına ihalenin feshi nedeni olamaz....
Satış ilanının usulsüz tebliği başlı başına ihalenin feshi sebebi ise de davacı borçluların 05/11/2020 tarihinde kıymet takdirine itiraz ettiği, söz konusu itirazlarında satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir şikayetlerinin bulunmadığı, söz konusu şikayet dosyasında satışın tedbiren durdurulmasını talep ettikleri, satıştan ve satış ilanından haberdar oldukları, şikayet tarihi ile ihale tarihi olan 03/12/2020 tarihi arasında yeterli sürenin de bulunduğu anlaşılmakla bu haliyle satış ilanı tebliğinin usulsüzlüğü nedeni ile ihalenin feshine karar verilmez. Davacı tarafça kıymet takdirine itiraza ilişkin Kocaeli 3. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/402 esas 2021/77 karar sayılı dosyası ve icra emrinin usulsüzlüğü ile takibin iptaline yönelik İstanbul Anadolu 17. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/495 esas 2021/194 karar sayılı dosyasındaki yargılama derdest iken yapılan ihalenin feshi gerektiği ileri sürülmüş ise de; Kocaeli 3....
İİK. nun 363/1 maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamayacağı belirtilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; "davalının şikayet eden aleyhine Tufanbeyli İcra Dairesi'nde icra takibi başlattığı, 13/11/2015 tarihinde ödeme emrinin şikayet edene tebliğ edildiği, 24/11/2015 tarihinde şikayet edenin malları üzerine haciz konulduğu, 12/04/2016 tarihinde satış talep edilip, 13/04/2016 tarihinde satış kararı verildiği; şikayet edenin ihalenin feshi talebiyle Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'nde dava açtığı ve kararın 04/05/2018 tarihinde kesinleştiği; şikayet edenin Tufanbeyli İcra Hukuk Mahkemesi'ne usulsüz tebligat, meskeniyet iddiası ve kıymet takdirine itiraz davası açtığı ve bu davanın derdest olduğu anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunu'nun 110'uncu maddesi gereğince bir malın satılması kanuni müddet içinde istenmez veya icra müdürü tarafından verilecek karar gereği gerekli gider onbeş gün içinde depo edilmezse veya talep geri alınıp da kanuni müddet içinde yenilenmezse o mal üzerindeki haciz kalkar....
İcra Hukuk Mahkemesince ise, şikayete konu takipte satışın ... 7. İcra Hukuk Mahkemesince 07/02/2020 tarihli yetkisizlik kararı öncesi 25/12/2019 tarihinde gerçekleştiği ve ihalenin kesinleştiği, İcra ve İflas Kanunu’nun 360. maddesi uyarınca satışı yapan yer mahkemesince arttırma ve ihaleye mütedair işlemlerin incelenebileceği, somut olayda şikayet tarihinde yapılmış bir artırma ve ihale işlemi olmadığı gibi Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay kararları doğrultusunda satışın durdurulması ve iptaline yönelik taleplerin asıl takibi yapan yer mahkemesince değerlendirilmesi gerektiği, bu sebeple gazete ilanı ve haciz alacaklısına tebligat yapılmadığı yönündeki iddialar da dahil satışın durdurulması, satışın ve icra emirlerinin iptaline yönelik taleplerin asıl icra dairesinin bağlı bulunduğu ... İcra Mahkemelerince değerlendirmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Buna göre, icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK 36. maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları kesin olup, istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir....
Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Bu nedenle açık artırma şartnamesi ve tutanağının hazırlanması işlemi de satışa hazırlık işlemi olduğundan ve davacı vekiline satış ilanı tebliği üzerine yasal sürede şikayet konusu yapıldığı iddia edilmediğinden davacının bu iddiayı ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürmesi ve dinlenilmesi olanaklı değildir. İİK'nın 128/a.2 maddelerinde "kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez." hükmüne yer verilmiştir....