İcra Müdürlüğü'nün 2019/2255 esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte ödeme emrinin iptali için açılmış olan itiraz ve şikayet dosyasının derdest olduğunu, yargılamanın Bursa 1....
Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nın 128/a maddesine göre; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler". Aynı maddenin son fıkrasına göre kıymet taktirine karşı yapılan şikayet hakkındaki İcra Mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde İcra Mahkemesince itirazın incelemesiz reddedilmesi halinde, İcra Mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
davacı tarafından kıymet takdirine itiraz davası açılmış, mahkemenin 01/10/2021 tarihli 2021/618 karar sayılı ilamı 7 günlük kesin sürede gerekli masraf ve keşif harcı yatırılmadığından davacının kıymet takdirine karşı yaptığı şikayetin İİK 128/a maddesi gereğince reddine karar verildiği, şikayet dilekçesinde şikayetin reddine ilişkin kararın hatalı olduğuna dair bir iddia bulunmadığı, icra müdürlüğünce yaptırılan kıymet takdiri kesinleştiğinden taşınırların 594.000,00 TL bedel ile ihaleye çıkarılmasında usulsüzlük bulunmadığı, yeniden kıymet takdiri yaptırılmasına da gerek bulunmadığı, taşınırların ihale bedeli İİK’nin 129. maddesine uygun olup muhammen bedel ile ihale bedelinin piyasa değerinin altında olması ihalenin feshi nedeni olmadığı, ihalenin ilanda belirlenen yer ve zamanda yapıldığı, tellalın bulunduğu, ihale tutanağının usulüne uygun düzenlendiği ve imzaların eksiksiz olduğu, rüçhanlı alacaklar ve satış masraflarının yarısından fazla bedelle ihale edildiği, elektronik ilanın...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle, ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK'nın 363. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre "İcra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti, 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında şikayet üzerine verdiği kararlar, iflas idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası, İİK'nın 36. maddesine göre icranın geri bırakılmasına...
İİK'nın 128/2. maddesine göre, kıymet takdirine ilişkin rapor borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebligatın yapıldığı icra dosyasındaki, ayrıca bildirilmiş bulunması hali müstesna olmak üzere, tapudaki mevcut adresleri esas alınmak sureti ile tebliğ edilir. Aynı Kanunun 128/a maddesine göre; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikâyette bulunabilirler. Yukarıda yazılı maddelerden de açıkça anlaşılacağı üzere kıymet takdir raporu borçluya, haciz koydurmuş alacaklılara ve diğer ipotekli alacaklılara tebliğ edilmesi gerekmekte olup taşınmaz hissedarına kıymet takdir raporu tebliği öngörülmemiştir. Anılan düzenleme uyarınca takip borçlusu, haciz ve ipotek alacaklısı da olmayan taşınmazın müşterek maliki hissedarın kıymet takdir raporuna karşı şikayet hakkı yoktur....
İİK'nın 128/a maddesinde; "Kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler...." hükmü yer almaktadır. Aynı maddenin son fıkrasına göre, kıymet takdirine karşı yapılan şikayet hakkındaki icra mahkemesi kararı kesin olup temyiz edilemez. Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür (HGK'nun 17.03.1999 tarih - 1999/12- 161 E.- 148 K. sayılı kararı). Mahkeme, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verir. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler....
Dairemizin iade kararı sonrasında ilk derece mahkemesince taraf teşkili sağlanmış, davacının usulüne uygun tebligata rağmen kıymet takdirine itiraz etmemiş olması nazara alındığında ve diğer borçlunun itirazı sonucu kesinleşen kıymet takdirine göre satışın yapılmasında usule aykırılık bulunmadığı, diğer yandan ihalenin feshini gerektirir kamu düzenine aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, ihale bedeli olan 727.500,00- TL"nin %10'u oranına isabet eden 72.750,00- TL para cezasının kararın kesinleşmesine müteakip davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....
Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş ise de; 02/03/2005 Tarih 5311 Sayılı Kanunun 24 maddesi ile değişik İİK 363/1 maddesi ile icra mahkemesince verilen kararlardan hangileri için istinaf yoluna başvurulabileceği ve istinaf yoluna başvuru süresi açıkça düzenlenmiştir. 5311 sayılı Kanunun 24. maddesi ile değiştirilen 2004 sayılı İİK'nın 363/1. maddesinde "İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara...
Davalı Alacaklı T4 Vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının hukuka ve yasalara uygun olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek, davacının kıymet takdirine itiraz sebepleri ile ihalenin feshini talep etmesinin Yargıtay uygulamaları gereği mümkün olmadığını, satış ilanı ve kıymet takdiri raporunun tebliğinden sonra yasal 7 günlük sürede bu işlemin şikayet konusu yapılmadığı durumlarda borçlunun satış ilanı içeriği ve kıymet takdirine itiraz gerekçeleri ile ihalenin feshini talep etmesi durumunda ihalenin feshine karar verilebilmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davacı tarafın istinaf taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 21/12/2021 tarih 2021/6479 E., 2021/11721 K. sayılı ilamında vurgulandığı üzere; İİK’nın 128/a maddesine göre raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesinin kıymet takdiri işlemine karşı şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak düzenlenen raporun gerçeği yansıtmadığını ileri süremeyen davacının yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmaması nedeniyle kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep etmesi mümkün olmadığından (kıymet takdir raporuna dair tebligatın usülsüzlüğüne dair herhangi bir idddia bulunmadığı da gözetildiğinde) ve kıymet takdirinin kesinleştiği anlaşılmış olup, kıymet takdiri satış öncesi hazırlık işlemi niteliğinde olduğundan ve yasal süresi içerisinde kıymet takdirine karşı şikayet yoluna başvurulmadığından, davacı tarafın ihale konusu taşınmazın değerinin düşük tespit edildiği yönündeki iddiasının ihalenin feshi davasında dinlenmesi mümkün değildir....