Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda yapılması gereken davacıya istirdat davası açması için süre vermek ve istirdat davası açılırsa konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, istirdat davası açılmaz ise davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu kapsamda, her iki çek yönünden davacıya istirdat davası açması için 1 hafta kesin süre verilmiştir....

    İstirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmaması halinde ise çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulmalıdır. (benzer nitelikte Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/9852 E., 2016/4371 K., Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/7222 E., 2016/1291 K. Kararları ). Somut dosyada, davacıya çeki ibraz edene karşı istirdat davası açması için mahkememizce süre verildiği, ancak davanın açılmamış olduğu anlaşıldığından, davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2)Dava, kooperatif tarafından aidat alacağı için davacı aleyhine yapılmış olan icra takibi kapsamında borçlu olunmadığının tespiti ve istirdat istemine ilişkindir. İstirdat davasının, borç olmayan paranın tamamen ödendiği tarihten itibaren 1 (bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir (İİK.m.72/VII)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, dava dışı ... Club Spor Faaliyetleri Dış Tic....

          Davalı, 6183 sayılı Kanun'a göre davalının vergi borçlarından müteselsil sorumlu olduğunu, davanın iyi niyetli olmadığını, davalının istirdat davası şeklinde dava açamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı idarenin .. kesinleşmiş kararına uyarak işlem yapmak yerine davacıya tekrar ödeme emri tebliğ edildiği, şirkete yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı, usulsüz tebligata ilişkin olarak davacının istirdat isteğinin yerinde olduğu belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... vdl. aleyhine 05/01/2011 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 27/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı ...'nin tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, İİK 89. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....

              Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Kanun'un 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları). Somut olayda dava konusu iki adet çekin, davanın devamı sırasında üçüncü kişi tarafından ibraz edilmesi nedeniyle, mahkemece çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açmak için davacıya TTK'nın 763. maddesi gereğince süre verilip, davacının süresi içinde istirdat davasını açtığı ihtilafsızdır....

              Davacı üçüncü kişinin ödenen paraya ilişkin olarak istirdat davası açmakta muhtariyetine. İİK'nın 97/15. Maddesinde aranan yasal şartlar oluşmadığından, davacı 3. Kişinin kötüniyet tazminatı talebinin reddine..." karar verildiği anlaşılmıştır. G E R E K Ç E: İstirdat talepli davada, ilk derece mahkemesince, menfi tespit ve istirdat davasının icra takibinin borçlusu tarafından açılması gerektiği, davacılık sıfatının takip borçlusuna ait olduğu, borcu ödeyen 3.kişi davacının, takip alacaklısına karşı istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

                Çek iptali istemlerinde, yargılama sırasında çek hamilinin ortaya çıkması durumunda, TTK'nın 818/s bendinin atfıyla aynı Kanun'un 758. maddesi gereğince iptali istenen çeki elinde bulundurana karşı davacı tarafa istirdat davası açmak üzere süre verilmesi, bu süre içerisinde istirdat davasının açılması halinde, çek iptali davasının konusuz kaldığı düşünülerek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına; açılmaması halinde ise, çek iptali davasının reddi yönünde hüküm kurulması gerekir (Yargıtay 11. HD 31.10.2016 tarihli 2015/11662- 2016/8538 E.K; aynı Dairenin 23.05.2016 tarihli 2015/10802- 2016/5494 E.K sayı ilamları). Somut olayda dava konusu iki adet çekin, davanın devamı sırasında üçüncü kişi tarafından ibraz edilmesi nedeniyle, mahkemece çeki elinde bulundurana karşı istirdat davası açmak için davacıya TTK'nın 763. maddesi gereğince süre verilip, davacının süresi içinde istirdat davasını açtığı ihtilafsızdır....

                  Davacı her ne kadar mahkemece istirdada da karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüş ise de; davanın menfi tespit davası olarak açıldığı, yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı hususunun ispatlanamadığı, davadan önce yapılmış ödemeler için ise açılmış bulunan menfi tespit davasının kendiliğinden istirdat davasına dönüşme olanağının bulunmadığı, sonuç olarak harcı ödenerek usulüne uygun istirdat talebi bulunmadığından mahkemece davacının istirdat talebi konusunda karar verilmemesi yerindedir....

                    UYAP Entegrasyonu