oğlu ....." ile mirasbırakanı "... ve .... oğlu .... İli, .... İlçesi, ....." nüfusuna kayıtlı "......"nın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Dairece “...taleplerin asliye hukuk mahkemesinde yazılı yargılama usulüne göre görülmesi mümkün olmadığından, dava şartının yokluğu nedeniyle davanın görev yönünden reddine, dosyanın görevli sulh hukuk mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken işin esastan sonuçlandırılmasının doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuş mahkemece bozma ilamına uyulup görevsizlik kararı verilmiş, görevli mahkemece iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Mahkemece dava konusu taşınmazın borcun doğumundan sonra borçlu tarafından kayınbiraderine satıldığı, satışın İİK'nun 278.maddesi uyarınca bâtıl olduğu, alacaklıdan mal kaçırma amacıyla yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu tasarrufun icra dosyasındaki alacak ve ferileriyle sınırlı olmak koşuluyla iptailne karar verilmiş; hüküm, davalı 3.kişi vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 277 vd.maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın borçlunun kayınbiraderi olan ...'a satıldığı gerekçesiyle tasarrufun iptaline karar verilmiş ise de taşınmaza ait tapu kaydından alıcı ...'ın...ve .....,... doğumlu, Yozgat/Sarıkaya nüfusuna kayıtlı,.... TC numaralı olduğu ve borçlunun kayınbiraderi olan...TC numaralı ... ve......../.... nüfusuna kayıtlı....doğumlu ... ie aynı kişi olmadığı, davanın, dava konusu taşınmazı borçludan satın alan kişiye karşı açılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazı satın alan .... TC numaralı ...'...
Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıla kadar olan süre dışında süreklilik arz ettiği hallerde de, tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı ...'ın kimlik bilgilerinin 01.03.1963 ... doğumlu, ... ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı, baba adı ... ... ve anne adı ... şeklinde olduğu; ... ilçesinde ... Mahallesinde nüfusa kayıtlı 01.05.1956 .... doğumlu ... ve ...'den olma başka bir ...'ın daha bulunduğu....isimli firmanın müstahsil listelerinde 31.01.1999-31.08.1999 tarihleri arasındaki alımlarda üreticinin “..., baba adı..., ... Köyü, 1940 doğumlu” olarak belirtildiği, aynı firmanın 2003/6.ayına ilişkin müstahsil listesinde üreticinin “1956 ... doğumlu ...” olduğunun belirtildiği, davalı Kurumun ibraz edilen kesinti listelerinde kimlik bilgilerinin eksik olması, uyuşmaması sebebi ile davacının ... sigortalılığının 07.11.2014 tarihinden itibaren başlatıldığı, nüfus müdürlüğünün 1940 ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı başka bir ...'...
Y.. adı ile alınan parmak izleri ile iki farklı tarihte başka suçlardan sonra alınan ve bu olaylarda da R... Y.... ile H... Y.... isim ve kimlik bilgilerini kullanan kişinin parmak izlerinin aynı olduğu ve bu şahsın gerçek kimlik bilgilerinin, aile nüfus kaydına göre, isimlerini kullandığı kişilerin kardeşi olduğu belirlenen Alaettin ve Bedia oğlu, K.... 01.07.1981 Doğumlu, S.../K..., Y... K... nüfusuna kayıtlı Y... Y.... olduğunun anlaşılması karşısında; Yargılama aşamasında Mahkemeye getirtilen ve Zeytinburmu İlçe Emniyet Müdürlüğü'nce 07.05.2008 tarihinde mukayese amaçlı parmak izi alınan ve nüfus cüzdanı fotokopisinde fotoğrafı bulunan H.. Y.. ile olayın hemen sonrasında 27/04/2006 tarihinde, Bahçelievler Çocuk Büro Amirliği'nce parmak izleri alınan, 1993 doğumlu H.. Y.. adına ait parmak izi ve fotoğrafların karşılaştırılarak aynı kişiler olup olmadığı, daha sonra arasında iddia konusu olay da bulunan farklı eylemlerinde Hakan, Refik ve H.......
Maddede “geçici görev” kavramı bakımından herhangi bir süre sınırlaması öngörülmediğinden, görevin geçici mi yoksa sürekli mi olduğunun belirlenmesinde her somut olayın özelliği, bu yönde hizmet akdinin sigortalıya yüklediği iş görme ediminin niteliği, iş süresini belirlemeye ilişkin iş hayatının olağan akışı ve Sosyal Güvenlik Hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Davaya konu somut olayda; mahkemece davacının çalışmasının niteliğine ilişkin olarak yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Kuzey Irak ile Türkiye arasında akdedilmiş sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davalı işverenle herhangi bir topluluk sigorta sözleşmesi de yapılmamıştır....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....
Daire bozma ilamında; Irak ile Türkiye arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi imzalanmamış olup somut olay çerçevesinde davacının Türkiye’de davalı şirket nezdinde çalışırken geçici süre ile yurt dışına gönderilmesi de söz konusu olmadığından; yurt dışındaki iş bu çalışma yönünden yabancı hukuk mevzuatı olan Irak mevzuatı uygulanacak olup davacı Türkiye sigortalısı değildir. Bu nedenle somut davada, Türk Sigorta Hukuku çerçevesinde iş kazası tespiti söz konusu olmadığına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. B....
Bu prosedür işletilmediği sürece 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar açabilir. Somut olayda, prosedür işletilmediği ve hacizli mal satılmadığından, dava süresinde açılmıştır. Mahkemece işin esasına girilerek, taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süreden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3.Davacı 3.kişi tarafından aynı mahkemenin 2011/183 Esas ve 2012/269 Karar sayılı dosyasında da mahkemece aynı konuda dava açıldığı tesbiti yapılarak karar verilmiş ve dairemize geldiği anlaşılmaktadır. Anılan dava bu davadan önce açıldığı ve bu davada ilk itiraz olarak derdestlik itirazında bulunulmadığından bu davanın HUMK'nin 45.maddesi gereğince belirtilen dosya ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmesi de hatalı olmuştur....
Bu prosedür işletilmediği sürece 3.kişi davasını hacizli mal satılarak bedelinin alacaklıya ödenmesine kadar açabilir. Somut olayda, prosedür işletilmediği ve hacizli mal satılmadığından, dava süresinde açılmıştır. Mahkemece işin esasına girilerek, taraf kanıtları toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde süreden red kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı 3.kişi tarafından aynı mahkemenin 2012/54 Esas ve 2012/270 Karar sayılı dosyasında da mahkemece aynı konuda dava açıldığı tesbiti yapılarak karar verilmiş ve dairemize geldiği anlaşılmaktadır. Anılan dava bu davadan önce açıldığı ve bu davada ilk itiraz olarak derdestlik itirazında bulunulmadığından bu davanın HUMK'nin 45.maddesi gereğince belirtilen dosya ile birleştirilmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de hatalı olmuştur....
dan 1956 yılında doğma ... olduğunun tespitine ve tapu kaydının şerhler hanesinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir. Dava, tapuda kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....