Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın sigorta başlangıç tarihinin 06/02/1977 olarak TESPİTİ ile, sigortalının doğum tarihinin 03/12/1961, doğum yerinin... olarak düzeltilmesine, bu hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilmesine karar verilmiştir. Bu tür aidiyet davaları kamu düzeni ile ilgili olduğundan çalışmaların başka bir sigortalıya ait olup olmadığı noktasında titizlikle inceleme yapılması ve toplanan delilerle hiçbir kuşku ve duraksamaya yol açmayacak şekilde hizmetin gerçekte kime ait olduğunun saptanması gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.09.2007 gün ve 2007/21-600E,2007/604K....

    nin, TCY.nın 492/1,522, 55/3, 647 sayılı Yasanın 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca birer ay ara ile on eşit taksitte ödenmek üzere 2.376.000.000'er lira ağır para cezasıyla cezalandırılmalarına ve cezalarının ertelenmesine karar verildiği, Anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, Şanlıurfa ...... köyü nüfusuna kayıtlı ..... ve ...... oğlu 01.01.1988 d.lu .... ....... hakkında tutuklu olarak sürdürülen yargılamada, kimliği Şanlıurfa .... köyü nüfusuna kayıtlı ..... ve Sultandan olma, 09.07.1989 d.lu olarak saptanıp, 09.09.2004 günlü oturumda müdafisi hazır olduğu halde 641-607 sayılı mahkûmiyet hükmü tesis edilmiştir. Gönderilen nüfus kayıtlarından aynı yer nüfusuna kayıtlı iki ayrı .... ....'nın olduğu, Yerel Mahkemece de hakkında kamu davası açılan .... ...... yerine, kamu davası açılmayan; .....ve ......dan olma, 09.07.1989, Şanlıurfa ......n köyü nüfusuna kayıtlı ..... ....'...

      Ayrıca, davacının talebi 14/09/1999- 17/04/2003 tarihleri arasındaki hizmetinin tespiti talebi olduğu halde talep aşılarak ve bildirimi yapılan süreler için de karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      Hüküm fıkrasında, tesbitine karar verilen dönemlerde davacının esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbiti yerine, maddi hata sonucu tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK.’nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının ilk bendinin silinerek yerine, “Davanın kısmen kabulü ile, ... TC Kimlik Nolu, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi nüfusuna kayıtlı, ... ve ...’den olma, 1964 doğumlu davacı ... ’ın 30.12.1982-06.03.1984 ve 30.04.1990-09.11.1996 tarihleri arasında Esnaf Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tesbitine, fazla talebin reddine ” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 02.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....

        Davacının ekli nüfus kayıt örneğinde Türkiye'deki yerleşim yeri adresi görülmemektedir. 5718 sayılı MÖHUK'un 41.maddesinde Türklerin kişi hallerine ilişkin davaların yabancı ülke mahkemelerinde açılamadığı ya da açılmadığı takdirde yer itibari ile yetkili mahkemede, bulunmaması halinde ilgilinin sakin olduğu yer, Türkiye'de sakin değilse Türkiye'deki son yerleşim yeri mahkemesinde, o da bulunmadığı takdirde Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinde görülür. Davacı ... ili nüfusuna kayıtlı olup temyiz dilekçesinde de davacının son yerleşim yerinin Mardin Düzlük Köyü olduğu bildirilmiştir. Bu halde yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince ve gerekirse davacının Türkiye ikametgahı da tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Mahkemece, yapılan bildirimlerin resmi kayıtlar gereğince davacı ile aynı ad ve soyadı taşıyan ... ve İslimden olma 1953 doğumlu ...’a ait olduğu gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının ... ve ... oğlu ... köyü doğumlu ... olduğu 20.5.1986 tarihli ... ‘a giriş bildirgesi ile 1.6.1986 tarihinden itibaren ... sicil numarası ile tesçil edilen ... ‘ın ise kayıtlara göre ... ilçesi ... köyü ... oğlu olduğu dahili davalı ve hizmetinin aidiyeti istenilen ...’ın ise Kurumda aynı siçil numarası ile 1.6.1986 tarihinde tesçil edilerek ... hizmeti ek 19.madde borçlanması ile birlikte toplam 9032 gün hizmet süresi üzerinden 1.6.2011 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı ... ve ......

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT MALİKİNİN TESPİTİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, 20 parsel sayılı taşınmazın maliki " ... oğlu ..."; 37 (ifraz ile 3854 ve 3855) ve 137 parsel sayılı taşınmazların maliki " ... ... oğlu ..." ile mirasbırakanları " ... oğlu ..." in aynı kişi olduğunun tespitini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında ......

              nüfusa kayıtlı, Ömer ve Ayşe oğlu, 18/06/1958 Vakfıkebir doğumlu TC kimlik numaralı T5 olduğunun tespiti ile kayıtların bu şekilde düzeltilmesine, nüfus kayıtlarının tesciline" karar verilmiştir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlat edinme istemine ilişkindir. Evlat edinme davalarında, evlat edinilecek olan küçüğün anne ve babasının rızası gerekir (TMK m.309). Ancak küçüğün evlilik birliği içerisinde doğmadığı ve annesinin nüfusuna kayıtlı olduğu durumlarda sadece annenin rızası gerekli ve yeterlidir. Somut olayda, evlat edinilecek olan küçük evlilik birliği içinde doğmadığından küçük annesi nüfusuna kaydedilmiştir. Baba olduğu iddia edilen kişi ile küçük arasında hukuken bir bağ bulunmamaktadır. O hâlde evlat edinme davasında baba olduğu iddia edilen davalı ...’in bu davada taraf sıfatı bulunmamaktadır....

                AŞ’nin ortağı ve yöneticileri iken diğer yandan da bu şirket ile aynı adreste faaliyet gösteren Irak Dış Ticaret Ltd. Şti.'nin hissedarları ve temsile yetkili üyeleri olduğunu, davalı yönetim kurulu üyelerinin özellikle hisse devri sözleşmesi ve vasiyetname ile müvekkiline intikal eden payları öğrendikten sonra Irak Plastik ... AŞ’nin malvarlığını sistematik bir şekilde boşaltmaya ve Irak Dış Ticaret Ltd. Şti.'ne aktarmaya başladıklarını ileri sürerek, şimdilik 750.000,00 TL’nin avans faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ve dava dışı Irak Plastik San. ve Tic. AŞ’ye ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, ayrıca, yargılama boyunca dava dışı şirketin yönetim ve temsil kayyımına devri, bu mümkün değilse davalı yönetim kurulu üyelerinin temsil ve yönetim yetkisinin ihtiyaten kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir....

                UYAP Entegrasyonu