Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira davalı ... borçlu ile tasarrufta bulunan kişi olmadığından bu davalı açısından tek başına bedel farkı iptal nedeni olamaz ancak davalı borçlu ile aynı köy nüfusuna kayıtlı bu davalının taşınmazı 3. kişi Cuma’dan aynı bedel ve 20 gün sonra satın alması ve komşu taşınmazları olup olmadığı üzerinde durularak borçlunun davalı borçlu Yüsüf’ün alacaklılarından mal kaçırmak ya da alacaklılarını ızrar kastı ile hareket ettiğini bilebilecek kişilerden olup olmadığının belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmesi yerine eksik inceleme ile hüküm kurulması isabetli değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ...'a geri verilmesine 29.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Türk Medeni Yasasının 589. maddesinde "miras bırakanın yerleşim yeri Sulh Hakimi, istem üzerine veya resen tereke mallarının korunması ve hak sahiplerine geçmesini sağlamak üzere gerekli olan bütün önlemleri alır.", aynı Yasanın 19. maddesinde de "Bir kimsenin ikametgahı, yerleşmek niyeti ile oturduğu yerdir" hükümleri yer almaktadır. Yerleşim yerinin tespit edilemediği hallerde, karine olarak nüfusa kayıtlı olunan yer de yerleşim yeri olarak kabul edilir. Dosya kapsamından, Almanyada yaşamakta iken 16/01/2004 tarihinde öldüğü anlaşılan ...'nın Türkiye de yerleşim yerinin bulunmadığı, Kahramanmaraş ... Mah. nüfusuna kayıtlı olduğu anlaşılmakla, yetkili mahkeme Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Kahramanmaraş Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 30/04/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/137 Esas, 2021/96 Karar sayılı kararının bulunduğunu, müvekkilinin Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'nın bulunmadığını, müvekkilinin babasının Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşı olduğunu, müvekkilinin annesi Sabriye'den dolayı Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'na başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin annesinin Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında Sabrie Karca olarak geçtiğinden yine doğum tarihi gibi yönlerden kısmen farklılıklar bulunduğundan ilgili kurumun vatandaşlık için davacının annesi Sabriye ile Suriye kayıtlarındaki annesi Sabrie'nin aynı kişi olduğunun tespitine yönelik mahkeme kararı istendiğini, bu nedenlerle davacının annesi olan ve Suriye Arap Cumhuriyeti kayıtlarında Sabrie Karca olarak gözüken kişi ile davacının nüfustaki annesi olan Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı T3'ın aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi, takdiri mahkemeye bırakmıştır....

      tarafça, davalı TMO Genel Müdürlüğü aleyhine açılan davanın taraf sıfatı (pasif husumet ehliyeti) yokluğu nedeniyle reddine, davacı tarafça, davalı SGK Başkanlığı aleyhine açılan davanın kabulü ile, Uşak ili... ilçesi, Hamamdere köyü nüfusuna kayıtlı ... kızı 01.02.1972... doğumlu davacı "..." ile 09/1999 dönemine ait Bağ-Kur çiftçi primleri tevkifat bildiriminde yer alan " ..." isimli kişilerin aynı kişi olduğunun tespitine, davacının 01.11.1999 - 31.12.1999 tarihleri arasında 2926 sayılı Kanun kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Elde veya Üstte Taşınan Eşyayı Çekip Almak Suretiyle Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Nüfus kayıt örneğinde yer alan bilgilerle uyumlu iddianame içeriğine göre, “01.11.1987 doğumlu, ...Mahallesi nüfusuna kayıtlı ...” hakkında kamu davası açıldığı halde; kovuşturma aşamasında yapılan kimlik tespiti ve gerekçeli karar başlığına göre “11.01.1987 doğumlu, ...nüfusuna kayıtlı ...” hakkında hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 07.03.2012 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          un gerçek anne ve babasının .... olduğunun tespiti ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ... kızı olarak nüfusta kayıtlı ....'ın .... kızı olduğunun tespiti ile gerçek anne ve babası nüfusuna kaydedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

            MAHKEME KARARI : Mahkemece davanın kabulüne, Kars İli Merkez İlçesi nüfusuna kayıtlı Andon ve Mariya'dan olma, 01/07/1915 doğumlu, TC kimlik numaralı Şaşa İndriksan ve Kars İli Arpaçay İlçesi nüfusuna kayıtlı Andon ve İlana'dan olma, 01/07/1916 doğumlu, TC kimlik numaralı Miranda Dompson için Kars Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2004/309 Esas, 2004/472 Karar sayılı kararı ile Kars Defterdarının kayyım olarak atanması hususundaki kayyımlığın kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı ve davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştır. İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle: kayyımlık kararının kaldırılması istenen kişi ile davacıların murisinin aynı olup olmadığnı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğini, veraset ilamının sonuçlamadığını eksik inceleme ile karar verildiğini beyan ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili vekalet ücreti nedeni ile istinaf talebinde bulunmuştur....

            hususunda dilekçe yazdığını ve Nüfus Müdürlüğü'nün de Cüceli Mahallesi nüfusuna kayıtlı aynı isim soyisimde 1960 doğumlu birisinin olmadığına ilişkin cevap verdiğini, ayrıca davacının 1994 tarihinde Toprak Mahsulleri Ofisi’ne buğday gönderdiğine dair ve 1960 doğumlu davacıyla aynı isim soyismi taşıyan başka birisinin olmadığına dair ilgili mahalle muhtarlığından da tutanak aldığını, davaya konu tevkifat kesintisinin, prim hesabına aktarılması gereken kişinin davacı olduğunun ve söz konusu karışıklığın Toprak Mahsulleri Ofisi'yle SGK arasındaki bilgi alışverişinden kaynaklandığının tespitinin yapılmasını talep etmiştir....

            A.Ş ile ...Tel Ve Tel Ür Demir Çelik Mam İnş Ve Mak İml San Ve Tic A.Ş arasında organik bağ olduğunu savunmuşsa da Mahkememizce Dörtyol Sanayi ve Ticaret Odası kayıtları incelendiğine Abdullah Bozatlı isimli gerçek kişinin her iki şirkette ortak olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının ...şirketi tarafından bildirilen çalışması olmaması, her şirketin ayrı tüzel kişi ve sorumluluk alanı olduğu organik bağ oluşumunda tek bir şirket ortağının aynı olması hususunun yeterli olamayacağı kanaati ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Davalı tarafa husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği uyuşmazlık konusudur. Mahkemece şirketler arasında Abdullah Bozatlı kişinin ortaklığı dışında organik bağ bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir....

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 24/04/2014- 2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının 268.000,00 TL ile sınırlı ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olunduğunu, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu