Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un gerçek anne ve babasının .... olduğunun tespiti ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıların murisi ... kızı olarak nüfusta kayıtlı ....'ın .... kızı olduğunun tespiti ile gerçek anne ve babası nüfusuna kaydedilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

    A.Ş ile ...Tel Ve Tel Ür Demir Çelik Mam İnş Ve Mak İml San Ve Tic A.Ş arasında organik bağ olduğunu savunmuşsa da Mahkememizce Dörtyol Sanayi ve Ticaret Odası kayıtları incelendiğine Abdullah Bozatlı isimli gerçek kişinin her iki şirkette ortak olarak kayıtlı bulunduğu anlaşılmıştır. Davacının ...şirketi tarafından bildirilen çalışması olmaması, her şirketin ayrı tüzel kişi ve sorumluluk alanı olduğu organik bağ oluşumunda tek bir şirket ortağının aynı olması hususunun yeterli olamayacağı kanaati ile davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyiz: Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Gerekçe: Davalı tarafa husumet yöneltilip yöneltilmeyeceği uyuşmazlık konusudur. Mahkemece şirketler arasında Abdullah Bozatlı kişinin ortaklığı dışında organik bağ bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilmiştir....

      Kadastro Kanunu'nun 14 ve 15. maddelerinde tapuya kayıtlı olmayan taşınmazlar hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği, taksim ve kısmi iktisap kurumlarına yer verilerek bu taşınmazların hukuki durumlarının tespiti ve tapuya kaydedilmeleri sağlanmıştır. 15. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun “Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tespiti” başlıklı 14. maddesinde; “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir…" düzenlemesine yer verilmiştir. 16....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 24/04/2014- 2015 tarihleri arasında ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatlarının 268.000,00 TL ile sınırlı ve sigortalının kusuru oranında sorumlu olunduğunu, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....

        DELİLLER: Tapu kayıtları ve dayanakları, nüfus kayıtları, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı, GEREKÇE: HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Dava, kayıt kayıt maliki ile davacılar murisinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Davacı Melikgazi ilçesi, Tapu Müdürlüğünün 1303 ada 6 parsel sayılı taşınmaz maliki T6: Nuh oğlu'nun, murisleri kimlik numaralı, 01/05/1953 tarihinde vefat eden Nuh ve Medine oğlu T6 ile aynı kişiler olduğunun tespitini talep etmektedir. Mahkemenin davanın reddine ilişkin önceki kararı Dairemizin 11.03.2021 gün ve 2021/189 E. 2021/244 karar sayılı ilamıyla "1- Tapu maliki ile davacılar murisi "Nuh oğlu T6" ortak ismine sahiptirler....

        Aynı maddenin 4127 Sayılı Yasa ile değişik dördüncü fıkrası ise; “yararlanacak kişilerin hak sahibi olabilmesi için; a) Orman köyü nüfusuna kayıtlı olması ve 4127 Sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten geriye yönelik en az 5 yıl müddetle o yerde ikamet etmesi gerekir. b) Aynı maddenin değişik altıncı fıkrasında da; “o köyde ikamet etmese bile 31.12.1981 tarihinden itibaren orman köyü nüfusuna kayıtlı olan kişinin de hak sahibi olacağı” öngörülmüştür. Bu yasal düzenlemeler karşısında somut olaya bakıldığında; Dosya içinde bulunan vekaletname örneklerinden davacıların ve miras bırakanlarının, taşınmazın bulunduğu köy nüfusuna kayıtlı olmadıkları anlaşılmaktadır. 2924 Sayılı Yasanın 11/4. maddesi açıkça “hak sahibi olabilecek kişinin orman köyü nüfusuna kayıtlı olmasını” emretmiştir....

          nun ... ve ... kızı ... olduğunun tespitini istemiş; mahkemece, davanın, davacının Türk Vatandaşı olduğunun tespiti talebine ilişkin olduğu, öncelikli olarak bir davanın dinlenebilmesinin dava şartının varlığına bağlı olduğu, davacının talebinin değerlendirilmesinde ise davacının Türk vatandaşı olduğu ve yine Türk Vatandaşı olduğunun tespitini talep ettiği anlaşılmakla var olan bir şeyin tespiti talebinde hukuki yarar olmadığından, davacının davasının dinlenilme imkanı bulunmadığı gerekçesi ile HMK'nın 114/1-h maddesi uyarınca hukuki yarar olmadığından HMK'nın 115/2 maddesi uyarınca da davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacının Suriye Uyruklu ... olduğu, Türkiye nüfus kayıtlarında ise ... ve ... kızı 01.01.1944 doğumlu ...'in adı ile kayıtlı bulunduğu, ...'in 01.11.1974 tarihinde ... ile evlendiği ve çocuklarının olduğu anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına ve davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava; İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Mahkemece hükmüne uyulan Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2018 tarih, 2015/15881 Esas ve 2018/12357 Karar sayılı bozma ilamında; "dava konusu 1089 parselin 10.10.2012 tarihindeki ilk satışında taşınmazın tapudaki satış bedeli ile gerçek değeri arasında bir misli farkın olduğu gibi, borçlu ve davalı üçüncü kişi aynı yer nüfusuna kayıtlı olup aynı yerde mukim olduklarından İİK'nun 278/3-2 ve 280.maddeleri gereğince, 01.012.2013 tarihli satışta davalı dördüncü kişi ...'...

              Mahkemece açıklanan yasal hükümler gereğince, tarafların yabancılar kütüğünde kayıtlı olup olmadıkları, kayıtlı iseler aralarında "eş bağı" kurulup kurulmadığının Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü (Yabancılar Kütüğünden) sorulup tespiti, yabancılar kütüğünde kayıtları yok ise veya kayıtlar arasında eş bağı kurulmamış ise tarafların dava tarihinde ve halen evli olup olmadıklarının Dış İşleri Bakanlığı aracılığıyla tabiyetinde oldukları Irak'ın Türkiyedeki temsilciliklerinden ve Göç İdaresi Genel Müdürlüğünden sorulması gerekirken evli olduklarına ilişkin belgeyi sunma yükümlülüğünün davacıya yüklenilerek davacının evliliklerine ilişkin belgeyi sunmadığı gerekçesiyle davanın reddi doğru olmamıştır. Açıklanan sebeple ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki karar tesis edilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- ANKARA 8....

              in aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının .... paragrafının .... satırındaki "..." sözcüğünden sonrasının metinden çıkarılarak onun yerine "....'ın evlenerek... İli ... İlçesi .... Köyü Cilt:..., Hane:..., BSN:... numaraya gittiğinin ve o hanede ... ... ile evli kişi olduğunun tespitine" ibaresi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, ........2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu