Belediyesi adına tapuda kayıtlı olduğu, imar-ıslah çalışmaları sırasında Hazine payına karşılık yararına 7.883.100 TL bedel takdir edilerek ipotek tesis edildiği görülmektedir. Davacılar çekişme konusu taşınmazı 23.08.1993 tarihinde ipotekle yükümlü olarak satın almışlar, ancak davada dayandıkları 20.01.1993 tarihli 7.883.100 TL’lık ödeme makbuzu ile ödemeyi lehine ipotek tesis edilen Hazineye değil İmar Fonu hesabına yatırmışlardır. Gerçekten, ipotekle teminat altına alınan alacağın ödenmesi halinde ipotek borçlusu taşınmaz kaydındaki ipotek şerhinin terkinini (kaldırılmasını) isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta ipotekle teminat altına alınan alacağın alacaklısı ise davalı Hazinedir. Borcun ifa edilmiş sayılması ve sonuçta borçlunun borcundan kurtulabilmesi için kural olarak ifanın davalı Hazineye veya Hazine adına kanun ya da yönetmelikle ifayı kabule yetkili kişiler ya da Hazineyi temsil edebilecek olanlara yapılması gerekir....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Burada belirtilmesi gereken önemli sorun, ipoteğin çerçevesini ipotek akit tablosunun tayin edeceğidir....
Davalı vekili, lehine ipotek verilen ...’nun müvekkili banka şubesine Kooperatif Kredileri Sözleşmesinden doğan ve borçlular ile müşterek borçlu ve müşterek müteselsil kefalet ve garanti şerhi sözleşmesi hükümleri gereğince borçlu olduğunu belirterek davanın reddi ile %40 tazminatın tahsilini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporuna göre davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, ipoteğin fekki için ipotek bedeli olan 3.000.00 TL'nin ödenmesi gerektiği, davacılar vekilince ipotek bedeli verilen süre içerisinde mahkeme veznesine depo edildiğinden davanın kabulüne, ipoteğin tapu kaydından terkinine, davacılar tarafından mahkeme veznesine yatırılan ipotek bedeli 3.000.00 TL’nin davalıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğin davalı bankanın doğmuş ve doğacak alacaklarının teminatı olarak tesis edildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek sözleşmesinin iptali ve ipotek şerhinin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin demans hastası olduğunu, işlem ve tasarruf ehliyetinin bulunmadığını, müvekkilinin davalı bankadan kim olduğunu henüz bilmedikleri üçüncü bir şahsın kullanacağı krediye karşılık taşınmazlarını ipotek verdiği yönünde konuşmalar yapıldığını, müvekkiline ait taşınmazların tapu kayıtlarını Tapu Sicil Müdürlüğü' nden aldıklarında gerçekten ipotek tesis edildiğinin anlaşıldığını, müvekkili hakkında ayrıca vasi tayini için yasal yollara başvuracaklarını belirterek, ipotek verilmesine dair borçlandırıcı işlemin iptaline ve ipotek şerhinin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin davacının yaptığı ve yapacak olduğu ticaretten doğmuş ve doğacak alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Bu haliyle ipotek bir teminat ipoteğidir. Teminatın üst sınırı ise, 10.000,00 TL’dir. Taşınmaz, bu miktar kadar alacaklının alacağının teminatını teşkil ettiğinden ve davacı tarafından ipotek sebebiyle borçlu olunmadığı ileri sürüldüğünden bu iddianın incelenmesi gerekir. Bütün bu açıklamaların sonucu doğrultusunda mahkemece, ipotek 10.000,00 TL için ve ...'...
İpotek alacaklısının mirasçıları, ipotek bedelinin güncelleştirilerek ödenmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek akit tablosunda kararlaştırılan vade geçtiğinden bahisle ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, ipotek alacaklısı mirasçılarından ... ve ... temyiz etmiştir. İncelenen 17.01.1975 tarihli akit tablosundan; ipoteğin Türk Medeni Kanununun 893.maddesinin 1.fıkrası gereğince, satıştan doğan alacağı için satılan taşınmaz üzerine satıcı tarafından tesis edildiği anlaşılmaktadır. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanununun 1027.maddesi gereğince ilgililerin yazılı rızaları olmadıkça tapu memurunun tapu sicilindeki yanlışlığı kendiliğinden terkini olanaksızdır. Tapu sicilindeki yanlışlık, anılan yasa kuralı gereğince ancak mahkeme kararıyla düzeltilebilir....
Mahkemece, ipoteğe konu borç nedeniyle ödeme yapan davacının ödediği miktarı lehine ipotek tesis olunan asıl borçlu olan davalı şirketten talep edebileceği, alacağın likit olduğu gerekçeleri ile davanın kabulü ile %20 oranında inkar tazminatının davalı şirketten tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen ipotek,taşınmaz mülkiyeti ile ilgili getirilmiş bir yükümlülüktür.Davacı ipotek kaydı bulunan taşınmazı dava dışı 3. şahıstan satın alarak malik olmuştur. İpoteğin kaldırılması nedeniyle ödediği bedeli davalı ipotek lehtarından isteyemez. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyecek şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26/04/2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi. .......
ye borçlarının teminatı olarak müvekkiline ait taşınmazın ipotek verildiğini ve müşterek ve müteselsil kefil olunduğunu, borç ödenmediği için girişilen ipotekli takip sonucu müvekkiline ait taşınmazın ihale sonucu satışının yapıldığını, ipotek ve kefalet limiti olan 110.000,00 TL kısmı asıl borçlu davalı şirketin borcu için ödendiğini, borcu ödeyen ipotek sahibinin alacaklıya halef olduğunu, müvekkili aynı zamanda ipotek akdi gereği kefil olduğu için halefiyet ilkesi gereği asıl borçluya rücu edebileceğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dayanak 25.09.2008 tarihli ve 4497 yevmiye numaralı ipotek, ipotek verenin (Nizamettin Karababa) adına kayıtlı taşınmazın 125.000.00 TL bedelle doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ve sözleşmelerden kaynaklanan asaleten ve kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarını da temin etmek üzere verilmiştir. Bu durumda anılan ipotek 30.07.2010 tarihli borçlusu ... Kimyevi A.Ş müşterek borçlu müteselsil kefili ipotek veren Nizamettin Karababa olan kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcuda kapsar. Bir başka anlatımla ipotek veren kefaletinden dolayı da ipotekle sorumludur. Taşınmazı devreden ipotek verenin asaleten imzaladığı kredi sözleşmesinden doğan borcu yanında kefaleten imzaladığı kredi sözleşmesindeki borç da ipotekle temin edildiğinden ve ipotekli taşınmazı satın alan şikayetçi de halefiyet nedeniyle sorumlu olduğundan bu şekilde yapılan tüm borçlanmalar son bulmadıkça takibin iptal edilmesi doğru değildir....
Derece ipotek alacaklısı müvekkili ... Ltd.Şti.ne ihale edildiğini, İstanbul 10. İcra Müdürlüğünce düzenenlenen 22.06.2015 tarihli sıra cetvelinde 1. derece ipotek alacaklısına 1.180.000,00 TL. limit kapsamında para ayrıldığını, tapu satım harcı, tellaliye, emlak borcu ve satış masraflarının ipotek limiti içinde olduğu dikkate alınmadan davalı ipotek alacaklısına daha fazla ödeme yapıldığını 2. derece ipotek alacaklısı müvekkili şirketin zarara uğratıldığını ileri sürerek sıra cetvelinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....