Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek hakkı sahibinin terkine muvafakat borcu olmasına rağmen, yazılı terkine muvafakat beyanında bulunmaktan kaçınırsa, taşınmaz maliki, mahkemeye başvurarak ipoteğin fekkine ilişkin alacağı ilamla tapu memurundan terkini talep edebileceği gibi İİK'nun 153. maddesi koşullarında da icra dairesinden terkin talebinde bulunabilir. Somut olayda, ipotek akit tablosu incelendiğinde; alacağın 70.000,00 TL, tarihin .../07/1976 ve ... yıl vade ile ... nci sıradan ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Akit tablosu incelendiğinde davacı ... ile davalıların murisi Nejdet Uysal'ın ipotek borçlusu dava dışı ......r'in ise ipotek alacaklısı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde ........... Sulh ......

    den 14.520 TL bedel ile satın alarak 4.520 TL peşin ödediğini bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğe bedelin ödendiğini ancak ipoteğin fekkedilmediğini ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemişlerdir. Davalılar, taşınmazda kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedeli ödenmediği için fekkedilmediğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Birleştirilen davada davacılar ... ve arkadaşları, murisleri ...'in maliki olduğu 11 sayılı parseli davalılar ... ve arkadaşlarının murisi ...'a 27.04.1970 tarihinde 14.520 TL bedel ile satarak 4.520 TL peşin aldığını bakiye bedel için taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipoteğin rayiç değere uyarlanması gerektiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin şimdilik 100.000 TL'ye yükseltilmesini istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....

      nün 2013/51 Talimat sayılı icra takip dosyasında satış işlemlerine başlandığı, taşınmazın tapu kaydında..... lehine 11.07.2012 tarihli 200.000 TL bedelli ipotek bulunması nedeni ile ipotek alacaklısı kooperatiften ipoteğin devam edip etmediği sorulduğunda, kooperatifin bila tarihli cevabi yazısı ile ipoteğin devam ettiği ve alacağın 67.000 TL olduğunun bildirildiği, 18.11.2013 tarihinde yapılan 1. açık artırmada borçluya ait taşınmazın 111.500,00 TL bedelle alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildiği, satış tarihinden sonra icra müdürlüğünce ipotek alacaklısı kooperatiften ihale tarihi olan 18.11.2013 tarihi itibariyle taşınmazın ipotek borcunun bildirilmesi istendiğinde, kooperatifin 27.03.2014 tarihli cevabi yazısı ile ipotek borcundan dolayı 111.500,00 TL borç bulunduğunun bildirildiği, bunun üzerine icra müdürlüğünün şikayete konu 01.04.2014 tarihli kararı ile; “ihale alıcısı tarafından ipotek alacağı ödendiğinde tescil işlemi yapılmasına, aksi halde taşınmazın tescilinin ipotek ile...

        İpotek veren üçüncü kişinin somut olayda takip borcuna itiraz hakkı yok ise de, borcun ödendiği veya ertelendiği itirazları yanında takibe karşı şikayet hakkı vardır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının hükmü ile gerekçe arasında çelişki olduğunu, gerekçede davacının 1.540.000,00 TL ipotek limiti ile sorumlu olduğu belirtilmesine karşı kararda 460.000,00 TL ile sorumlu olduğunun yazıldığını, takip talebinde ipotek bedeli ile sınırlı olarak tahsili talebi olduğunun yazıldığını, ayrıca ipotekli taşınmaz bilgileri ile ipotek bedelinin belirtildiğini, takip uyap sistemi üzerinde açıldığından ve karakter sınırlaması olması sebebi ile tüm ipotek bedellerinin yazılamadığını ancak ipotek resmi senedinde ipotek bedellerinin belirli olduğunu, ipotek maliki davacı hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, icranın geri bırakılmasının yasal koşullarının oluşmadığını bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

          GEREKÇE: Davacı yan,davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine dayanak ipotek aktinde muvafakatinin bulunmadığını, ipoteğin geçersiz olduğunu iddia etmiş, davalı banka ise ipotekli taşınmazın aile konutu olmadığını, ipotek tesisi için eş rızasının aranmadığını savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda aile konutu olmayan taşınmaz üzerinde ipotek tesisi sırasında eş rızasının aranmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ... adına kayıtlı İst.Üsküdar İlçesi ... Mah. ... Ada ... parsel sayılı taşınmazda yer alan ... ve ... nolu daireler üzerinde 31/12/2015 tarihinde davalı banka lehine davalı ...Ltd Şti şirketinin borçlarının teminatını oluşturmak üzere 500.000-TL limit ile ipotek tesis edildiği, ipotek akit tablosunda eş rızasının bulunmadığı dosya içeriğiyle sabittir. İstanbul ......

            nin davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olmak üzere 500.000,00 TL limitle, ikinci derecede fekki bankadan bildirilinceye kadar süresiz olarak davalı ... adına kayıtlı bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiği, kefalet şahsî teminata ilişkin iken ipoteğin taşınmazın aynının güvence verilmesine yönelik olduğu, ipotek tesisinde eş rızasının gerekmediği, 6098 sayılı Kanun’un 603 üncü maddesinin şahsî teminatlara ilişkin düzenleme olduğu, ayni teminat olan ipotek tesisi sırasında uygulanamayacağı, davaya konu ipotek tesis işleminin 4721 sayılı Kanun’un 881 ve devamı maddeleri gereğince tesis edildiği, 4721 sayılı Kanun’da ipotek işlemi sırasında eş rızasının alınacağına ilişkin herhangi bir düzenleme bulunmadığı, davacının dava konusu bağımsız bölümün aile konutu olduğunu iddia ve ispat etmediği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

              Zira, kesin borç ipoteğinde ipotek akit tablosunda belirtilen ana alacaktan başka TMK.nun 875. maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer'ileri de teminat kapsamına girmektedir. Üst sınır ipoteğindeki bu ana ilke başlangıçta belirli olmayan bir borca giren ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettiren borçlu veya borçlu lehine ipotek veren üçüncü kişiler bakımından önem taşıdığı gibi tapu sicilinde kayıtlı ipotek limitine itibar ederek aynı taşınmazda alacakları için ipotek tesis ettirecek üçüncü kişiler yönünden de tapu sicilindeki kayda itibar edilmesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. (YHGK’nun 24.05.1989 gün ve 1989/11-294., 1989/378 K. sayılı ilamında aynı hususlar vurgulanmıştır.)...

                İpotek alacaklısı tarafından ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz edilmesi durumunda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki İİK'nun 153. maddesi kapsamında istenemez. Zira anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir. Ne var ki icra dosyasında İİK'nun 153. maddesinde belirtilen prosedürün işletilmediği 14.07.2020 tarihli tebligat öncesinde yapılan işlemlerden (kıymet takdiri de dahil olmak üzere) ipotek alacaklısının haberdar edilmediği, bu haliyle ipotek alacaklısına icra müdürlüğü nezdinde itirazlarını sunma olanağının sağlanmadığı dosya kapsamıyla sabit görülmüştür....

                Şti'nin kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak davalı ... lehine ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle davalı tarafından Kocaeli 3. İcra Dairesi'nin 2017/6187 Esas sayılı icra dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine geçildiğini, ipotek verilirken tapu kaydında taşınmazların arsa vasfında olduğunun görüldüğünü, arsa olarak ipotek tesisi yapıldığını, ...'ün bilgisi olmadığı iddiası gerçek olmamakla beraber haberi olmasına gerek olmadığını, davacı tarafça ipotek takibi başlatıldığında ... parsel sayılı taşınmazın aile konutu olduğunu, ipotek tesisinden ...'...

                  UYAP Entegrasyonu