Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; T7 adına kayıtlı bulunan Adana İli, Karataş İlçesi, Helvacı Mh., 130/2 Ada/Parsel numaralı taşınmaz üzerinde 01/12/1956 tarih ve 26 yevmiye ile Ahmet Mithat Şeref lehine 2.500,00 TL değerinde tesis edilmiş bir ipotek mevcut olduğunu, ipotek hakkı sahibi Ahmet Mithat Şeref'in 08.01.1999 tarihinde vefat etmiş olup ipotek hakkının mirasçılarına intikal ettiğini, T2 T3 T4 T5 ve T1 tapu kayında söz konusu taşınmaz üzerinde ipotek hakkı sahibi olarak güründüklerini, eski malik Hüseyin Avni Yüce'nin, 30/05/2016 tarihinde Karataş İcra Hukuk Mahkemesinde 2016/12 E--2017/50K. numaralı İpoteğin Kaldırılması davası açmış olup güncel değerleri yansıtmayan ipotek bedelini icra dairesine depo ettiğini, bu konuya ilişkin itirazları dava sırasında da belirttiklrini, ipotek bedelinin güncel değeri yansıtmadığını ve güncel değerin hesaplanarak ipoteğin bu değer üzerinden...

Ancak, davacı vekilince ipotek limitinin aşıldığı da iddia edilmektedir.İleride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen ve MK.nun 851 ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosunda limitle sınırlanabilir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, ipotek veren-borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Somut olayda; 26.03.2015 tarih ve 808 yevmiye nolu ipotek tesisine ilişkin resmi senet incelendiğinde, ipoteğin limit ipoteği olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre ipotek veren olan şikayetçinin sorumluluğu, ipotek akit tablosunda belirtilen 285.000,00 TL ile sınırlıdır....

eden ve temlik alanı davalı göstermek zorunda kaldığını, ipotek işlemlerinin iptalleri ile kaldırılmasını, yargılama sonuna kadar ipotek işlemlerinin temlik ve paraya çevrilme işlemlerinin önlenmesi için İhtiyati Tedbir konulmasını talep ve dava etmiştir....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2019 NUMARASI : 2018/639 ESAS, 2019/548 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Samsun 1....

in kredi sözleşmelerinden doğmuş ve doğacak her türlü asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak davacının taşınmazını davalı banka lehine ipotek ettiği, 17.08.2006 tarihli ipotek akit tablosuyla 55.000 TL olan ipotek limitinin 30.000 TL artırılarak 85.000 TL'ye çıkarıldığı ve davacının da bu akit tablosunu okuyup imzasıyla onayladığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava dışı borçlunun kullandığı kredilerden herhangi birinin ödenmiş olması, ipoteğin teminatını sona erdiğini göstermez, dava dışı M... S...'in diğer kredi sözleşmelerinden dolayı asıl veya müşterek müteselsil kefil olarak borçları devam ettiği müddetçe ipoteğin teminat olma vasfı ipotek limiti ile sınırlı olarak devam eder. Bu durumda mahkemece davalı bankanın halen dava dışı M… ….. S… …..'...

    Kabule göre de; 16.06.1989 tarihli ipotek akit tablosunda aynen “…10.000.000 TL’si karşılığında bilafaiz ve on ay vade ile kanuni derecede … ipotek suretiyle rehin edildiği” sözleri bulunmaktadır. Bunun anlamı, lehine ipotek tesis edilen kişilerin on ay süreyle faiz isteyemeyecekleri ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ipotek borçlusu aleyhine takip yapılmayacağıdır. İpoteğin kurulduğu 16.06.1989 tarihinden sonra lehlerine ipotek tesis edilen kişiler faize hak kazanır. İpotek, ana para dışında faizi de teminat altına alındığından, mahkemece sadece 10 TL’den ibaret ana paranın depo edilmesi suretiyle ipoteğin terkini de doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 16.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İpotek, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla birlikte doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak için kurulabilir (TMK.m.881). Mevcut alacakları teminat altına almak için kurulan ipotek, anapara ipoteğidir. İlerde doğacak veya doğması muhtemel alacaklar için kurulacak ipotek ise üst sınır (azami meblağ) ipoteğidir. Eğer mevcut bir alacak için ipotek kurulmuşsa, alacağın geçerli olması gerekir. Zira, ipotekle alacak arasında çok sıkı bir birliktelik vardır. Alacak varsa ipotek kabul edilir. Ancak alacak doğmamışsa, hukuki nedeni dolayısıyla batılsa (BK.m.19/2, 20/1), ipotek tescil edilse bile hüküm ifade etmez ve rehinli alacaklıya icra takibi yoluyla alacağını elde etme yetkisi vermez. Vurgulanması gereken diğer bir hususta, ipoteğin tescilinin tarafları bağlayacağıdır. Fakat söylendiği üzere ipotek, rehnin temin ettiği alacağın varlığı yönünden bir karine ya da delil oluşturmaz....

        Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Diğer taraftan taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Somut olaya gelince; az yukarıda vurgulandığı üzere 22.03.1965 tarihli ipotek yazısı 50.000 TL sınırlı üst sınır ipoteğidir. Taraflar arasında ipotek alacaklısının davacı hakkında icra takibi yaptığı ve bu takiple davacının temerrüde düşürüldüğü iddiası da bulunmamaktadır. borcun sınırı 50.000 TL olduğundan davalıya ödenmek üzere ipotek miktarının güncelleştirilmiş değil bugünkü para değeri karşılığı depo edilmek suretiyle istemin hüküm altına alınması gerekirken yeri olmadığı halde güncelleme yapılarak tarafların iradesinin aksine ipotek miktarının 58.210.22 TL olarak kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır....

          Şti. arasında kredi sözleşmesi imzalanmış, davalı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davacı banka lehine ipotek tesis ettirmiştir. İpotek akit tablosunda ipotek verenin ipotek limiti kadar müşterek borçlu ve kefil olduğu belirtilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 21/son maddesine göre sözleşmenin niteliğine ve özelliğine yabancı olan genel işlem koşulları yazılmamış sayılır. İpotek akit tablosunda ipotek verenin ayrıca müteselsil kefil olduğuna ilişkin kayıt ipotek sözleşmesinin niteliğine ve özelliğine uygun değildir. Ancak ipotek 26.03.2008 tarihinde tesis edilmiş olup tesis edildiği tarih itibariyle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu yürürlükte değildir. 6101 sayılı Yürürlük Kanunun 1. maddesi ve 7. maddesinin olayda uygulanma yeri bulunmadığından davacı bankanın ipotek akit tablosunda ipotek limiti kadar müteselsil kefil olduğu belirtilen davalı aleyhine takip tarihinde yürürlükte bulunan hükümlere göre takip yapabilir....

            Belediyesine ipotek bedelini alması konusunda davette bulunduğunu, 5747 sayılı Kanunun 1. maddesinin 26. fıkrası gereğince taraf sıfatının ......

              UYAP Entegrasyonu