Hukuk Dairesinin 12.03.2018 tarih ve 2018/1384 esas 2018/2349 karar sayılı içtihadında"...husumete izin kararı alınmadan açılan davalarda eksikliğin ikmal edilerek davaya devam edilmesi gerektiği, aksi durumda yargılamaya devam edilerek uyuşmazlığın sonuçlandırılmasının kanuna aykırı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda söz konusu eksiklik HMK nun 114/1- d maddesi kapsamında dava ehliyeti ile ilgili bir dava şartı olup aynı yasanın 115/2 maddesi lafzına göre giderilmesi mümkündür..." açıklanmıştır....
Buna göre; öncelikle kadının yatarak tedavi gördüğü hastahaneden tedavi evrakları getirtilerek yapılacak inceleme sonucunda Türk Medeni Kanununun 405. ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 56. maddesi uyarınca; davalı kadının vesayet altına alınmasının gerekip gerekmediğin araştırılması ve bu hususun bir ön sorun sayılarak sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi, kısıtlanması durumunda vekilin vekillik görevi sona ereceğinden davaya devam etmek ister ise vesayeten vekalet ve husumete izin kararı sunması için süre verilmesi, devam etmek istememesi yada eksiklerin verilen sürede giderilmemesi durumunda atanacak vasiye davaya devam ve husumete izin kararı sunumu hususlarında süre verilip sonucuna göre işlem yapılması gerekmektedir. Öncelikle bu şekilde araştırma yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra sonucuna göre davacı-karşı davalının velayet görevini yerine getirip getiremeyeceği ve kişisel ilişki düzenlemesine ilişkin rapor alınmadan karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İlk derece mahkemesince, davacının ceza evinde bulunması nedeni ile davacıya hükümlülük nedeni ile vasi atanıp atanmadığının ceza evi müdürlüğünden sorulması, vasi atandığının tespiti halinde vasiye dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir davetiye çıkartılarak davayı takip edip etmeyeceğinin sorulması, vasi tarafından davanın takip edileceğinin bildirilmesi halinde vesayet makamından husumete izin kararı alınması için süre verilmesi, husumete izin verildikten sonra yargılamaya devam edilmesi, hüküm özlü olarak ceza evinde bulunan davacıya henüz vasi tayin edilmemiş ise vekili huzurunda davanın görülüp sonuçlandırılması gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamıştır....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan, davacılardan ...’ın kısıtlandığı, davacı adına vasi ... tarafından vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak vesayet makamından alınmış husumete izin kararının dosya içerisinde bulunmadığı görülmektedir. Hal böyle olunca, TMK'nın 462. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediğinin saptanması, diğer davalılar yönünden davaya devam edileceği açık olduğu gözetilerek davaya devam edilerek işin esasına girilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 03.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....