Bu bakımdan Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesi uyarınca husumete izin kararı alınmadan yargılamaya devamla hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun aksi yönde oluşan görüşüne iştirak etmiyoruz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili dava dilekçesinde, husumete izin istemiştir. Mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece 06.06.2014 tarihli dosya gönderme formunda temyiz eden davacının (kayyımın) temyiz harcından muaf olduğu işaretlenmiş olup, temyiz harç makbuzunun dosya içerisinde bulunmadığı anlaşılmakla, 3561 sayılı Kanunu'nun 2/4. maddesinde kayyımlıkla ilgili işlemler, her türlü vergi, resim, harç, katkı payı gibi mali yükümlülüklerden müstesnadır hükmü yer almakta ise de madde de yer alan harçlardan müstesna olunan haller kapsamına yargı harçlarının dahil olduğuna dair açık bir hüküm bulunmadığından (Y.H.G.K.'...
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “vasiye husumete izin kararı alması bakımından olanak tanınması, ondan sonra işin esasına girilip bir hüküm tesisi gerekirken anılan hususun göz ardı edilerek yazılı olduğu üzere hüküm tesisinin isabetsiz olduğu” hususuna değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında belirtilen eksikliğin giderildiği, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j....
Dosya kapsamına göre, davacının davalı Tedaş’a bağlı işyerinde, elektrik teknikeri olarak hizmet alım sözleşmesi yüklenicisi olan, değişen şirketlerin işçisi olarak çalıştığı, çalışmasının geçtiği işveren şirketler ile davalı arasında 4857 sayılı Kanun'un 2/6. maddesi uyarınca, asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu sabit olup davalı Tedaş’ın husumete ilişkin itirazı yerinde görülmemiştir. Davalı Tedaş vekili belirli süreli iş sözleşmelerinde kıdem, ihbar ve ücretli izin talep hakkı bulunmadığını ileri sürmüş ise de davacının belirli süreli iş akdi ile çalıştığına dair dosyaya iş sözleşmesi sunulmamıştır. Ayrıca davacının yaptığı iş belirli süreli iş sözleşmesine konu olabilecek bir iş olmadığından davalı Tedaş vekilinin bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir....
Bahsi geçen davada iş bu davanın davacısı Ayşe Kılıç'ı temsilen vasi Fatma Kılıç'a husumete izin kararı verildiği anlaşıldığını, Samsun 2. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından verilen husumete izin karar tarihinin 04/01/2021 tarihi olarak belirtildiği açıkça yazdığını, keşif günü ise Covid-19 tedbirleri ve Samsun 2....
Yukarıda belirtilen ve dosyada mevcut bulunan sağlık kurulu raporlarında, davacının rahatsızlığının “bipolar affektif bozukluğu” olduğunun belirtilmesi karşısında; eldeki davada, Türk Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, isabetsizdir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm sair temyiz itirazları incelenmeksizin bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
tarafından düzenlenen vekâletname dosya içerisine sunulduğu halde, vesayet makamının davaya ve husumete izin verdiğine dair bir kararının dosyada bulunmadığı, yargılama sırasında davacılardan ... ile ... ’in reşit oldukları görülmekle, ... ile ... üzerindeki vesayetin ’ TMK’nun 470. maddesi gereğince kendiliğinden sona ereceği de göz önüne alınarak, vesayetleri devam eden küçükler ... ile ... bakımından dava açılmasına ve açılmış bulunan davanın sürdürülmesine izin verilmesine ilişkin olarak vesayet makamından alınan kararın, dosyaya getirtildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/12/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
nun kısıtlanmasına karar verilmesi halinde Türk Medeni Kanununun 462/8 maddesi uyarınca vasiye dava açma hususunda izin alınması için mehil verilmesi, husumete izin kararı verilmesi halinde Türk Medeni Kanununun 463/5 maddesi uyarınca denetim makamından da izin alınması gerekmektedir. Mahkemece bu hususun gözardı edilerek davacılardan ... yönünden mirasın hükmen reddine karar verilmesi, doğru görülmemiş bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre; Mirasçılar murislerinin vefatı nedeniyle 06.03.2007 tarihinde... Vergi Dairesi Müdürlüğüne verdikleri veraset ve intikal beyannamesinde, murislerinin... ... Bankasında 1479.24 TL parası olduğunu beyan etmişlerdir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince yapılan yargılama toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda kıdem tazminatının, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram genel tatil ücret alacağının, asgari geçim indiriminin kabulüne, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....
Davalı hüküm altına alınan 7 günlük yıllık izin alacağının kullandırıldığını veya karşılığının ödendiğini ispat edememiştir. Davacı hüküm altına alınan yıllık izin alacağına hak kazanmıştır. Davalının yıllık izin alacağına yönelik istinaf talebi yerinde değildir. Davacı dava dilekçesinde haftanın 5 günü 08:00- 17:00 saatleri arasında çalıştığını beyan etmiştir. Ayrıca zaman zaman nöbet tutarak haftanın 6 günü çalıştığını beyan ederek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı vekilinin talebinde belirttiği saatler dikkate alındığında davacının fazla mesai yapmadığı anlaşılmaktadır. Tanıkların beyanlarından da davacının nöbetçi kaldığı günler somut olarak belirlenememektedir. Bu durumda davacı fazla mesai yaptığını ispat edememiştir. Fazla mesai alacağı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü hatalıdır. Davalı vekilinin fazla mesai alacağına yönelik istinaf talebi yerindedir....