Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kural olarak yıllık ücretli izin kullandırıldığının ispatı işverene düştüğü gibi bu hususun ancak izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlanması gerektiği, davalı tarafça bir kısım yıllık izin belgelerin sunulduğu, İş Kanunu madde 53’e göre “işyerinde işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin verileceği ve bu iznin hizmet süresine göre bir yıldan beş yıla kadar olanlara on dört günden az olmamak üzere, beş yıldan fazla on beş yıldan az olanlara yirmi günden az olmamak üzere izin sürelerinin bulunduğunun belirtildiği dikkate alındığında davacıların murisi işçinin davalı iş yerindeki toplam çalışması süresine göre bakiye 59 günlük izin hakkı bulunduğu anlaşılarak davalı vekilinin buna yönelik istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

Medeni Kanunun 462/8.maddesi uyarınca dava açmaya (husumete izin) izin kararının alınması gerekeceği hususlarının tartışılıp gereği yapılmaksızın, sürdürülen yargılama ile yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsizdir. Dairemizce, başkaca bir inceleme yapılmaksızın, açıklanan maddi ve hukuki esaslar göz önünde tutulmaksızın, yargılamanın sürdürülerek, davanın sonuçlandırılması, usul ve yasaya aykırı görülmüş olup, kararın bozulmasına karar verilmiştir. O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle kısıtlı ...’nin vasis...’un davadan haberdar edildiği, 11.04.2012 tarihinde husumete izin verildiği, bu tarihten sonra davanın, vasi tarafından takip edilmediği, davacı ...’ın davada Hukuk Muhakemeleri Kanunu 53.maddesi gereğince davada takip yetkisi olmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 6.20.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 20.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı,temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, ondan sonra dosyanın temyiz incelemesi için Daireye gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda değinilen eksikliklerin giderilmesi için dosyanın yerel MAHKEMEYE GÖNDERİLMESİNE 02/03/2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

        Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca...

          Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun 302/4. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip...

            Bu sebeple öncelikle vasinin, vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararını almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise direnme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması gereklidir. Bu eksikliklerin giderilmesinden sonra Yargıtay’a gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerekir. S O N U Ç : Yukarıda yazılı noksanlığın tamamlanması için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.05.2017 gününde oybirliği ile karar verildi....

              Bu sebeple davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/3. ve Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddeleri uyarınca...

                Dosya kapsamından, kısıtlının, Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 19/01/2007 tarih ve 2006/1068 Esas, 2007/56 Karar sayılı ilamı ile kısıtlandığı, Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi'nce vesayetin kaldırılmasına ilişkin bir karar verilmediği ve vesayet halinin dava tarihi itibarıyla devam ettiği, vesayet altındaki kişilerin yerleşim yerinin vesayet makamının bulunduğu yer olduğu, kısıtlı ya da velisinin yerleşim yeri değişikliğine izin talebi olmadığı anlaşılmakla, vesayet dosyasının takibinde ve taleple ile ilgili karar vermekte Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bartın Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 14/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yine davacının hak ettiği yıllık izin süresinin hizmet süresine göre tespit edilen izin süresinde hata bulunmadığı, kullanıldığı yada karşılığının ödendiğinin ispat yükü kendisinde olan davalı tarafça davacının yıllık izin ücreti alacağı bulunmadığı hususunun ispatlanamadığı ve yıllık izin ücreti alacağının hüküm altına alınmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan; davacı işyerinde fazla mesai yaptığını ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasını sürdürdüğünü husumetsiz davacı tanıklarının beyanları ile ispatlamıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu; dosya kapsamına, yasal düzenlemelere ve Yargıtay 'ın konuya ilişkin yerleşik uygulamalarına uygun düzenlenmiştir.Davalı vekilinin istinaf talebi sadece husumete ilişkin olup, işe iade kararı ile davalı kurumun asıl işveren olduğu hüküm altına alındığından istinaf talebinin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu