WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın verdiği vekaletname ile açıldığı, davacıların Vakıf ile soybağı kurulmasına dair dayandıkları mahkeme ilamlarının ise onaysız suret olduğu anlaşılmıştır. 1. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukukî işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Dava ehliyeti, taraf sıfatı ve kanunî temsil 6100 sayılı HMK'nin 114. maddesi uyarınca dava şartı olup aynı Kanunun 115/2. maddesi uyarınca da dava şartı eksikliğinin giderilmesi mümkündür. Buna göre vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilip verilmediğinin saptanması, verilmediyse husumete izin kararın alınmasının sağlanarak, karar suretinin, 2. a) ... 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1965/826 Esas 1966/514 Karar sayılı dosyası veya ilamın onaylı suretinin, b) ... 3....

    Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 18.06.2002 tarih ve 676-616 sayılı dosyasının veya onaylı suretinin temini ile ayrıca adı geçen bakımından eldeki davaya ilişkin olarak husumete izin kararı verilip verilmediğinin araştırılarak verilmişse husumete izin kararının onaylı suretinin dosyaya konulması, 3) Mahkemece verilen “dahili davalı ...’ın temyiz talebinin yasal süresinde yapılmamış olması sebebiyle reddine” ilişkin ek kararın adı geçene tebliğinin, vesayet altındaki Süreyya’ya yapılması nedeniyle usulüne uygun olmadığı gözetilerek, anılan ek kararın dahili davalı ...’ye usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi ve temyiz süresinin beklenilmesi, 4) Aralık 1928 tarih 24 sıra nolu, Aralık 1929 tarih 24 sıra nolu, Kasım 1964 tarih 35 ve 47 sıra nolu, Kasım 1954 tarih 16 sıra nolu, 18.11.1954 tarih ve 5 sıra nolu tapu kayıtlarının ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte getirtilmesi, 5) Yargılama sırasında davaya dahil edilen ancak karar başlığında gösterilmeyen dahili davalılar ..., .....

      ın vasi tayin edildiği, eldeki davada da vasi ... tarafından davacı ... adına vesayeten davacı vekiline vekaletname verildiği ve davanın bu şekilde açıldığı, ancak Dairece yapılan geri çevirme sonucu eldeki dava için vesayet makamından alınmış husumete izin kararının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, TMK.'nın 462/8. maddesi uyarınca eldeki dava için vesayet makamından "husumete izin" kararı alınması ve anılan usuli işlem tamamlandıktan sonra işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, bahsedilen husus gözardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.‘’gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde;muvazaa iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

        Erdoğan'ın vasi olarak atanmasına karar verildiği, vasiye verilmiş husumete izin kararının dosya arasında bulunmadığı, vesayet karar tarihinden; mahkemenin hükmünü verdiği tarihe kadar iki yıldan uzun bir süre geçtiği görülmekle; TMK 456. madde hükmü gereği vasiliğin devam edip etmediği, vesayet makamı tarafından verilmiş husumete izin kararı hususunda vesayet makamına yazı yazılarak temin edilmesi, 2-Yerel Mahkeme kararı, davacı ... ... vekili olarak Av....'e tebliğ edilmiş ise de; vesayet kararı devam ediyor ise, anılan vekilin davacı ... ... vasisi olduğuna dair dosyada vekaletnameye rastlanılmadığından belirtilen vekaletname eksikliğinin giderilmesi, bu mümkün olmadığı takdirde davacı ... ... vasisine gerekçeli kararın ve temyiz başvuru dilekçesinin usulen tebliğ ile temyiz süresinin beklenmesi, 3-Alınması gerekli karar ilam harcı miktarı hükmedilen miktarın binde 68,31 oranında olduğundan karar ilam harcı miktarı 9.081,96 TL'dir....

          İncelemeye konu somut davada davacı T1'ya alkol kullanım bozukluğu nedeni ile eşi Meral Başmaya'nın Kırklareli SHM.nin 2017/291 esas 2017/610 karar sayılı dosyası ile yasal danışman olarak atandığı, davanın da davacının yasal danışması olan eşi tarafından açıldığı, ancak dava açılırken ve yargılama sürecinde yasal danışmanı tarafından husumete izin kararının dosyaya sunulmadığı görülmüştür. Bu nedenle vasiye husumete izin belgesi alıp davaya devam edip etmeyeceği sorularak husumete izin belgesi varsa sunulması, yoksa alınması için vasiye imkan tanınarak sonucuna göre davaya devam edilmesi için kararın kaldırılması gerekir....

          Mahkemece, aylık 200 TL yardım nafakasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre; vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekir. Somut olayda, kısıtlı oğlu adına davacı dava açmış olup, dava açma konusunda sulh hakiminden izin alınıp alınmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dava ehliyeti dava şartlarından olup, mahkemece resen gözönünde bulundurulur. Mahkemece yapılacak iş; yasal temsilciye bu dosyada davacıyı temsil edebilmek için husumete izin kararını ibraz etmek üzere mehil vermek ve karar ibraz edildiğinde yargılamaya devam ederek oluşacak sonuca göre karar vermektir....

            Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesi gereğince vasinin dava açarken vesayet makamından izin alması gereklidir.Vesayet makamından husumete izin kararının alınıp alınmadığının tespit edilerek, alınmış ise evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine, GERİ ÇEVRİLMESİNE, 8.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              HMK’nın 352. md.si gereği kamu düzeninden yapılan istinaf incelemesinde incelemede; Davanın T3 Şenol tarafından açıldığı, ancak eldeki dava bakımından vasiye verilmiş bir husumete izin kararının dosyada bulunmadığı anlaşılmakla, TMK'nın 462/8. maddesi uyarınca vasiye vesayet makamınca bu dava için husumete izin verilip verilmediği tespit edilerek, var ise husumete izin kararının evrakına eklenmesi, aksi halde dava bakımından husumete izin konusunda gereğinin yapılması ve sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın eklenerek karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan, husumete izin kararın olumlu sonuçlanması durumunda 6100 S. HMK’nın 33. maddesi uyarınca, hâkimin bir davaya uygulanacak hukuku re’sen tespit görevi bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, maddi vakıaları dile getirmek tarafa, hukuki vasıflandırma ise hâkime ait bir görevdir....

              O halde, dava ehliyeti olmayan kısıtlı davacı tarafından açılan davada dava şartı eksikliğin tamamlanması mümkün olduğundan, vasisine tebligat yapılarak davada yer almasının sağlanması, vasi tarafından husumete izin kararı sunulduğu takdirde yargılamaya devamla sonucuna göre karar verilmesi, vasinin husumete izin kararını sunmadığı takdirde, mahkemece hükümlü-davacının taraf ehliyeti bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nın 114/1- d ve 115/2. maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usûlden reddine karar verilmesi gerekirken, usulü eksikliğin giderilmesi yönünde işlem yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/(1).a.4 maddesi gereğince kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              e vekâlet verildiği ve adı geçen avukatın hükmü temyiz etmiş bulunduğu, ancak vasi tayini ve husumete izin kararlarının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, varsa mağdureye ait vâsi tayini ve husumete izin kararlarının asıl ya da örneklerinin temin edilerek dosyaya eklenmesi, alınmamışsa bunların usulü dairesinde alınmaları sağlanarak dosyaya konulmasından sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu