Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Veraset ilamında kimin varis olacağı tespit edilecek olup bu husus hangi mirasçının bu davada husumete ehil olacağını da ortaya koyacaktır. Yerel Mahkemece veraset ilamının iptaline ilişkin yargılamaların bitmesi beklenip kimin husumete ehil olduğu tespit edilmeden işin esasına girilerek sonuca gidilmesi hatalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 14.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, aylık 200 TL yardım nafakasına karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 462/8. maddesine göre; vasinin vesayet altındaki kişi adına dava açıp takip edebilmesi (veya vesayeti altındaki kişiye karşı açılan davayı takip edebilmesi) için vasiye sulh hukuk mahkemesi tarafından izin (husumete izin) verilmiş olması gerekir. Somut olayda, kısıtlı oğlu adına davacı dava açmış olup, dava açma konusunda sulh hakiminden izin alınıp alınmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Dava ehliyeti dava şartlarından olup, mahkemece resen gözönünde bulundurulur. Mahkemece yapılacak iş; yasal temsilciye bu dosyada davacıyı temsil edebilmek için husumete izin kararını ibraz etmek üzere mehil vermek ve karar ibraz edildiğinde yargılamaya devam ederek oluşacak sonuca göre karar vermektir....
TMK'nın 462/1- 8 maddesine göre kısıtlı adına iş bu davanın açılabilmesi için vesayet makamından izin alınması gerekmekte olup, dosya içerisinde vesayet makamından alınan bir husumete izin kararı bulunmamaktadır. HMK'nın 54/1 maddesine göre dava açılırken husumete izin kararı ibrazı zorunluluğu bulunmaktadır. Husumete izin kararı sunulmadığı takdirde HMK'nın 54/2 maddesi gereğince vasiye kesin süre verilmelidir. Kesin süre içerisinde husumete izin kararı ibraz edilmediği ya da bu amaçla vesayet makamına başvurulmadığı takdirde HMK'nın 54/3 maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilecektir. Bu kapsamda, mahkemece öncelikle kısıtlama kararı veren Samandağ Sulh Hukuk Mahkemesi'nden davacının kısıtlılık kararının devam edip etmediği sorularak kısıtlılık kararı devam ediyor ise vasi T2 HMK'nın 54/2 maddesi uyarınca husumete izin kararı ibrazı için kesin süre verilmesi, HMK'nın 54/3 maddesindeki ihtaratın da yapılması gerekirken bu hususun yerine getirilmemesi isabetsizdir....
K A R A R 1-Mahkeme kararında ve dava dilekçesinde davalılardan ...’nin Vesayet altında olduğu, vasisinin de ... olduğu belirtilmiş olmasına rağmen adı geçen davacının vesayet altında alındığına ve vasiye husumete izin verildiğine dair karara dosya içerisinde rastlanılmamıştır. Vasilik kararının ve vasiye husumete izin verildiğine dair kararın eklenerek gönderilmesi gerekir. 2-Davalılar adına hükmü temyiz eden Avukat ... ’nın dosya içerisinde vekaletnamesine rastlanılmamıştır. Mevcut ise vekaletnamesinin eklenerek gönderilmesi, yok ise bu hususun tevsikinden sonra mahkeme kararının davalılar adına tebliğinden sonra soncuna göre işlem yapılmalıdır. 3-İncelenmesine gerek görülen taraflarla ilgili Zeytinburnu 2. İcra Müdürlüğünün 2006/1957 esas sayılı takip dosyasının eklenerek gönderilmesi gerekir....
e vekâlet verildiği ve adı geçen avukatın hükmü temyiz etmiş bulunduğu, ancak vasi tayini ve husumete izin kararlarının dosyada bulunmadığı anlaşıldığından, varsa mağdureye ait vâsi tayini ve husumete izin kararlarının asıl ya da örneklerinin temin edilerek dosyaya eklenmesi, alınmamışsa bunların usulü dairesinde alınmaları sağlanarak dosyaya konulmasından sonra incelenmek üzere gönderilmesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesi'nin 24.07.2013 tarih 2013/90 sayılı vesayete ilişkin şerh bulunmasına rağmen dosya içerisinde bahsedilen ilama rastlanılamamıştır. 1-Davacıya ait kesinleşmiş vesayet kararı örneğinin var ise ilgilisinden temin edilerek dosya arasına alınması, 2-4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi, 3- Davacının vasisinin tespiti ile gerekçeli kararın ilgili vasiye tebliğinin sağlanması, belirtilen eksiklikler giderildikten sonra gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 12.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Vasinin, vesayeti altındaki kişi adına dava açması için vesayet makamından "Dava açma izni" kararı alması zorunludur(TMK madde 462/8). Vesayet makamının iznine tabi olan işlem, izin alınmaksızın yapılırsa vasinin yaptığı bu muamele vesayet altındaki kişiyi bağlamaz(TMK madde 465). Vesayet makamı tarafından husumete izin için usulüne uygun verilmiş bir karar alınmadan vasi tarafından açılan davaya bakılamaz. Davacı vekili açmış olduğu bu dava ile davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulunmuştur. Murisin vefat ettiği ve geriye çocuklarının kaldığı nüfus kayıtlarıyla sabittir. Davacı asiller bu çocuklar olup vasinin vermiş olduğu vekaletname gereğince dava açılmıştır. Sulh hukuk mahkemesi dosyasının kararı ile davacı çocuklara vasi olarak atandığı ve aşamalarda vasilik kararının uzatıldığı belirgindir. Ancak yine dosyada yapılan incelemede vasiye husumet izni verildiğine dair vesayet makamına ait bir karar mevcut değildir....
Kararı ile TMK'nın 407. maddesi hükmü uyarınca kısıtlanarak kendisine Emine Kandemir vasi olarak atanmış olup bu kararda davacıya vasi olarak atanan kişiye husumete izin yönünden karar verilmediği görülmüştür. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 462/8.maddesi uyarınca acele hallerde vasinin geçici önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere vasinin dava açması için vesayet makamının izni gereklidir. Ne var ki, dosya içerisinde husumete izne ilişkin kararın olmadığı görülmüştür. Dava ve taraf ehliyeti dava şartlarından olup kamu düzenine ilişkindir. ( 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 114,115 ) Öyle ise husumete izin kararının dosyaya ibrazı gereklidir. Bu eksikliğin giderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 04.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....