Ancak adı geçen vasisine, vesayet makamı tarafından verilen husumete izin kararına dosyada rastlanmadığından, husumete izin kararı verilip verilmediği araştırılıp, verilmiş ise dosya arasına alındıktan, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12.01.2015 tarih ve 2014/78 Esas 2015/2 Karar sayılı ilamı ile asli müdahil ...’e davacı ...’in vasi tayin edildiği, Daire’nin 26.02.2020 tarihli eksiklik talep yazısı ile vesayet makamınca bu dava yönünden vasiye husumete izin kararı verilmediği anlaşılmakla, TMK’nın 462. maddesi uyarınca husumete izin kararı alınması için davacıya süre verilmesi, sonucunda alınacak olumlu veya olumsuz kararın evrakına eklenmesi, değinilen eksikliğin giderilip giderilmediğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenerek ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 16/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
-KARAR- Temyiz incelemesine esas olmak üzere, Davacı Hukuk Mahkemesi'nin 20.09.2006 tarihli 2006/202 Esas, 2006/293 sayılı kararı ile Türk Medeni Kanunu'nun 408. maddesi gereğince kısıtlanarak kendisine ...’ün vasi tayin edildiği, vasilik görevinin 20/09/2008 tarihi itibari ile sona erdiği saptanmış olup, vasilik süresinin yeniden uzatılıp uzatılmadığının, başka bir vasi atanmış ise kimin vasi olarak tayin edildiğinin araştırılması, ayrıca vasiye vesayet makamınca husumete izin verilip verilmediğinin tespiti ile vesayet ve husumete izin kararlarının evrakına eklenmesi ondan sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Davacının kısıtlı olduğu anlaşılmakla; 1- Davacıya ait kesinleşmiş vesayet kararı örneğinin ilgilisinden temin edilerek dosya arasına alınması, 2- 4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ve temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 02.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava dilekçesindeki açıklamalara ve dosya arasında bulunan tapu kaydına göre davanın kısıtlı ...’ü temsilen vasi ... tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı TMK.nun 462/8 uyarınca vasinin eldeki davayı açabilmesi için vesayet makamından husumete izin alması gerekli olup dosya arasında böyle bir belgeye rastlanmadığından husumete izin belgesinin ilgilisinden temini ile evraka eklenmesi ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Husumete izin verilmesi istemi hakkında, ...Sulh Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Talep, husumete izin verilmesi istemine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/177 E. - 361 K. sayılı dava dosyasının ve ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/404 E. sayılı dosyasının 14/04/2015 tarihli 4. duruşma zaptının tasdikli örneğinin istenmesi, ayrıca mahkemenin 4. duruşma ara kararı gereğince vasi tayinine ilişkin bir ihbarda bulunulup bulunulmadığının sorularak alınacak cevabi yazının dosya arasına konulması, dosyanın ondan sonra merci tayini incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 23/02/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ın dava konusu 285 ada 100 parsel sayılı taşınmazdaki payını hukuki ehliyetinin olmadığı bir dönemde satış yoluyla davalıya temlik ettiğini, banka hesaplarındaki hareketlilik ve bankadan yüklüce kredi çektiğini öğrenmeleri üzerine yaptıkları araştırmada temlikten haberdar olduklarını, vesayet altına alınması için dava açıldığını, ehliyetsizliğinden yararlanılarak, aldatılıp, korkutularak çekişmeli payın, üzerindeki evle birlikte bedelsiz devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile kısıtlı babası adına tescilini istemiş; yargılama sırasında davacı, babası ...’ye vasi olarak atanmış ve husumete izin kararı sunulmuş; yargılama sırasında 18.03.2012 tarihinde kısıtlı ...’nin ölümü üzerine mirasçısı ... davaya dahil edilmiş; mirasçısı ...’ın ise kısıtlandığının ve vasisinin davacı ... olduğunun anlaşılması karşısında bozma üzerine husumete izin kararı sunulmuştur....
Bilindiği üzere, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 448. maddesinde, vasinin, vesayet altındaki kişiyi bütün hukuki, işlemlerinde temsil edeceği; 462. maddesinin 8. bendinde de, vasinin, vesayet makamından izin almak koşuluyla kısıtlı adına dava açabileceği hususları düzenlenmiştir. Somut olaya gelince, Vesayet makamı tarafından vasiye ,tapu iptali tescil davası açmak üzere husumete izin kararı verildiği ancak bedel ıslahı yönünden yetki verilmediği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca, alacak talebinin tapu iptali tescil talebine göre daha az isteği kapsadığı gözetilerek, vasinin ıslah talebinin kısıtlının menfaatine uygun olup olmadığı yönünden tekrar vesayet makamından husumete izin kararı alınması ve husumete izin kararı verilmesi halinde davanın görülmesine devam edilmesi, husumete izin kararı verilmemesi halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru değildir....
Somut olaya gelince; dava tarihi itibariyle sağ olan ve henüz kısıtlı da olmayan davacı ... adına yasal temsilcisi olmayan kızı ... tarafından vasi adayı olarak eldeki davanın açılması üzerine mahkemece, davacının kısıtlanmasına yönelik ve kısıtlanması halinde vesayet kararı ile husumete izin kararının sunulması yönünde kesin süre verilmesi gerekirken, henüz vasisi olmadığı kişi ile ilgili husumete izin kararı sunulması yönünde tensiple birlikte ara kararı kurulması doğru olmadığı gibi, kesin süreye rağmen husumete izin kararı sunulmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda hatalı değerlendirme ile davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi de doğru değildir....
Bu sebeple; davanın vasiye ihbar edilmesi, vasinin vesayet makamından eldeki dava yönünden husumet izni kararı almasına imkan verilmesi, husumete izin kararının alınmasından sonra vasi tarafından kısıtlının vekiline vekaletname verilip verilmediğinin vekilden veya vasiden sorulması, vekaletname verilmiş ise anılan vekaletnamenin onaylı örneğinin bu dosyaya konulması, vekile vekaletname verilmemiş ise mahkeme kararının açıklamalı davetiye ile vasiye tebliğ edilmesi, tebligata “vasinin kararı ayrıca temyiz edebileceği, yasal süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı taktirde, yetkisiz vekil tarafından yapılmış temyize muvafakat vermiş sayılacağı, temyize onay vermiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği” şerhinin yazılması, Ayrıca, dava dosyasının, 6100 sayılı Kanunun 302/4. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 203. maddesi uyarınca tarih ve işlem sırasına göre düzenlenip...