KARAR Davacı,26.5. 2008 tarihinde davalıdan 2005 model Honda Civic marka araç satın aldığını, aracın kaza yaptığını alt kısmının, şanzıman ve motor kısmının değiştirildiğini, pert olduğunu öğrendiğini belirterek gizli ayıplı mal nedeni ile cayma hakkını kullanmak istediğini, davalıya ödediği satış bedelinin satış tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini, bu olmadığı takdirde aracın ayıplı ve ayıpsız hali değeri arasındaki farkın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Dava konusu olayda, davacı 10.04.2007 tarihinde satın almış olduğu aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, tercih hakkını öncelikle aracın yenisi ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde bedel iadesi olarak kullanmışsa da, daha sonra 04.05.2009 havale tarihli ıslah dilekçesi ile araç bedelinin ödetilmesini istemiştir. Davacının, dava dilekçesinde ve az yukarıda belirtilen, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinde kendisine tanınan seçimlik haklardan olan "bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme" seçeneğini tercih etmiş olmasına ve yargılama aşamasında ve 7.5.2009 günlü celsede de islaha karşı çıkılmamış olmasına göre, davacının bu talebi dikkate alınarak, araç bedelinin ödetilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde aracın ayıpsız yeni misli ile değiştirilmesine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen dairenin tapu kaydındaki davalı bankanın alacaklı olduğu hukuka aykırı ve kötüniyetle tesis edilen hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsilini istemiştir. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı haciz alacaklısı T5 de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....
Yerleşik Yargıtay uygulamalarında, satış sözleşmesinden ayıp nedeni ile dönme ve bedel iadesi seçimlik hakkının kullanılması halinde birlikte ifa kuralı geçerlidir. Birlikte ifa kuralı gereğince faiz alacağı satılan malın iadesi ile başlar. Bazı durumlarda ise alıcının malı kullanamaması halinde birlikte ifa kuralı yerine hakkaniyet gereğince satıcı daha önce temerrüte düşürülmüş ise (ihtarname, icra takibi, dava...) bu tarihten faiz işletilmeye başlanabilmektedir (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/5322 Esas-2014/5108 Karar sayılı ilamı). Eldeki uyuşmazlıkta, araç satışı 09/08/2017 tarihinde yapılmış, dava ise 07/03/2019 tarihinde açılmıştır. Davacı, dava dilekçesinde aracın arızalanması üzerine ayıbı öğrendiğini 06/03/2018 tarihinde de davalıyı arayarak ayıp ihbarında bulunduğunu belirtmektedir....
Somut olayda, yukarıdaki yerleşik Yargıtay uygulamaları da nazara alındığında, davacı taraf dava dilekçesinde terditli olarak sözleşmeden dönme, bedel iadesi, ayıpsız misli ile değişim, ücretsiz onarım ve bedel iadesi taleplerinde bulunmuş, 19/11/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yine terditli olarak öncelikle ayıpsız misli ile değişim, olmadığı takdirde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi, olmadığı takdirde araçtaki ayıbın ücretsiz onarım ve gizli ayıp sebebiyle yapılacak ücretsiz onarımdan kaynaklı değer kaybından kaynaklı bedelin tahsilini talep etmiş ve yerel mahkemece davacı tarafa hangi seçimlik hakkı kullandığı hususu açıkça hasrettirilmeksizin terditli taleplerden satıcı davalı aleyhine sözleşmeden dönme ve bedel iadesine hükmedilmiş, bunun sonucu olarak ta üretici/ithalatçı davalı yönünden husumet yokluğu sebebiyle usulden red kararı verilmiş olmasının ve dolayısıyla davacı/tüketiciye ayıp sebebiyle aracın satış tarihi olan 2017 yılında yürürlükte bulunan ve uyuşmazlığa uygulanması...
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen dairenin tapu kaydındaki davalı bankanın alacaklı olduğu hukuka aykırı ve kötüniyetle tesis edilen hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsilini istemiştir. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı haciz alacaklısı T5 de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 11.11.2013 tarihinde satın aldığı telefonun ayıplı çıkması üzerine iki kez yenisi ile değiştirilmesine rağmen ayıplı telefon teslim edildiğini ileri sürerek 2.088 TL 'nin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, telefonun her seferinde servisten ayıplı geldiğini, iddia edilen ayıbın telefondan yararlanmayı sürekli olarak etkilemediğini, kendilerinin kusurlu olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ayıplı ürün nedeni ile bedel iadesi için eldeki davayı açmıştır....
Yanlar arasındaki çekişme, davacı iş sahibince teslim----ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıpların niteliği ve ayıp giderim bedeline göre davacı işsahibinin alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı, ayıp nedeniyle bedelin iadesine, aksi takdirde bedelde indirim yapılmasına karar verilmesini talep etmektedir. Yargılama sürecinde alınan her iki bilirkişi raporu ve delil tespiti raporu uyarınca dava konusu eserde açık ayıp bulunduğu, yapılan şeyin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule icbar edilemeyecek derece kusurlu ve sözleşme şartlarına aykırı olmadığı tespit edilmiştir. Yine, alınan bilirkişi raporu ile ayıbın giderilmesi için gerekli sarf bedelinin hesaplanmasının olanaksız olduğu, eserin tamamının kaldırılmasının 63.363,72 TL masrafa yol açacağı mütalaa edilmiştir. Dava konusu eser, davacı tarafından ayıplı hali ile kullanılmakta olup, ayıbın derecesi itibariyle sözleşmeden --- hakkının kullanılması uygun değildir....
Bu seçimlik haklar kural olarak bedel iadesi ve misli ile değişim talepleridir. Tüketici bu seçimlik hakları, satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı kullanabilir. Çünkü, 6502 sayılı Yasa'nın 56/3 maddesi ve yukarıda belirtilen Garanti Belgesi Yönetmeliği'nin 9. maddesi gereğince, onarım hakkı kullanılmışsa, malın garanti süresi içinde tekrar arızalanması veya tamiri için gereken azami sürenin aşılması veya tamirinin mümkün bulunmadığının anlaşılması ve satıcı tarafından da 6502 sayılı Kanun'un 11. maddesi kapsamında kalan tüketicinin bedel iadesi veya misli ile değişime yönelik talebinin reddedilmesi durumunda tüketici diğer seçimlik hakları kapsamında kalan bedel iadesi veya misli ile değişim talebini satıcı ile birlikte üretici ve ithalatçıya karşı birlikte kullanabilir....
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen dairenin tapu kaydındaki davalı bankanın alacaklı olduğu hukuka aykırı ve kötüniyetle tesis edilen hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki hacizlerin kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç değerinin tahsilini istemiştir. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı haciz alacaklısı T5 de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....