aracın ayıpsız aynı aksesuarlara sahip misli ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı takdirde araç ve aksesuar bedeli olan 236.704,66 euronun 21.01.2017 temerrüt tarihinden itibaren dövize uygulanacak faizi ile birlikte davacıya iadesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı T4Ltd.Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu aracın garanti başlangıç tarihinin 26.02.2014 olup davacının 3 yıllık kullanımdan sonra 23.03.2017 tarihinde aracın ayıplı olduğu gerekçesi ile huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacının iddia ettiği gibi birbiri ile çelişkili rapor bulunmadığını, ikinci ve üçüncü Heyet raporlarının aynı teknik gerekçelerle aynı sonuca ulaştığını, davaya konu aracın el değiştirdiğini bu nedenlede davacının taraf sıfatı kalmadığını, bedel iadesi talebi ile açılan davada nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen meskenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki takyidatların kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde hukuki ayıp sebebiyle oluşan değer kaybının tahsilini olmadığı taktirde alacak isteminde bulunmuştur. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı ipotek alacaklısı Türkiye İş Bankası A.Ş. 'ye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur....
Buna göre tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ayıp nedeniyle gerek bedel iadesi gerek maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulünün, öncelikle ayıbın varlığının davacı tarafından ispat olunmasına bağlı olduğu, alınan 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporu kapsamından da dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre ayıbın varlığına yönelik değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı tarafından ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Buna göre tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının ayıp nedeniyle gerek bedel iadesi gerek maddi ve manevi tazminat istemlerinin kabulünün, öncelikle ayıbın varlığının davacı tarafından ispat olunmasına bağlı olduğu, alınan 07/06/2021 tarihli bilirkişi raporu kapsamından da dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre ayıbın varlığına yönelik değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla; davacı tarafından ispat olunamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir....
Dava, ayıplı olduğu iddia edilen aracın öncelikle misli ile değiştirilmesi, bunun mümkün olmaması halinde sözleşmeden dönme ve bedel iadesi ve ayıp nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
KABUL VE GEREKÇE: Dava konusu uyuşmazlık; malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim, bu mümkün olmadığı takdirde araç bedelinin iadesi talebine ilişkindir....
Ancak-----mevcut bilirkişi raporları incelendiğinde davacının bedel iadesi talebinin değerlendirilmediği, ürünlerin kullanılmış olması ve yenileri ile de değiştirilmiş bulunması karşısında bedel tenzili hususunda hiçbir hesaplama yapılmadığı ve bu hususta ek rapor taleplerinin mahkemece yerine getirilmediği de anlaşılmaktadır....
Sayılı görevsizlik kararının gerekli görüldüğü takdirde yapılacak "duruşmalı" istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, görevli Mahkemenin Tüketici Mahkemesi olarak belirlenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Tapu Senedi, Gayrimenkul satış Vaadi ve Borçlanma Sözleşmesi, T3 Tic. A.Ş. 2010- 2017 Defter Tastik Bilgileri ve tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin müvekkiline ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemine ilişkindir....
Davacı taraf, talebini terditli olarak öncelikle misli ile değişim, mümkün olmadığı takdirde bedel iadesi şeklinde ileri sürmüştür. TBK 227//4 uyarınca satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, imkân varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme hakkı bulunmaktadır. Ancak somut olayda, davacı talebini aracın ithalatçısı veya üreticisine yönlendirmediğinden misli ile değişim talebini yerine getirme mümkün olmayacaktır. Bu sebeple sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebi değerlendirme konusu yapmıştır. Somut olayda, dava konusu aracı ikinci el olarak alan davacının gizli ayıp iddiasına ilişkin olarak teknik bilirkişiler eliyle incelemeler yapılmış ve hazırlanan bilirkişi raporları dosya arasına alınmıştır. Buna göre; davaya konu ........ marka,........