Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacının ayıp ihbarının yapılmasına ilişkin hususu hiç bir kuşkuya yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerekirken davacı vekilinin ayıbı Mayıs 2017 tarihinde öğrendik iddiası ile tanıkların 2015 yılında bu sorun yoğun olarak yaşandı şeklindeki beyanları, davacı vekili ile tanıklarının beyanlarının çelişkili olması hususu birlikte değerlendiğinde davacının usulüne uygun bir şekilde ayıp ihbarında bulunmadığı dolayısıyla davasının dinlenmesinin mümkün olmaması nedeninden dolayı iş bu davanın reddi gerekirken kabul edilmesi usule, yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğundan mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taşınmazda bulunan ayıp nedeni ile ayıpsız misli ile değiştirilmesi, olmadığı takdirde satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, olmadığı takdirde zararın tazmini istemine ilişkindir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 28/09/2020 NUMARASI: 2020/655 2020/601 DAVANIN KONUSU: Tapu İptali Ve Tescil (Şirket Ortağının Ayni Sermaye Koyması Nedeniyle) Taraflar arasında görülen davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ile Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inaçlı işlemle şirket hissesinin devri karşılığı hisse bedeli olarak tapu iptal ve tescil yada bedelin iadesi istemine ilişkindir. Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, "Somut olayda her ne kadar inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil olmadığı takdirde bedel iadesi şeklinde terditli talepte bulunulmuş ise de temel uyuşmazlık , bir tacirin borçlarının ticarî olması yolundaki ticarî iş karinesini düzenleyen 19 uncu maddenin birinci fıkrası gereğince her iki taraf için ticarî sayılan hususlardan doğan nisbi ticari dava niteliğindedir....

    Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş, satın aldığı ve tapuda adına tescil edilen mesken niteliğindeki taşınmazın tapu kaydındaki sınırlandırmalar (hacizler) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu ileri sürerek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, ticari dava olduğu, ticaret mahkemesinin görevli olduğu yönündeki İDM değerlendirmesi, kabulü ve gerekçesi dosya kapsamına usul ve yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

    Dava ayıplı olduğu iddia edilen araç nedeniyle aracın yenisiyle değiştirilmesi veya satış sözleşmesinden dönme ve bedelin iadesi talebine ilişkindir.Taraflar arasında araç alım satımı konusunda bir uyuşmazlık olmayıp, uyuşmazlık söz konusu aracın ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise aracın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi gerekip gerekmediğine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptal Ve Tescil (Olmadığı Takdirde), Bedel İadesi İstemi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 07.10.2021 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satışa dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 02.07.2021 tarihli ve 211 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.07.2021 tarihli ve 31536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi görevi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 19.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        A.Ş. vekilinin istinaf dilekçesinde belirtilen usul ve aykırılıklar nedeni ile kararın ortadan kaldırılarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davada taraf olmadığını sadece 09/10/2016 tarihli müdahale dilekçesi ile beyanda bulunduğunu, müvekkilinin davada taraf sıfatının en fazla feri müdahil olarak gösterilebileceğini, bu taleplerinin de ilk derece mahkemesince karara bağlanmadığını, davacının da müvekkili şirkete karşı yöneltilmiş bir talebinin bulunmadığını, davada taraf olmayan kişi hakkında hüküm kurulmasının kamu düzenine ilişkin resen gözetilmesi gereken hukuka aykırılık teşkil ettiğini belirterek kararın ortadan kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, ayıp nedeni ile sözleşmeden dönme ve bedel iadesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından devalı Teknosa ...A.Ş.'...

        'ye de yöneltmiş, satın aldığı ve adına tapuda tescil edilen meskenin tapu kaydındaki ipotek ve hacizler nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu iddia ederek tapu kaydındaki takyidatların kaldırılmasını yani bu hukuki ayıbın giderilmesini, olmadığı taktirde hukuki ayıp sebebiyle oluşan değer kaybının tahsilini olmadığı taktirde alacak isteminde bulunmuştur. İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı ipotek alacaklısı T6 yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi (takyidatların kaldırılması) veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır....

        Mahkemece, davacının dava dilekçesinde aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıbın onarılarak giderilmesini ve ayıp nedeniyle oluşan değer kaybının kendisine ödenmesini talep ettiği, davacı 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna karşı bir diyeceğinin olmadığını beyan etmiş ise de kök rapora karşı beyanından sonra 21.03.2013 günlü oturumda, aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde ayıp oranında bedel indirimi yapılması şeklinde talebini ıslah ettiği, kök raporu kabul ettiği tarihte henüz talep sonucunu ıslah etmediği, böyle olunca davacının ıslah talebi dikkate alınarak bedel indirimi yönünden alınan ek bilirkişi raporunun dikkate alındığı, davacının 22.10.2012 tarihli bilirkişi raporuna ilişkin kabulünün tespit edilen ayıba yönelik olduğu gerekçesi ile direnme kararı verilmiştir. Direnme kararı davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir....

          Uyuşmazlık Konusu : Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde davaya konu oturma grubunun ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıbın gizli ayıp olup olmadığı ve süresinde ayıp ihbarı yapılıp yapılmadığı, davacının mobilyanın ayıpsız benzeri değiştirilmesi ve terditli olarak bedel iadesi talebinin haklı olup olmadığı noktasındadır. Davanın Hukuki Niteliği: Dava, satım sözleşmesinden kaynaklı ayıp iddiasına dayalı bedelin iadesi istemine ilişkin tazminat davasıdır. Davanın Hukuki Sebebi: Türk Borçlar Kanunu(TBK)'nun 227. maddesindeki; "Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme....

            Dava, araçtaki gizli ayıp iddiası nedeniyle, aracın yenisi ile değiştirilmesi veya sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talebiyle birlikte manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili araç satıcısı ve ithalatçısı olan şirketlere karşı açtığı davada, araçtaki gizli ayıp nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesini, olmadığı takdirde de sözleşmeden dönme ve bedel iadesi talep etmiş, ilave olarak da manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı şirketler vekilleri ise ayrı ayrı sundukları cevap dilekçeleri ile, ayıp iddialarını kabul etmediklerini, talebin zamanaşımına uğradığını, araçtaki ayıp nedeniyle ithalatçı firmadan bedel iadesi talebinde bulunmanın mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir....

            UYAP Entegrasyonu