Dosyaların birleştirilmesinden sonra, sözleşmenin fesihle sonuçlanmış olması dikkate alınarak, ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/525 Esas sayılı dosyasındaki bozma ilâmında belirtildiği gibi, fesih kesin hesabının çıkarılması zorunludur. Mahkemece birleştirme istemi reddedilerek, işin kesin hesabı çıkarılmadan bilirkişilerin rapor ve ek raporlardaki gerekçeye dayanılarak davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Yapılacak iş, öncelikle dosyanın ... 25. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2003/525 Esas (yeni 2008/449 Esas) sayılı dava dosyası ile birleştirilmesinden sonra konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak kesin hesap kurulu aracılığıyla kesin hesabın çıkartılmasından, bilirkişi raporunun Yargıtay denetimine uygun içerikte olmasına dikkat edilmesinden, sonucuna göre değerlendirme yapılıp Bakanlığın fazla ödeme istemleri hakkında hüküm kurulmasından ibarettir. Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, davacının mülkiyete ilişkin taleplerinin dosyadan tefriki ile uygulama kadastrosuna itiraza ilişkin istemine yönelik yapılan incelemede; dava konusu 141 ada 81 parselin tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma ölçü ve tersimat hatası bulunduğu, uygulama kadastrosu sırasında alınan sınırın, mahalli bilirkişilerin göstermiş olduğu sınırların, hava fotoğraflarında yer alan tesisten önce de zeminde bulunan sabit sınırlar ile tesis paftasındaki zamanın teknolojik imkanları nedeniyle yapılan hatalar hariç uyumlu olduğu, 81 parseldeki yüzölçüm farkının taşınmazın dört hududundaki kıvrımlarının tam olarak ölçülmeyerek düz bir hat ile birleştirilmesinden kaynaklandığı, aynı şekilde 141 ada 165 parseldeki yüz ölçüm farkının da taşınmazın kıvrımlarının tam olarak ölçülmeyerek düz bir hat ile birleştirilmesinden, zamanın ölçüm teknolojisindeki ilkel yöntemlerden kaynaklandığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı ... vekili tarafından istinaf edilmesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Hileli İflas HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık ... ile ilgili açılan davanın yargılaması sırasında üç kişilik bilirkişi heyetince düzenlenen raporda;diğer sanıklar yönünden halen birleştirilmiş bir dava olmaması sebebiyle bu sanıklara dair kanaat bildirilmediği, haklarındaki davaların birleştirilmesinden sonra sadece emekli banka müdürü tayin edilerek 02/12/2019 tarihli rapor alındığı anlaşılmakla, usulüne uygun oluşturulmuş önceki üç kişilik bilirkişi heyetinden sanıkların tamamını kapsayacak şekilde ek rapor alınması veya usulünce oluşturulacak üç kişilik Ticaret, İcra ve İflas Hukuku ile Ceza hukuku konularında uzman bilirkişi heyeti tarafından tüm sanıklar yönünden rapor alınmak suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporlarına dayanarak beraat hükmü kurulması, Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin...
e davalı ... aleyhine 08.03.2007 gününde verilen dilekçe ile ölünceye kadar bakma akdinin iptali olmazsa saklı payı aşmış olan tasarrufun tenkisini istemesi üzerine davaların birleştirilmesinden sonra yapılan duruşma sonunda; davacı-k.davalı ... Becenerel'in davasının kabulüne, davalı-k.davacı ...'in davasının reddine dair verilen 09.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22.04.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir; Ancak; Suça konu imalatların, sanığın binayı satın aldığı tarihten önce yapılması sebebiyle binanın önceki maliki hakkında suç duyurusunda bulunulması karşısında, bu kişi hakkında kamu davası açılması halinde hukuki ve fiili irtibat nedeniyle işbu dava ile birleştirilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24.10.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2017/8 ESAS - 2019/267 KARAR DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili T1 eşi Oktay TÖRE (T.C.:)'nin 27.08.2016 tarihinde vefat ettiği ve geride yasal mirasçı olarak müvekkilini bıraktığını, müvekkilin eşi Oktay TÖRE'nin sigortalılık başlangıcı 29.04.2008 ve SGK Sicil Numarası 97 olduğunu, sigortalılık başlangıcı tarihinden ölüm tarihi olan 27.08.2016 tarihine kadar müvekkilin eşinin , çeşitli yerlerde çalıştığını, müvekkilin eşi Oktay TÖRE 01.01.2014 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, ancak çalışmalarının T3 01.10.2014 tarihinde bildirilmeye başlanıldığını, müvekkilinin murisinin 10 aylık çalışması davalı iş yerince T3 bildirilmediğini, bu da müvekkilin maddi kayba uğramasına sebebiyet verdiğin, müvekkilinin murisinin davalı iş yerinde 01.01.2014 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının herkes tarafından bilinmekte olduğunu...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/05/2019 NUMARASI : 2017/8 ESAS - 2019/267 KARAR DAVA KONUSU : İş (Hizmetlerin Birleştirilmesinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Müvekkili T1 eşi Oktay TÖRE (T.C.:)'nin 27.08.2016 tarihinde vefat ettiği ve geride yasal mirasçı olarak müvekkilini bıraktığını, müvekkilin eşi Oktay TÖRE'nin sigortalılık başlangıcı 29.04.2008 ve SGK Sicil Numarası 97 olduğunu, sigortalılık başlangıcı tarihinden ölüm tarihi olan 27.08.2016 tarihine kadar müvekkilin eşinin , çeşitli yerlerde çalıştığını, müvekkilin eşi Oktay TÖRE 01.01.2014 tarihinde davalı iş yerinde çalışmaya başladığını, ancak çalışmalarının T3 01.10.2014 tarihinde bildirilmeye başlanıldığını, müvekkilinin murisinin 10 aylık çalışması davalı iş yerince T3 bildirilmediğini, bu da müvekkilin maddi kayba uğramasına sebebiyet verdiğin, müvekkilinin murisinin davalı iş yerinde 01.01.2014 tarihinden itibaren çalışmaya başladığının herkes tarafından bilinmekte olduğunu...
ın ilk ifadesi, sanığın aşamalardaki tutarsız savunmaları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçu işlediği gözetilip, bu itibarla sanığın ayrıca mağdurenin ağzına cinsel organını sokması olayı ile ilgili olarak dava açılması sağlanıp her iki davanın birleştirilmesinden sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen yazılı gerekçeyle beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/520 Esas, 2014/42 Karar sayılı dosyasının akıbetinin araştırılması, derdest olması halinde dosyaların birleştirilmesinden, aksi durumda ise dosyanın onaylı örneğinin alınıp incelenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kanuna aykırı, sanık ile müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Mahkeme tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulan İhsan Korkmaz hakkında kamu davası açılması halinde, hukuki ve fiili irtibat nedeniyle işbu dava ile birleştirilmesinden sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve katılan Sarıyer Belediye Başkanlığı vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak, HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 04.11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....