Taraflar arasında danışmanlık hizmeti imzalandığı ve bedelinin ödendiği ihtilafsız olup, ihtilaf hizmetin ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşme nitelik olarak danışmanlık hizmeti niteliğinde olup, danışmanlık hizmetinin verildiği ve sözleşme kapsamında davacının Kazakistan'da bulunan Al-Farabi Üniversitesine kaydolduğu, davacının okula kısa bir süre devam ettikten sonra okulun eğitim kalitesinin kendilerine vaat edilen nitelikte olmadığı ve davalı tarafından kandırıldığı iddiasıyla eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır....
Zararın meydana geldiği tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Kanunun 4/A maddesinin üçüncü fıkrasında;“Sağlayıcı, bayi, acente ve 10 uncu maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren, ayıplı hizmetten ve ayıplı hizmetin neden olduğu her türlü zarardan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Sunulan hizmetin ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.”düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesine göre; “Bu Kanunun uygulanmasında, d)Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, g)Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder.” hükmü bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "...Mahkememizce dinlenen tanık beyanlarından, davacı tanıklarından Arzu'nun kına merasiminde eksiklikler olduğu ve sağlayıcının sözleşmeye aykırı olarak ayıplı hizmette bulunduğu beyanları davacı asil T2 duyduğunu aktarmış olmakla duyuma dayalı olduğu, taraflar sözleşme yapılırken huzurda hazır bulunmadığı gibi, ayıplı hizmetin belirlenmesinin de tanık tarafından mümkün olmadığından bahisle beyanlarına itibar edilmemiştir. Aynı şekilde davacı tanıklarından İhsan'ın beyanlarının uyuşmazlığın esası ile ilgili olmayıp, ayıplı hizmetin ifa edildiğine ilişkin beyanlarının duyuma dayalı olduğu, diğer davacı tanığı Esra'nın ise davacılardan T2 kardeşi olduğu, aralarında menfaat ilişkisinin olabileceğiinden dolayı beyanlarına itibar edilemeyeceğine kanaat getirilmiştir....
HUKUKİ NİTELENDİRME VE GEREKÇE: Dava, sözleşme kapsamında sunulan hizmetin ayıplı olması sebebi ile bedelde indirim ve tazminat isteğine ilişkindir. Mahkememiz davanın konusu nedeniyle görevli, taraflar tacir olduğundan yetki sözleşmesi (HMK 17) gereği yetkilidir. Sözleşmeye göre tarafların, dava ve taraf ehliyeti, vekillerin vekalet ehliyeti vardır. Davacının davada hukuksal yararı vardır....
Dava, ayıplı hizmet nedeni ile tüketici konumundaki davacının davalının sunduğu ayıplı hizmet nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkin maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. 6502 s.y.nın ayıplı hizmet 13.m.sinde " (1) Ayıplı hizmet, sözleşmede belirlenen süre içinde başlamaması veya taraflarca kararlaştırılmış olan ve objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan hizmettir. (2) Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır." şeklinde düzenlenmiştir....
Tüketici Finansmanı A.Ş. arasında yapılan 15.07.2006 tarihli tüketici kredisi sözleşmesi ile taksitli olarak ödendiği, alınan bilirkişi raporu gereğince, satın alındığı tarihten itibaren motosikletin 1 yıl içerisinde farklı arızalardan dolayı 8 kez servise götürüldüğü, halen de kısmen mevcut olan bu arızaların kullanım hatasından kaynak-lanmayıp, gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. 4822 sayılı Kanunla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un ayıplı mal ile ilgili 4. maddesinin 3. fıkrasında, "İmalatçı-üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına göre kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz....
HUKUK DAİRESİ Dava; eser sözleşmesinden (araç tamiri) kaynaklanan ayıplı hizmetin tespiti ve aracın ücretsiz onarımı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 6. Hukuk Dairesine gönderilmesine 07/10/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki hizmetin ayıplı olmasından kaynaklanan davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalılarla 12.8.2010 tarihinde devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tanıtımlarda belirtilen şartları taşımadığını anlayınca 16.8.2010 tarihinde cayma bildiriminde bulunduğunu ileri sürerek, yapılan sözleşmenin feshine, sözleşme nedeniyle ... olduğu 9.684 TL.nin dava tarihinden itibaren işleyen faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesin istemiştir. Davalılar duruşma gününü bildirir usulüne uygun tebliğe rağmen duruşmaya gelmemişler, cevap da vermemişlerdir. Mahkemece, erken açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı savunmasında davalının ilk seanstan sonra sağlık sorunları yaşadığını iddia etmişse de sözleşme gereği ilk taksiti olan 250,00 TL'yi ödedikten sonra firmaya geldiğini ve hizmet bedelinin yüksek olması nedeniyle sözleşmeyi iptâl etmek istediğini bildirdiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre hizmetin ayıplı olmadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin hukuken geçerli olduğu davacının ilk seans hizmeti aldıktan sonra kalan seanslara devam etmek istememesinin haklı görülebilecek bir sebebe dayanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre taraflar arasında epilasyon hizmetinin yapımı konusunda 13.04.2014 tarihli sözleşmenin düzenlendiği bu sözleşmede bedelin 3.000,00 TL olarak belirlenip bu bedelin 250,00 TL'lik taksitler halinde ödeneceği ve hizmetin 6 seansta yapılacağının kabul edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece toplanan deliller ve yapılan yargılama sonucunda; davanın faturadan doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı tarafın borcu kabul etmediği, ----- raporlarında davacı yan tarafından teklife konu hizmetin davalı yana verildiği kanaatine varıldığı, davalı tarafından davaca tarafça takibe konu edilen fatura ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir iş yapılmadığı belirtilmiş ise de; ----- tutarlı fatura düzenlendiği, faturanın düzenlendiği tarihten önce ----tarihlerinde kısmı ödemeler yapıldığı, kısmi ödeme yapılmasından sonra davalının hizmetin verilmediği yönündeki iddiasının dinlenemeyeceği, mahallinde yapılan keşifler, tanık beyanları ve ----raporlarıyla da davacı yan tarafından teklife konu hizmetin davalı yana verildiği, alacağın faturaya dayalı olması ve likit olması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....