Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının, sözleşmeye uygun kullanımı bulunmadığına göre bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olup davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. Açıklanan nedenle sözleşmenin 9.A.2. maddesinin uygulanması imkanı yoktur. Hal böyle iken; mahkemece, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Sözleşmenin 5.4 maddesi uyarınca ilgili sipariş formlarında davalı müşterinin talebiyle değişiklik yapılmasının mümkün olduğu görülmektedir. Sipariş Formunun 2. maddesi ise talep edilen hizmetleri düzenlemektedir. Davalı tarafında, Turksat 4A uydusunun gönderilmesi nedeniyle, Turksat'ın 12/06/2014 tarihli yazısı doğrultusunda, yayınlarının 01/07/2014 tarihi itibarıyla zorunlu olarak Gölbaşı istasyonuna ulaştırılması gerektiğini beyan ederek hizmetin Gölbaşı üzerinden verilmesini talep etmiştir. Ancak davacının bu değişiklik talebini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Davalının sözleşmeden sonra ortaya çıkan bu yeni durum nedeniyle sözleşmenin uyarlanmasını talep hakkı olup, davacının uyarlama şartlarını yerine getirmemesi nedeniyle davalının sözleşmeyi feshi haklı nedene dayanmaktadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi - Ayıplı Aracın Bedelinin iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı şirket vekili, müvekilinin davalı şirketten aldığı arazi aracının ayıplı çıktığını, mahkeme aracılığıyla yapılan tespit sonunda araçta tasarım ve imalat hatasının bulunduğunun belirlendiğini ileri sürerek sözleşmeden dönme talebinin kabulü ile 140.000 TL araç bedelinin ve 17.02.2006 satış tarihinden itibaren işlemiş olan, 57.235.00 TL faizin toplam 197.235.00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili , müvekkili şirketin davalıdan mobilya satın aldığını, ancak mobilyaların ayıplı çıktığını belirterek taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ile davalı tarafın elinde bulunan 10.06.2005 ve 10.07.2005 keşide tarihli iki adet çekten dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili bu dosya ile birleşen davada ise davalıya ödenen satış bedeli olan 3.600.TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, zaman aşımı itirazında bulunmuş bununla birlikte davacının müvekkili tarafından verilen servis hizmetini kabul etmediğini ve müvekkilince bazı malların iadesinin kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, 20.02.2007 tarihli satış sözleşmesi ve 04.04.2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile davalılardan satın alındığı iddia edilen 20.02.2007 tarihli proforma faturaya konu boyama makinesinin ayıplı çıkmış olması nedeniyle satış sözleşmesinin feshi ile malın iadesine, ödenen peşinat 40.000 TL.nin davalılardan alınmasına, makinenin çalışmadığı 190 gün için uğranılan kar kaybının tazminine ve Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin ekindeki ödeme planı çerçevesinde ödenen mal bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.05.2010 gününde verilen dilekçe ile sözleşmenin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna dayalı sözleşmenin feshi ayıplı ürünün iadesi koşuluyla yapılan 1000 TL peşin ödemenin iadesi istemleriyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....
Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır. Davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, davalının da kabulünde olup, bu durumda cayma hakkını kullanma süresi henüz başlamamış olduğundan, davacının cayma hakkını kullanması mümkündür. O halde, mahkemece sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ayıplı tıbbi ürün satışı iddiasından kaynaklı sözleşmenin feshi ve alacak istemine ilişkindir. Harçlar Kanununun 30. maddesinde “...Muhakeme sırasında tespit olunan değerin dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa yalnız o celse için muhakemeye devam olunur; takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz" düzenlemesi bulunmaktadır....
Davanın taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca tuz odasının sözleşmeye uygun olarak yapılmadığı, ayıplı yapıldığı iddiası doğrultusunda Borçlar Kanununun 475.maddesi uyarınca taraflar arasında imzalanan 16/03/2018 tarihli sözleşmenin feshi,davalıya ödenen 23.261,33TL'nin ticari faizi ile birlikte, yargılamanın devamı sırasında bakiye kısmın da ödenmesi zorunda kalınması halinde sözleşme bedeli olan 31.807,24TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte ödenmesi talebine yönelik olarak açıldığı , Taraflar arasında yapılan 16/03/2018 tarihli sözleşme ile İşverenin ...'...
ın 2013-2014-2015 yıllarının Şubat aylarında hizmet sunacağı, hizmetin sunulmasından 17 gün sonra davacı tarafından fatura düzenlendiği, sözleşmede fuarın düzenleneceği tarih ve hizmet döneminin kararlaştırılmış olması nedeniyle ilk yıl için hizmetin ifa edildiğinin sabit olduğu, davalının ayıplı ifa hususunda bir ihbarda bulunmadığı, cevap ihtarında ise ayıplı ifa hususunda bir iddiada bulunulmadığı, bu nedenle davacının davalıdan alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davacı yararına %20 tazminata karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle hizmetin eksik ve ayıplı yapıldığına dair bir delil ileri sürülmemesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....