bir nüshasının ... bırakılmadığı gibi hizmet kapsamını içeren ve sözleşmede "Ek-1" olarak belirtilen İş Listesinin imzalatılmadığı gibi sözleşmede de böyle bir ek mevcut olmadığını, hizmet kapsamı başlığı altında sanat atölyesi ile tam iş birliği içinde olarak, bu sözleşmenin eki ve ayrılmaz bir parçası olan iş listesi'nde sayılan hizmetleri vermeyi taahhüt eder şeklinde hüküm bulunmasına karşın bu ek sözleşmenin mevcut olmadığı, davacı tarafından da imzalanmadığını, olayda da Ek-1 listesi sözleşmenin kapsamını oluşturduğundan ve hizmet kapsamı bilinmeden sözleşme yapılamayacağından sözleşmenin tamamının hükümsüz olduğunu, iş listesinin sözleşmenin ayrılmaz bir parçası olduğunun belirtildiği, sözleşmenin geçersiz olduğu yapılan ödemenin geçersiz bir sözleşmeye dayanmasına karşı tarafın haksız kazanç sağladığını ortaya koyduğunu, davalı tarafın sebepsiz yere zenginleştiğini, sözleşmenin geçerli olduğu sayılsa dahi sözleşmede ayıplı ifanın mevcut olduğu, ayıplı hizmetin sözleşmede belirlenen...
Bu tanımdan yola çıkarak tacirin bir fatura düzenlemesi ancak karşı tarafla yaptığı bir sözleşmenin varlığı halinde mümkündür. Tacir faturayı aralarındaki mevcut sözleşmeye uygun olarak düzenlemelidir. Ancak faturanın düzenlenmiş olması tek başına bir ticari ilişkinin, bir sözleşmenin varlığını kanıtlamaya yetmez. Sözleşme ilişkisinin faturanın muhatabı tarafından inkar edilmesi durumunda, faturayı düzenleyenin bu sözleşmenin varlığını ispat etmesi gerekir....
nın her iki tarafın da mali müşaviri olduğu, 18 adet faturanın tarafların ticari defterlerinde de kaydının bulunduğu ancak komisyon alacağına ilişkin (2.718,00 TL) herhangi bir kaydın bulunmadığının görüldüğü, bu haliyle komisyon alacağına ilişkin hizmetin ifasının ispat edilemediği, 18 adet faturaya konu hizmetin ifasının ispatlandığı ancak ödeme olgusunun ihtilaflı olduğu, kapalı faturaların toplam bedelinin 14.752,06 TL olduğu, dava dilekçesinde geçen ve ödendiği belirtilen 5.873,00 TL'lik kısmın bu ödenen miktar içinde olduğunun kabulünün gerektiği, imzasız açık faturaların toplamının ise 3.871,2 TL olduğu anlaşılmakla; alacak talebinin bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, her ne kadar ihtarname tarihinden itibaren faiz istenilmiş ise de ihtarnamenin 15.02.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve ödeme için 1 hafta süre verildiği hususu nazara alınarak faiz başlangıcı 22.02.2012 olarak kabul edildiği, sözleşmenin feshi istemi yönünden yapılan değerlendirmede ise...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ihbar olunan ile akdettiği finansal kiralama sözleşmesi çerçevesinde davalıdan alınan cihazın ayıplı olduğunu belirterek sözleşmenin feshine, cihazın aynen iadesine ödenen 80.328 TL. nin ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen dosyada ise, 124.747,40 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ve ihbar olunan vekili davanın reddini istemiştir....
Bu durumda davacı iş sahibi verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilir ancak istenen cezai şart ifaya ekli ceza koşulu olduğundan ve sözleşmede de aksi öngörülmediğinden sözleşmenin geçmişe etkili feshi halinde istenemez. Sözleşmenin feshi nedeniyle uğranıldığı belirtilen zararın tazmini ise sözleşmenin haklı nedenle feshedilmiş olması ve diğer koşulların da varlığı halinde talep edilebilir. Buna göre mahkemece sözleşmenin geçmişe etkili feshedildiğinin kabulü ile inceleme ve araştırma yapılması gerekirken hatalı değerlendirme ile gerekmediği halde ayıp ihbarının süresinde yapılmadığı gerekçesi ile red kararı verilmesi hatalı olmuştur....
DELİLLER VE GEREKÇE :Dava, sözleşmenin feshi ve çeklerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkememizce uyuşmazlığın, taraflar arasında ----- sözleşme itihlafsız olup uyuşmazlığın sözleşme gereği davacıya teslim edilen ürünlerinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise sözleşme feshinin haklı olup olmadığı ve sözleşme gereğince davacı tarafından verilen çeklerin ve bedellerinin iadesi gerekip gerekmediği noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından, --------uyarınca her iki tarafın tüm yasal ticari defterleri ---- üzerinde Mahkememizce resen seçilen mali müşavir, gıda mühendisi ve borçlar hukukçusu eşliğinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi --- tarihli raporunda, ; davacının davalıya -----talep edilen çek dolayısıyla davacının, ilk --- çek tutarının tamamını, davalıya ödemekle yükümlü olduğu, ---- davalıya ödemekle yükümlü olduğu rapor edilmiştir....
Davalılar cevap dilekçesinde, mecurun 1992 yılından beri kiraya verildiğini ve belediye tarafından işletme ruhsatında sorun yaşanmadığını, uygun bir mehil verilmeden sözleşmenin feshi yoluna gidilemeyeceğini, kaçak eklentinin yıkılması sonrasında belediyeden ruhsat alınabileceğini, yıkmak istediklerini ancak davacıların buna engel olduğunu, tahliyenin gerçekleşmediğini anahtar tesliminin yapılmadığını sözleşmenin hala ayakta olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, tahliye ve anahtar tesliminin kanıtlanamadığı, 12.01.2007 tarihinde anahtarın notere teslim edildiğini, kira sözleşmesinin dava tarihi itibariyle ayakta olduğunu, ayıp için mehil verilmediğini ve sözleşmenin feshinin ileriye dönük olup geçmişe yönelik olamayacağı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. ./.....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan araç satın aldığını, aracı teslim almaya gittiğinde aracın boya ve tamir gördüğünü fark ettiğini ve aracı davalıdan teslim almadığını,yaptırdığı tespite göre aracın ayıplı olduğunun anlaşıldığını ileri sürerek,sözleşmenin feshi ile 63.914,94 TL'nin 15.6.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, heriki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacının, davalıdan satın aldığı mobilya takımlarının tümünde üretim hatası bulunduğu ve 4822 Sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı TKHK'nun 4/1 maddesinde bilirtildiği şekilde ayıplı mal olduğu, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda anlaşılmış olup, davacı eldeki davada 1.8.2009 tarihli sözleşmenin feshi ile ödediği 7400 TL'nin tahsilini istemiştir. Mahkemece, yatak odası ve kelebek koltuk takımları için bedelden indirim yapılmış, diğer mobilyaların ise iade edilerek bedellerinin ödenmesine karar verilmiştir....
K A R A R Davacı, davalının satın aldığı su pompasının ayıplı olduğu gerekçesi ile ... Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurduğunu, Tüketici Sorunları Hakem Heyetince sözleşmenin feshi ile satış bedeli 900.00 TL.nın iadesine karar verildiğini, oysa su motorunun ayıplı olmayıp kullanıcı hatasından kaynaklanan nedenle motorun yandığını belirterek Odunpazarı Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 20/64 sayılı ve 22.10.2010 tarihli kararının iptalini istemiştir. Davalı, kullanıcı hatası olmadığını, su motorunun ayıplı olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir....